Güncelleme Tarihi:
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Malatya'da 1'inci Organize ve Sanayi Bölgesi'nde bir fabrikada iş insanlarıyla toplantı düzenledi. Toplantı sonrasında konuşan, Bakan Varank, depremden bu yana bir aylık süre geçtiğini belirterek, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ilk günden itibaren sanayicilerle afet bölgeleri arasında bir yardım ve destek koridoru oluşturmak amacıyla kriz masası oluşturduk. Vatandaşlarımızın ve bölgede çalışan ekiplerin, acil ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik sanayi odalarıyla, organize sanayi bölgeleriyle, vefakâr sanayicilerimizle yakın iş birliği içinde çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz. Jeneratörlerden, iş makinalarına kadar ihtiyaçların temin edilip bölgeye taşınmasında koordinasyonu sağladık, büyük bir gayret gösterdik. Diğer yandan bölgenin tekrar ayağa kalkması, özellikle üretimin tekrar başlayabilmesi noktasında da gerekli çalışmaları devam ettiriyoruz. Bakanlığımızın birimleri günlerdir bölgede, sanayideki tahribatın tespitine yönelik çalışmalar yapıyor. Afetten etkilenen 11 ilimizdeki 34 OSB'nin 7 tanesinin altyapısında kısmi hasarlar oluştu. Bu organize sanayi bölgelerinde toplamda 332 orta, ağır hasarlı ve yıkılan tesis bulunuyor. OSB'lerdeki 3 bin 611 fabrikada da bazısında kısmi olmak üzere üretim devam ediyor. Aynı şekilde 11 ilimizdeki sanayi sitelerinde ya da bireysel olarak üretim yapan hasarlı tesislerimize yönelik taramalarımızı yaptık. Altyapı, bina hasarı, makine hasarı ve stok hasarına yönelik tahmini maliyetlerimizi çıkardık. Malatya özelinde baktığımızda 3 OSB'de 39 orta ya da kısmen ağır, 109 az hasarlı tesis bulunuyor. 246 fabrikada bu felaketi hasarsız atlattı. OSB ve Sanayi Sitesi dışındaki sanayi tesisleriyle birlikte Malatya'da toplam hasarın sanayi bölgelerine ve sanayi sitelerine baktığımızda yaklaşık 600 milyon dolar olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.
'SANAYİ BÖLGELERİNİN BORÇLARINI 1 YIL SÜREYLE ERTELİYORUZ'
Zarar gören sanayi bölgeleri ve fabrikaların yeniden inşasından bölgedeki yatırımları korumaya, KOBİ'lerle özel desteklerden, bölgesel kalkınmaya kadar bir dizi eylem planını devreye aldıklarını kaydeden Bakan Varank, "İlk olarak, yıkılan veya hasarlı durumdaki sanayi sitelerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'mız ile beraber AFAD'ın koordinasyonunda yeniden inşa sürecini başlatıyoruz. OSB ve Sanayi Sitelerinin hasar gören altyapılarını onarıyor, bu sanayi bölgelerinin borçlarını 1 yıl süreyle erteliyoruz. Sanayi sitelerinde üst yapılara sağladığımız destek oranını da, sayın Cumhurbaşkanımız ilan etti yüzde 70'ten, yüzde 100'e çıkarıyoruz. Sanayicilerimizin yanı sıra, afete maruz bölgedeki KOBİ'lerimizin de yanında olmaya devam ediyoruz. Hasar gören işletmelerimizin onarılmasından, yıkılan işletmelerimizin yeniden yapılmasına ya da makina alımlarına kadar pek çok konuda yeni destekler veriyoruz. Bu kapsamda depremden zarar gören imalat işletmelerimize yönelik, KOSGEB Acil Destek Kredisi'ni devreye alıyoruz. İşletmede oluşan hasara ve işletmenin büyüklüğüne göre 1 milyon liraya kadar faizsiz ve ilk yılı geri ödemesiz KOSGEB kredisi vereceğiz. Ayrıca; az, orta ya da ağır hasar fark etmeksizin, bölgedeki işletmelerin KOSGEB'e olan 2023 yılı borçlarını siliyoruz. Bölgedeki mevcut