Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan, yılın ilk toplantısının ülke ve partisi için hayırlara vesile olmasını dileyerek, AK Parti'nin kuruluşundan bugüne kadar kurumsal geleneklerini geliştirerek koruduğunu ve yaşattığını söyledi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Her işini istişare ile yürüten bir partiyiz. Asıl olan üye sayısını kağıt üzerinde arttırmak değil her üyemizi partimizin faaliyetlerine faal olarak dahil edebilmektir. Bunu başardığımızda 84 milyon vatandaşımızın her birine ulaşma, dokunma ve gönlünü kazanma hedefimizi çok daha kolay bir şekilde hayata geçirebiliriz.
2022 bizim için hazine değerinde bir dönemdir. Ülkemizdeki muhalefet icraatta tembel, vatandaşlarımızla ilişkisinde de riyakardır. Onlar sadece seçimden seçime vatandaşımıza gider, tiyatro havasında oy ister, sonra da bir daha döner arkalarına bakmazlar. Meydanlarda verdikleri sözleri göreve gelince hatırlamazlar, hatırlatanlara da saldırırlar. Biz ise yılın 365 günü insanımızla iç içeyiz. Böyle olmak mecburiyetindeyiz. Çünkü biz siyaseti milletimiz için yapıyoruz, milletimizle birlikte yürütüyoruz.
AK PARTİ'Yİ TEMSİL EDEN HİÇ KİMSENİN DAVANIN BU VASFINA ZARAR VERMEYE HAKKI YOKTUR
Siyaset kapısı hacet kapısıdır. Derdi, sıkıntısı, talebi ve teklifi olan herkesin ilk çalacağı kapının AK Parti teşkilatları olmasından daha tabii bir şey yoktur. Elbette her talebi karşılamak mümkün değildir. Derdine çözüm bulunabilecek vatandaşın sıkıntısını gidermek zaten boynumuzun borcudur. Bunun mümkün olmadığı durumda ise talep sahibi vatandaşımıza durumu izah ederek onun gönlünü almak, irtibatını sürdürmesini sağlamak da en başta gelen görevimizdir. AK Parti teşkilatlarında görev üstlenen hiç kimsenin meseleye bunun dışında bir bakış açısıyla yaklaşması bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum değildir.
Teşkilatlarımıza kibri, hizipçiliği, nobranlığı sokmamış olmakla övünen partiyiz. Genel başkanından mahalle sorumlusuna kadar AK Parti'yi temsil eden hiç kimsenin davanın bu vasfına zarar vermeye hakkı yoktur. İşimiz çok olabilir, mesuliyetimiz ağır olabilir, vaktimiz sınırlı olabilir, kişisel sıkıntılarımız olabilir. Her ne olursa olsun önceliğimizi vatandaşlarımızın gönlünü kazanmaya vereceğiz. Bunu yapamıyorsak o görev yerlerini boşuna işgal etmeyeceğiz. Çünkü, bu kapı sadece siyaset kapısı değil. Bu kapı çok daha büyük bir medeniyet, kültür, tarih ve inanç davasının günümüzdeki temsilcisidir.
Yaptığımız hata, bıraktığımız eksik, yol açtığımız kayıp sadece şahsımızı değil nöbetçisi olduğumuz davamızı da etkiler. İşte bunun için hep birlikte çok çalışmamız, çok emek vermemiz, çok iyi neticeler almamız gereken bir döneme giriyoruz.
2022 senesi partimizin kuruluşunun üzerinden 21 yılı, iktidara gelişimizin üzerinden 20 yılı geride bırakacağımız bir dönüm noktasıdır. Partimizin son 10 yılındaki en önemli hedefinin sembolü olarak 2023'ü belirtmiştik. 1 yıl sonra bu günlerde inşallah 2023'e nasıl ulaştığımızı, 2023 seçimlerini nasıl organize edeceğimizi konuşacağız.
