Güncelleme Tarihi:
Soma'da 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan maden faciasında, 301 madenci yaşamını yitirdi. Türkiye'yi yasa boğan faciada, kurtarma çalışmaları tamamlanır tamamlanmaz adli soruşturma başladı. Adli soruşturmanın en önemli ve tartışmalı ana delillerinden birisi de, Genel Müdür Ramazan Doğru'yu, madendeki tüm iş güvenliği ve kazalardan sorumlu gösteren yönetim kurulu karar belgesi oldu.
FACİADAN 5 AY ÖNCE 'TEK SORUMLU' OLMUŞ
Soruşturma dosyasına göre faciadan 5 ay önce, 10 yıldan uzun bir süre şirketin en üst düzey yetkilisi ve sorumlusu olan Alp Gürkan, bir iç yönerge ile yönetim kurulundan ayrıldı, yerine oğlu Can Gürkan'ı getirdi. Şirkete yeni yönetim kurulu üyesi olarak ise Ramazan Doğru seçildi. Şirketin Genel Müdürü de olan Ramazan Doğru, 'İş kazaları nedeniyle doğabilecek hukuki ve cezai soruşturmalarda münferiden sorumlu ve tek yetkili kişi' olarak atandı. Maden faciasının ardından başlatılan soruşturmada 19 Mayıs'ta gözaltına alınan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, savcılığa 24 Aralık 2013 tarihli bu belgeyi sunarak sorumluluğun Ramazan Doğru'ya ait olduğunu söyledi. Can Gürkan ile Ramazan Doğru'nun da imzalarının bulunduğu, Doğru'nun görevi kabul ettiğini içeren söz konusu belgede, "İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 200522 sicil numarası ile kayıtlı bulunan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. unvanlı şirketin 24.12.2013 tarihli genel kurul kararı ile Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak atandım. Görevi kabul ettiğimi beyan eder, gereğini bilgilerinize arz ederim" ifadeleri yer aldı.
BELGE YÜZÜNDEN HER İKİSİ DE TUTUKLANDI
Adli soruşturmada Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, bu belgeyi savcılık ve mahkemeye sununca, denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakıldı. Ancak o sırada soruşturmaya dahil edilmemiş olan Genel Müdür Ramazan Doğru gözaltına alındı. Soma Adliyesi'nde ifade veren Ramazan Doğru, işletmedeki sorumluluk ve yetkilerin kendisine devri konusundaki belgede bulunan imzanın sahte olduğunu öne sürdü. Bunun üzerine Can Gürkan hakkında adliyeden çıkmadan yeniden gözaltı kararı verildi. Can Gürkan bu kez tutuklandı. Can Gürkan hakim karşısındaki ifadesinde, "Şirketimizin yönetim kurulunun almış olduğu kararla iş hukuku ve maden hukuku konularındaki hukuki ve cezai sorumluluk, yönetim kurulu üyesi olan Ramazan Doğru'ya verilmiştir. Bu yönetim kurulundaki imza da kendisine aittir" dedi. Can Gürkan sorumluluğun Ramazan Doğru'da, O da işletme müdürü Akın Çelik'te olduğunu iddia etti. Adli süreçte Ramazan Doğru da tutuklandı.
KRİMİNAL İNCELEMEDE BELGE SAHTE ÇIKTI
Ramazan Doğru ile Can Gürkan'ı karşı karşıya getiren belge davalık da oldu. Ramazan Doğru'nun, "İmza bana ait değil" dediği belge emniyete kriminal incelemeye gönderildi. "İmza Ramazan Doğru'ya ait değil" tespitinin yer aldığı rapor, 4 Eylül 2014 tarihinde soruşturma dosyasına girdi. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı'na bağlı İzmir Kriminal Polis Labaratuvarı'nda hazırlanan raporda, yönetim kurulu karar defterinin 13'üncü sayfasındaki imzanın, Ramazan Doğru'ya ait olmadığının tespit edildiği ifade edildi.
DAVA İSTANBUL'DA SÜRDÜ
Ramazan Doğru'nun şikayeti üzerine İstanbul 62'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde süren 'özel evrakta sahtecilik' davası sonuçlandı. Böylelikle, faciadan sonra Can Gürkan ilk cezayı da sahtecilik suçundan almış oldu. Mahkeme, 'Can Gürkan'ın özel evrakta sahtecilik suçunun sabit olduğu vicdani kanısına varıldığından, 1 yıl hapisle cezalandırılmasına' diye karar verdi. Bu karar Can Gürkan'ın iyi halinden önce 10 ay hapis cezasına indirildi, ardından da 5 yıl süreyle hükmün açıklanması geri bırakıldı. Davada şirketin mali işlerinden sorumlu yöneticisi Mustafa Yiğit de, Can Gürkan'la aynı cezaya çarptırıldı.