yatırımların devamını sağlarken, yeni yatırımların da önünü açacak adımlar atıyoruz. Bu kapsamda, depremlerin yıkıma yol açtığı ilçelerimizi Cazibe Merkezleri Destekleme Programına dahil ediyoruz. Böylece, buralara yapılacak tüm yatırımları; en üst teşviklerimizden, yani 6'ncı Bölge teşviklerinden faydalandıracağız. Depremden etkilenen bölgelerdeki yatırımlar için düzenlenen yatırım teşvik belgelerinin süresini üç yıl uzattık. Ayrıca, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerindeki gelir vergisi stopaj teşvikini ve SGK İşveren hisse desteğini de yüzde 100'e çıkarıyoruz. 26 Kalkınma Ajansımızın tüm kaynaklarını afet bölgesindeki şehirlerimize yönlendirerek, Bölgesel Kalkınma Odaklı Acil Eylem Planı'nı uygulamaya alıyoruz. Ajanslarımızın deprem bölgelerindeki tüm projelerinde eş- finansman modelini kaldırıyor, projelerin finansmanının tamamını devlet olarak biz üstleniyoruz" diye konuştu.
'KONTEYNER ŞEHİRLERDE 'SATIN ALMA GARANTİLİ' ÜRETİM İMKANI'
Konteyner şehirlerde özellikle kadınlar ve gençlerin üretim yapabilecekleri atölyeler kuracaklarını ifade eden Bakan Varank, "Burada üretilen ürünleri şirketlerimiz satın alma garantili olarak satın alacaklar ve bu sayede depremzede kardeşlerimizin konteyner kentlerde gelir elde etmelerinin de önünü açmış olacağız" bilgisini paylaştı.
'2 BİNE YAKIN GEÇİCİ İŞYERİNİ BİZ KURMAYA BAŞLAYACAĞIZ'
Bakan Varank, sanayi sitelerindeki esnafla bir araya geldiklerini belirterek, "Şehirden bize olan geçici iş yerleri kurulmasıyla ilgili talebi de biz zaten gündemimize almıştık, inşallah Malatya genelinde yine AFAD'ın koordinasyonunda TESKOMB'un katkılarıyla farklı kurumlarımızın katkılarıyla 2 bine yakın geçici işyerini biz kurmaya başlayacağız. Böylece buralarda ekonominin tekrar canlanmasının da önünü açmış olacağız" dedi.
'GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMİYORUZ'
Şu anda bu toplantıyı Malatya 1'inci Organize Sanayi Bölgesi'nde yaptıklarını hatırlatan Bakan Varank, "Ben dün Kahramanmaraş'ı ziyaret ettim. Orada da sanayicilerimizle, iş insanlarımızla, sanayi esnaflarımızla bir araya geldik. Önümüzdeki dönemde onların sıkıntılarını nasıl giderebiliriz, bu şehirleri tekrar nasıl ayağa kaldırabiliriz. Bununla ilgili toplantılar geçekleştirdik. Bütün kaynaklarımızı buralarda devreye almak üzere arkadaşlarımızla toplantılar yaptık. Ama biliyorsunuz şu anda bölgede bir siyasi partinin lideri var. Biz siyaset yapmadan, tamamen işimize odaklı bir şekilde bu depremin yaralarını nasıl sararız diye uğraşırken o siyasi partinin genel başkanı bu akşam üzeri şöyle bir ifade kullanabiliyor, 'ben bugün sanayicilerimizi gezdim, onlara sordum, size kimse gelip bir şey sordu mu, hayır, onlara kimse bir şey gelip sormamış, sanayicinin dertlerini dinleyen kimse yok' ve bakın biz burada Organize Sanayi Bölgesi'nin içerisinde toplantı yapıyoruz. Günlerdir iş insanlarımızla, sanayicilerimizle bir aradayız. Bu gerçekten kabul edilebilir bir tavır değil. Biz diyoruz ki; gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz. Biz inşallah Malatyalı kardeşlerimizle, bölgedeki bütün şehirlerimizle el ele vereceğiz, tekrar bu afetin etkilediği bölgeleri ayağa kaldıracağız. Bunun için devletimiz bütün imkanlarını şu anda sunmuş vaziyette. İnşallah el ele verdiğimizde biz tekrar bu şehirdeki bütün üretimi ayağa kaldırmış olacağız" diye konuştu.