TÜRKİYE'Yİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİNDEN BİRİ HALİNE GETİRECEK ADIMLARI ATIYORUZ
Yaşadığımız coğrafyada bin yıldır her günümüz, her ayımız, her yılımız zorlu bir mücadele ile geçmiştir. Bu süreçte kimi zaman geleceğimizi belirleyecek önemde kritik yol ayrımları ile karşı karşıya geldiğimiz de olmuştur. Yaşadığımız şu dönemin de böylesine kritik olduğuna inanıyorum. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, sadece geçtiğimiz 8-9 yılda yaşananlara baktığımızda bile bu gerçeği görebiliriz. AK Parti'nin milletimize en büyük hizmeti demokraside ve kalkınma altyapısında ülkemize sağladığı tarihi kazanımlar yanında, işte bu oyuna meydan okumuş olmasıdır.
Şimdi çok daha büyük bir atılımın içine girdik. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirecek adımları atıyoruz. İlk defa 2011 yılında 'Türkiye hazır, hedef 2023' diyerek' ilan ettiğimizden beri yaşanan her hadisenin gerisinde işte bu kavga vardır. Gezi olaylarından 17/25 Aralık'a, çukur eylemlerinden 15 Temmuz'a kadar her saldırı aynı gaye ile tertip edilmiştir. Hamdolsun bugüne kadar bizi yolumuzdan döndürmeye muvaffak olamadılar. Elbette sıkıntılar yaşadık, bedeller ödedik. Ama büyük ve güçlü Türkiye trenini rayında ve rotasında tutmayı da başardık.
Dünya salgınla başlayan sağlık krizi ve ekonomik krizle sarsılırken, Türkiye hedeflerine doğru yürüyüşünü hızlandırmıştır. Ekonomi yönetimimizin önceliğini yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla odaklı büyüme olarak belirledik. İhracatta 2021'i açıkladık; 225 milyar doların üzerinde bir rakamla tamamlamamız doğru yolda ilerlediğimizin göstergesidir. Bu millet, sanayici çalışıyor; ama ana muhalefet yavruları ile birlikte bu çalışmaları görmüyor.
HAZİNE'YE AİT TARIM ARAZİLERİNİ KİRA İLE KULLANAN ÇİFTÇİLERE MÜJDE
Hazine'ye ait tarım arazilerini kira ile kullanan çiftçilere bir müjde verelim. Çiftçilerimize bu yerlerin ecri misil bedelinin yarısına kiralamayı zaten sağlamıştık. Bu 55 bin çiftçimizin kira sözleşmelerinin yıllık artış bedelini yüzde 22'den yüzde 9'a indiriyoruz. Bu uygulamadan yeni hazine arazisi kiralayacak çiftçilerimiz de faydalanabilecektir.
ENFLASYONDAKİ KÖPÜĞÜ DE SÜRATLE ALARAK ÜLKEYİ BU GÖRÜNTÜDEN KURTARACAĞIZ
Sıkıntılar da yaşamıyor değiliz. Döviz kurundaki aşırı dalgalanma ve fiyatlarda aşırı yükseliş gibi tatsız hadiseleri bu yolda önümüze çıkan dikenler, çakıllar olarak görüyoruz. Milletçe canımızı acıtsa da bunları kısa sürede geride bırakacak ve ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına mutlaka dahil edeceğiz. Açıkladığımız tedbir paketiyle döviz kuru üzerindeki köpüğü almıştık. Enflasyon üzerindeki köpüğü de alarak ülkemizi hak etmediği görüntüden kurtaracağız. Vatandaşlarımızı ne döviz kurundaki dalgalanmanın ne fahiş fiyat artışlarının yükü altında bırakmamakta kararlıyız. Bunları kısa zamanda geride bırakacak, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına mutlaka dahil edeceğiz. İnşallah en zoru geride bıraktık. Bundan sonra emeklerimizin karşılığını alma, milletimize, hedeflerimize adım adım yaklaştığımızı gösterme vaktidir. Sizlerden ricam; bu süreçte vatandaşlarımıza daha çok ulaşmamız, yaptıklarımızı ve yapmakta olduklarımızı onlara daha sık anlatmamızdır.
