Güncelleme Tarihi:
TRT Haber'e konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 'İnsanlık suçu için İsrail'in hukuk karşısında hesap vermesi gerekiyor. İsrail'in yaptığı katliam uluslararası ceza mahkemesine götürülmeli, bunu Filistin yapabilir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde görünen yine ABD veto edecek, BM Genel Kurulu'nda karar çıkartmamız lazım' ifadelerini kullandı.
O ÜLKELER VIP'I AÇIYORSA BİZ DE AÇIYORUZ
İsrail Büyükelçisi'ne de tepki gösteren Çavuşoğlu “Mağduriyet yaratma çabasında, ucuz politikalar peşinde” diyerek şu yorumda bulundu:
İsrail Büyükelçisi özellikle attığı tweetlerle ciddi bir tahrik yaptı. Karşılıklılık esası gereği İsrail'de de Türkiye'de de VIP'den geçmek için belli bir ücret ödemeniz lazım. Biz bunu artık tüm ülkelere uyguluyoruz. O ülkeler bize VIP'i açıyorsa biz de açıyoruz. Para karşılığı açıyorsa para karşılığı. Tam mütekabiliyet. Eğer açmıyorsa açmıyoruz.
BİZİM BÜYÜKELÇİMİZ PARA ÖDEYEREK GEÇİYOR
İsrail Büyükelçisi pekala parasını ödeyip VIP'den geçebilirdi. İsrail'de bizim büyükelçiliğimiz ya da bizler, para ödeyerek geçiyor.
Büyükelçi VIP'den değil de normal geçişten gittiği zaman ister istemez bu prosedürlere uyacak. Herkes uyuyor, vatandaş da uyuyor. Eğer buna tabi olmak istemiyorsan parasını verip VIP'den geçeceksin.
UCUZ POLİTİKA BU
Sanırım burada bilinçli bir geçiş var ki 'Beni mağdur ettiler' demek istedi. Ama ucuz bir politika bu. Tam bunlara yakışan bir yöntem.
Diğer taraftan tabi büyükelçimizi istişare için çektik, onlar göndermediler. Bu adımlar atıldı. Washington'daki büyükelçimiz istişareler için Ankara'ya çağrıldı. İsrail büyükelçimiz de dün geldi, görüştük.
Tabi İsrail ile ilişkileri istediğimiz şartlar yerine getirildiği için normalleştirdik. Ama o zaman da biz çok açık net söyledik ki, bu ilişkileri normalleştirmemiz sizin Filistin'de onların adımını ihlal eden adımlara sessiz kalacağımız anlamına gelmez."
Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar:
Yarın biz İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'ni gerçekleştirirken, Cenevre'de de insan hakları konseyi toplanacak. Biz BM'den daha somut adımlar bekliyoruz. Biz Türkiye olarak duruşu da sergiliyoruz, adım da atıyoruz. Fakat bu tek başında Türkiye'nin çabalarıyla olacak bir mesele değil. tüm aktörleri işin içine katmaya çalışıyoruz. Birisi de BM.
Bu işin siyasi boyutu var, muhataplarımızı arıyoruz. Başbakanımız da muhataplarını arıyor. Buradaki amacımız tüm dünyayı bu konu etrafında birleştirmek. Yarın önce dışişleri bakanları toplantısı, sonra iftardan sonra başlayacak zirve, sonra büyük bir miting. Diğer taraftan bugün Arap Ligi Dışişleri Bakanları toplantısı gerçekleşiyor. Burada güçlü kararların çıkması önemli. Tüm dünyanın ABD'ye ve İsrail'e güçlü mesaj vermesi. Bu insanlık dışı muamele, orada bebeklerin bile öldürülmesi İsrail tarafından kabul edilemez bir durum. Ama sadece yarın ile yetinirsek olmaz...
CEZA MAHKEMESİNE GÖTÜRÜLMELİ
Sonraki adım BM Güvenlik Konseyi'ne bunu getirmek. Güvenlik Konseyi'ne şu anda biz üye olmadığımız için Kuveyt getiriyor. Ülkeleri tek tek arıyoruz. Güvenlik Konseyi'nde öyle görünüyor ki ABD veto edecek. Sonraki adım ise, genel kurul. Genel kurul'da bir karar çıkartmamız lazım. Dün Güney Afrika Dışişleri bakanı ile görüştüm. Filistin konusunda sesini en çok çıkartan bir ülke, halk olarak bugün Filistin'i en iyi anlayan ülke. Artık hesap verilebilirlik önemli. Bunun uluslararası ceza mahkemesine götürülmesi gerekiyor, bunu Filistin'in götürmesi gerekiyor. Biz bütün hukuki adımların neler olabileceği konusunda incelememizi de yapıyoruz.
Yarın Cenevre'de insan hakları konseyi toplanacak. Ve burada bağımsız bir soruşturma için karar çıkacak. Bu insanlık suçun, bağımsız bir komisyon tarafından incelenmesi gerekiyor. Bu rapor doğrultusunda da İsrail'in artık hukuk önünde de hesap verilmesi gerekiyor. Dünyayı her zamankinden daha fazla kararlı gördük. Artık netice almak istiyoruz. Artık Filistin devletinin herkes tarafından tanınması ve BM'de artık ülke olarak, bağımsız bir devlet olarak üye olması, yer alması... Artık iki devletli çözüm için dünyanın hiç ara vermeden çaba sarf etmesi gerekiyor.
HAKAN ATİLLA DAVASI
“Suçsuz bir insanı bir gün de tutsan, bir gün de ceza versen haksızlıktır. Neticede başından beri belli. FETÖ'nün hazırladığı iddianamelerden yola çıkarak, Amerika'da FETÖ motifli bir dava açıldı. FETÖ'ye yakın hakimler savcılar bunu başlattı. Jüri neden karar vermekte zorlandı? Jüriye kimler baskı yaptı? Uzun zaman karar vermedi neden? Çünkü delil yoktu.
Rıza Zarrab'ın da Hakan Atilla ile ilgili bir suçlaması olmadı. Bir gün bile haksızlık. Sevinmek bana göre doğru değil, bir an önce çıkması önemli. Ama suçsuz bir insana 32 ay ceza vermek de hukuka aykırıdır.”