BAKAN NEBATİ: İLK ETAPTA 100 MİLYAR LİRALIK KAYNAK
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise çok geniş bir coğrafyayı etkileyen ve dünya tarihinde adeta eşi benzeri bulunmayan bu felaket karşısında devletin ve milletin tüm kurumları, insan kaynağı ve imkanlarıyla seferber olduğunu belirtti. Bakan Nebati, "Bu elim felaket nedeniyle yitirdiğimiz tüm canlar hepimizi derinden etkilemiştir. Mekânları cennet olsun inşallah. Ancak depremzede vatandaşlarımızın yaralarını hızla sarmak, maddi kayıplarını çok daha iyileriyle telafi etmek için canla başla çalışmaya devam ediyoruz. Battalgazi destanının yazıldığı kadim şehrimiz Malatya’mızı, depremden etkilenen diğer illerimizle birlikte, devlet, millet el ele vererek inşallah en kısa sürede ayağa kaldıracağız. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde nasıl ki bugüne kadar milletçe karşılaştığımız bütün afetleri ve bütün zorlukları, birlik içinde aşmayı bildiysek; milletimizin iradesi, inancı ve dayanışmasıyla bunu bir kez daha başaracağız. Gece gündüz yorulmadan çalışarak yıkılan tüm evleri, kısa bir süre içerisinde, çok daha güvenli olacak şekilde vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Yatay mimariye uygun olarak tasarladığımız yeni yerleşim yerleri; altyapısıyla, okuluyla, sağlık merkeziyle, camisiyle, çarşısıyla, parkıyla vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan yaşam alanları olacaktır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ile yeni konut inşasına ve kentsel dönüşüme yönelik çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz ve bu kapsamda gerekli finansmanı Hazine olarak sağlayacağız" dedi.
'DEPREM SONRASINDA BAKANLIĞIMIZIN DEVREYE ALDIĞI DESTEK VE TEDBİRLER'
Bakanlık olarak depremin ilk anından itibaren tüm kamu kurum ve kuruluşların acil nakit taleplerini hızla karşılamak için ilk etapta 100 milyar liralık kaynak ayırdıklarını kaydeden Nebati, "Depremzede vatandaşlarımıza ve hayatını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına da nakdi yardımlarda bulunuyoruz. Konteyner kentler dışında barınacak olan vatandaşlarımıza taşınma ve kira yardımı sağlıyoruz. Hepimizi sarsan bu büyük felaketin, yüreğimizi dağlayan can kayıplarına yol açmasının yanı sıra, bütçemize de ek bir maliyet getireceği malumunuzdur. Ancak attığımız adımlar sayesinde, ekonomimiz bu felaketin üstesinden gelecek güce sahiptir. Türkiye, 2022 yılında elde ettiğimiz yüzde 5,6'lık büyüme oranıyla, dünyada en yüksek büyüme gerçekleştirmeyi başaran ülkelerden biri konumundadır" diye konuştu.