YAMALI BOHÇA İTTİFAKI
Muhalefet diye karşımıza çıkartılan yamalı bohçanın kifayetsizliğini ve tutarsızlığını örnekleri ile gösterin. Türkiye 2023 hedeflerine ulaştığında milletimizin elde edeceği kazanımları sık sık anlatın. Ülkemiz 2023 kavşağına yaklaştıkça sorumluluğumuz da artıyor. Muhalefetin ülkemize ve geleceğimize dair hiçbir vizyonu, hedefi ve derdi olmadığı milletimiz tarafından yakından görülüyor. Milletten umudunu iyice kesen muhalefet ise başarısızlıklarını örtmek, çapsızlıklarını perdelemek için her yola başvuruyor. Yalan, bunlarda biri bin para. Bu denli yalanı başarılı bir şekilde sergileyen bir başka parti ben siyasi hayatımda görmedim. Ülkemizin karşılaştığı sorunlara, makul, mantıklı çözüm önerileri sunmak yerine çareyi vesayete göz kırpmakta, halkımızı kutuplaştırmakta, hatta ülkemizdeki yabancı büyükelçilere şikayet dilekçesi yazmakta arıyorlar.
Yamalı bohça ittifakının sözde milliyetçi ortağı şehit yakınlarımıza galiz küfürler savururken, ittifakın diğer ortağı ise hemen her gün toplumumuzun bir kesimini alenen tehdit ediyor. Bugüne kadar CHP'nin başındaki zatın tehditlerinden neredeyse payını almayan kalmadı. Paşa keyfi kimi isterse hedef tahtasına onu koyuyor. Ağzını her açtığında; muhtarlarımızdan öğretmenlerimize, polislerimizden hakimlerimize, valilerimizden AK Parti seçmenine kadar herkese tehditler savuruyor. Bay Kemal, yarın 2 bin civarında muhtarımla burada bir arada olacağım. Muhtarlarla nasıl bir araya gelinirmiş, sana da bunu göstereceğim.
CHP'Lİ ÖZGÜR ÖZEL'İN KURAN KURSU AÇIKLAMASINA TEPKİ: ASIL ÇAĞDIŞI OLAN SENSİN
Son günlerde muvazeneyi iyice yitirdiler, gemi iyice azıya aldılar. Öyle ki işi devletin kurumlarını basmaya kadar götürdüler. Hukuk ve demokrasi içinde sorumlu siyaset yerine siyasi eşkıyalığa özen gösterdiler. Millet adına hesap sormakla mafyacılık oynamayı iyice birbirine karıştırır oldular. Şimdi de doğrudan millete ve milletin inancına, değerlerine hakaret etmeye başladılar. Güya helalleşme diyerek çıktıkları yolculukta az gittiler uz gittiler, dere tepe düz gittiler, vara vara yine tek parti faşizmine geri döndüler. Son toplantımızdan bu yana yaşananlar, 2022 CHP'si ile tek parti CHP'si arasında zihniyet açısından hiçbir fark olmadığını göstermiştir. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si 1940'ların diktacı, jakoben, millete ve milletin değerlerine düşman CHP'sinin güncel sürümünden ibarettir. Aradan geçen vakitte Türkiye değişmiş, hatta eski çamlar bardak olmuş ama CHP’nin faşist karakteri ve kafası hep aynı kalmıştır.
