Güncelleme Tarihi:
Tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin verdiği karar TBMM Genel Kurulu'nda karar okundu. Kararın okunmasıyla tutuklu bulunan Can Atalay'ın, milletvekilliği düşürüldü.
Karar okunurken CHP, DEM Parti ve TİP milletvekilleri tepki gösterdi. Bazı milletvekilleri ellerinde 'Can Atalay'a özgürlük' yazılı dövizlerle başkanlık divanına yürüdü. Tartışmaların arasında kararın okunmasıyla Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü. Milletvekillerinin tepkisinin sürmesi üzerine Genel Kurul'a yarın toplanmak üzere ara verildi.
7 GÜN İÇİNDE İTİRAZ
Atalay’ın Meclis üyeliğinin sonlanmasının ardından önümüzdeki süreçte nasıl bir yol izleneceği de merak ediliyor. Buna göre, Atalay ya da diğer milletvekilleri, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten itibaren 7 gün içinde kararın Anayasa’ya, kanuna veya içtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için AYM’ye başvurabilecek. AYM ise iptal istemini 15 gün içinde kesin karara bağlayacak.
NE OLMUŞTU?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı davasında Can Atalay’ın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18 yıl hapisle cezalandırılmasına ve bu suçtan tutuklanmasına karar vermişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmuştu.
28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde TİP'ten Hatay milletvekili seçilen Can Atalay'ın avukatları, "müvekkillerinin milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle Yargıtay'a başvurmuştu. Başvurunun ardından süreç devam ederken Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı.
Yargıtay'ın talebi reddetmesi üzerine Atalay, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuş, mahkeme de "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine ve Atalay'ın yeniden yargılanarak tahliyesine karar verilmesine hükmetmişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, avukat Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince (AYM) verilen ikinci ihlal kararının hukuki değerinin olmadığını, neticede Anayasa'nın 153/6. maddesi çerçevesinde uygulanabilecek bir kararın olmadığını ifade ederek, AYM'nin kararına uyulmamasına karar vermişti.