'EYT KIDEM TAZMİNATI KEFALET HACMİNİ 25 MİLYAR LİRADAN, 50 MİLYAR LİRAYA ÇIKARIYORUZ'
Bakan Nebati, bu güçlü büyüme performansının oluşturduğu mali imkânlar sayesinde, vatandaşların daha önce sözünü verdikleri EYT'yi uygulamaya koyduklarını kaydederek, şunları söyledi:
"Tüm emeklilerimize tekrar hayırlı olsun. Deprem felaketinden kaynaklanan hasarları da telafi edecek güçlü bir mali yapıya sahibiz. EYT’nin iş dünyası üzerindeki yükünü hafifletmek için daha önce açıkladığımız Hazine destekli KGF paketinin de EYT kapsamındaki kıdem tazminatı kefalet hacmini 25 milyar liradan 50 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu dönemde dahi EYT'yi uygulamaya koymamız; hükümet olarak, verdiğimiz sözlerin her daim arkasında durduğumuzun en güncel örneklerinden biridir. Bütçe imkânlarımıza ilave olarak, şehirlerimizi hızla ayağa kaldırmak amacıyla 'Afet Yeniden İmar Fonu'nu kuruyoruz. Bu fon ile şehirlerimizin yeniden imarına yönelik kaynakları artıracak ve depremin ekonomimiz üzerindeki negatif etkilerini en asgari düzeyde tutacağız. Depremler nedeniyle bu yılın ilk çeyreğinde büyümemizin sınırlı miktarda olumsuz etkilenme ihtimali olsa da yılın kalanında kademeli olarak toparlanmasını bekliyoruz. Devreye alacağımız ek önlemlerle, depremin 2023 yılı GSYH büyümesindeki olumsuz etkilerini de telafi edeceğiz. Ülkemizin yaralarını hızla sarıp, güçlenerek yolumuza devam edeceğiz."
'TARIMSAL DESTEKLER VE SİGORTACILIK'
Bakan Nebati, "Hükümet olarak vatandaşlarımızı, sanayicilerimizi, esnafımızı, girişimcilerimizi, ihracatçılarımızı ve çiftçilerimizi her bakımdan desteklemeyi sürdürüyoruz. Deprem nedeniyle ürünleri, işleri veya işletmesi zarar gören tarımsal üreticimizin kullandığı Hazine faiz destekli 39 milyar liralık kredi ödemelerini 1 yıllığına vade farkı olmaksızın erteledik. Deprem bölgesindeki çiftçilerimize mazot ve gübre desteklerini önceki uygulamalardan farklı olarak, ayni yerine nakdi şekilde yapıyoruz. Ek olarak, çiftçilerimize her bir büyükbaş hayvanı için 500 lira, her bir küçükbaş hayvanı için de 50 lira yem desteği verdik. Ayrıca; büyükbaş, küçükbaş, arılı kovan ve kanatlı hayvanları zarar gören yetiştiricilerimize canlı hayvan ve besleme amaçlı şeker yardımı yapılmasına ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlaveten, tarım sigortası bulunan çiftçilerimize 18,9 milyon lira hasar ödemesi yapılmıştır. Çiftçilerimizin olası afetlerin olumsuz etkilerinden kendilerini korumak için tarım sigortası yaptırmalarını tavsiye ediyorum. Konut tarafındaki sigortacılıkta ise bildiğiniz gibi depremlerin ardından sigortalılarımızın ihbarını dahi beklemeden ilk 24 saatte başlayarak yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı binaların tazminat ödemelerini gerçekleştirmeye başladık. Bu kapsamdaki ödemelerimiz, tarım sigortacılığına göre kat ve kat daha fazla olup, mevcut durum itibarıyla 3 milyar liradır. Şimdi ise tarafımıza gelen ihbarların yaklaşık yüzde 80’ini oluşturan hafif hasarlı konutlarımızın ödemelerini hızlandırmak için DASK tarihinde bir ilk olarak yeni uygulama başlatıyoruz. Bu uygulamayla e-devlet üzerinden kolayca alabilecekleri hasar belgelerini DASK'a web sitesi üzerinden ileten sigortalılarımıza 72 saat içinde hasar ödemeleri gerçekleştirilecektir" ifadesini kullandı.