Geçenlerde Bay Kemal'in yardımcısı çıkmış Diyanet'in okul öncesi eğitim vermesini eleştiriyor. Hakaretlerini doğrudan milletin inancına kadar vardırıyor. Dinini öğrenen çocuklar ünivesiteye gidince bilimin B'sini bilmiyormuş. Neymiş Diyanet İşleri Başkanlığı'nın okul öncesinde evlatlarımıza eğitim vermesi çağ dışıymış. Bre gafil, asıl çağ dışı olan sensin. Senin bu faşist zihniyetin. Asıl arkaik olan, asıl gerici olan, Orta Çağ karanlığında asıl debelenen, sen ve senin gibi meseleye marjinal ideolojilerin at gözlüğüyle bakanlardır.
CHP GENEL BAŞKANI BU SKANDALI KARANLIKTA ISLIK ÇALARAK GEÇİŞTİREMEZ
CHP Genel Başkanı'na soruyorum, anayasal bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı'mızın görevini hakkıyla yapmasından niçin gocunuyorsunuz? İstikbalimizin teminatı olan çocuklarımızın Kur'an'ı, Peygamber efendimizin örnek hayatını, medeniyet değerlerimizi öğrenmesi sizi neden rahatsız ediyor? İslam tarihinin en parlak dönemlerini, batılıların kendilerini tarif için kullandığı Orta Çağ karanlığı yaftası vurmaktan utanmıyor musunuz? Bu milletin dininden, diyanetinden, inançlarını özgürce yaşama, evlatlarını özgürce yetiştirme hakkından kirli ellerinizi ne zaman çekeceksiniz? Milletimize kimliğini ve karakterini veren mukaddes değerlerimizi aşağılamaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Artık cambazlığı, sahtekarlığı bırakın. Yeri geldiği zaman Peygamberimize sahip çıkacaksınız Kur'an'a sahip çıkacaksınız, yeri geldiği zaman da ağzınızda, dilinizde hangi kusmuk varsa onu kusacaksınız. Açık ve net söylüyorum; CHP Genel Başkanı, bu skandalı karanlıkta ıslık çalarak geçiştiremez. Bunun bedelini ödeyecek. Bu edepsizlik görmezden gelinerek, susularak, hiçbir şey olmamış gibi yüksek siyasetçilik oynayarak savuşturulamaz.
CUMHUR İTTİFAKI OLARAK HEPİNİZİ ÖNÜMÜZE KATARIZ VE GİDECEĞİNİZ YERE KADAR KOVALARIZ
CHP Genel Başkanı başta 'Orta Çağ zihniyeti' ifadesi olmak üzere bu hezeyanları açıklamalı, şayet izah edemiyorsa çıkıp milletten ve Diyanet camiamızdan özür dilemelidir. Aksi takdirde milletimiz tıpkı şehit yakınına ağız dolusu küfreden ittifak ortakları gibi CHP'ye de sandıkta gereken dersi Allah'ın izniyle verecektir. Biz de AK Parti olarak meselenin üzerine gitmeye devam edeceğiz. Bunların ahlaksızlığına, edep dışı ağızlarına biz bu ülkeyi terketmeyeceğiz.
Muhalefet ne yaparsa yapsın, biz son 20 yıldır hep olduğu gibi bir olacağız, diri olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Her fırsatta utanmadan, sıkılmadan sokaklara döküleceklermiş, meydanlara döküleceklermiş. Ya siz 15 Temmuz'u görmediniz mi? Nereye dökülürseniz dökülün. 15 Temmuz'da o sokağa dökülenlere bu millet nasıl dersini verdiyse, siz de dökülün siz de aynı dersi evelallah alırsınız. Bizler de Cumhur İttifakı olarak hepinizi önümüze katarız ve gideceğiniz yere kadar kovalarız. 84 milyonun her bir ferdini öz kardeşimiz görerek, muhabbetle bağrımıza basıyoruz, basacağız. Cumhuriyet İttifakı olarak, karşımızdaki yamalı bohça ittifakının kin ve nefret siyasetini, kardeşlik siyasetimizle inşallah yine boşa çıkaracağız.