'İŞGÜCÜ PİYASASINA YÖNELİK TEDBİRLER'
Deprem sürecinde iş kaybına uğrayan vatandaşların da haklarını gözettiklerini kaydeden Bakan Nebati, "Sigortalılarımızın çalışma hayatından uzak kalabileceği bu geçici dönemde, bölgesel kriz sebepli Kısa Çalışma Ödeneği başvurularının kabulüne başladık ve iş akdi feshini yasakladık. Ayrıca olağanüstü hâl ilan edilen illerde Kısa Çalışma Ödeneği şartlarını sağlayamayan kişilere ise Nakdi Ücret Desteği vereceğiz. Esnafımızı bugüne kadar nasıl her daim desteklediysek, afet sonrasında da yanlarında olmaya devam ediyoruz. İşyerleri veya işletmeleri zarar gören 156 bin esnaf ve sanatkârımızın Halk Bankası tarafından kullandırılan toplam 23,6 milyar liralık Hazine faiz destekli kredi ödemelerini 6 aylığına faizsiz şekilde ertelemiş bulunuyoruz. Daha önce açıkladığımız 250 milyar liralık kredi hacmine sahip KGF Paketlerinde 100 milyar lira ilave artışa gittik. Toplamda 20 milyar kefalet bedeli olan 2 yeni paketi de hemen devreye aldık. Ayrıca, esnaf ve sanatkârlarımızın kullanımı için Halkbank tarafından kullandırılacak deprem destek kredisini de sunduk. Kredi faiz oranının yüzde 50’lik kısmı Bakanlığımız tarafından karşılanacak olup, esnafa yansıyacak faiz oranı yıllık yüzde 7,5’tir. Kredi, 12 aya kadar ödemesiz dönemle birlikte 60 aya kadar vade imkanıyla sunulacaktır. Tüm bunlara ek olarak, deprem felaketinden etkilenen bölgelerimizdeki kadın kooperatiflerine yönelik Can Suyu Kredi Destek Paketini de hayata geçirdik. Böylece, depremlerden etkilenen illerimizde faaliyet gösteren kadın kooperatiflerimize, Halkbank aracılıyla bir yılı geri ödemesiz şekilde, vade farkı alınmaksızın 50 bin lira limit ve 36 ay vadeyle kredi imkânı oluşturduk. Diğer taraftan, organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinin yeniden faaliyete geçmesi; ticaret ve sanayinin canlanması için Bakanlık olarak gerekli tüm desteği sağlayarak işverenlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz." diye konuştu.
'VERGİSEL TEDBİRLER'
Bakan Nebati, bu süreçte bazı vergisel düzenlemeleri de acilen devreye aldıklarını belirterek, "Öncelikle depremden yoğun şekilde etkilenen il ve ilçelerimizi mücbir sebep hali kapsamına aldık. Böylece, bu bölgede faaliyet gösteren 671 bin mükellefimizin deprem tarihinden temmuz ayı sonuna kadar yerine getirmeleri gereken vergi ile ilgili yükümlülüklerini erteledik. Vergi dairelerine Mart, Mayıs ve Temmuz 2023 aylarında ödenmesi gereken taksitleri Ağustos, Ekim ve Aralık 2023 dönemine erteledik ve vade farkı olmaksızın borçların taksitlendirilmesine imkân tanıdık. Diğer bildirim ve harçlar için de mükelleflerimizin şartlarını kolaylaştırıyoruz. Deprem bölgesinde geçici barınma ihtiyacının giderilmesini desteklemek üzere prefabrik yapı ve konteynerlerin teslimindeki KDV oranını da yıl sonuna kadar yüzde 1’e indirdik. Ayrıca, indirimli orana tabi teslimlerinden kaynaklanan KDV iade alacağının, 2023 yılı içinde nakden iade talep edilebilmesi imkânını getirdik. Diğer taraftan, sahadan gelen talepleri dikkate alarak bugüne kadar yapılmış en kapsamlı matrah ve vergi artırımı ile borç yapılandırmasını içeren kanun teklifi, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilmiş ve yakın zamanda uygulamaya geçecektir" dedi.
'HAKSIZ FİYAT ARTIŞINA VE FIRSATÇILIĞI ÖNLEMEYE YÖNELİK TEDBİRLER'
Yüreklerini dağlayan bu olağanüstü dönemde, depremden etkilenen vatandaşların mağduriyetini suistimal etmeye yönelik her türlü fırsatçılık faaliyetlerini şiddetle kınadığını ve yakından takip ettiğini vurgulayan Bakan Nebati, "Mali ve finansal verilerden hareketle, fahiş fiyat artışına sebebiyet veren şahıs ve kurumlar hakkında gerekli cezai yaptırımların uygulanması için tespit ve inceleme çalışmalarını süratle gerçekleştiriyoruz. Kimsenin yaptıkları yanına kâr kalmayacak. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor" diye konuştu.
BAKAN ÇAVUŞOĞLU: SOSYAL DONATILARIN EN İYİ ŞEKİLDE OLMASI GEREKİYOR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, arkadaşlarının gece gündüz sahada çalıştığını ifade ederek, şöyle dedi:
"Bizde özellikle yurt dışından gelen yardım ve desteklerin koordinasyonu ve dayanışma diplomasisinden fırsat buldukça sahada arkadaşlarımızı desteklemek için deprem bölgesine ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Bu ziyaretlerimizde konteyner kentlerin ve konteynerlere yerleşen insan sayısının arttığını gördük. Depremzede kardeşlerimizin artık konteynerlerde bulunan eksiklilerden televizyon, buzdolabı gibi ihtiyaçların da giderilmesi için yoğun bir çalışma içerindeyiz. Cumhurbaşkanımızın milletimize söz verdiği gibi; ilçelerde yapılacak konutların inşaatlarının başladığını gördük. Aynı şekilde sosyal donatıların da en iyi şekilde olması gerekiyor. Sahra hastaneleri, sosyal marketler ile daha çok geliştirmek için tüm kurumlarımız yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Yurt dışından gelen yardımların koordinasyonlarını yapabilmek için hem Ankara’da hem sahada hem de yurt dışında yoğun çaba sarf ediyoruz. Türkiye yıllarca nerde bir afet varsa ve nerede ihtiyaca muhtaç bir ülke varsa ilk yardıma koşan ülke oldu. Bu anlamda herkes Türkiye'ye destek vermeye çalışıyor. Yurt dışından ülkemize arama kurtarma ekibi olarak 90 ülkeden 11 bin 320 kişi gelmiştir. Tabi şu anda ihtiyaç kalmadığı için çalışmalarını tamamladıktan sonra tamamı ülkelerine geri döndü. En son Azerbaycan kalmıştı. Onlarda çalışmalarını tamamlayıp döndü. Sahra hastanesi için gelenlerden ise bir kısmı gitti. Buna ilaveten yeni sahra hastanesi kurmaya çalışan Almanya gibi ülkeler de var. Depremde diğer illere giden depremzedelerin memleketlerine geri gelmeleriyle tabi şu anda çadır ihtiyaçları da artıyor. Doyasıyla içerde üretim yapılırken dışardan da çadır ve konteynerlerin gelmesi için yoğun çaba sarf ediyoruz. Şu ana kadar yurt dışından 211 bine yakın çadır getirdik. Şu ana kadar 4 bin 160 konteyner yurt dışından geldi. 4 bin civarında konteynerde gemilerde geliyor. Tabi bunun yanında ülkelerin finans taahhütleri var onların gelmesi için çalışıyoruz. Farklı ülkelerde sivil toplum örgütlerinin ve iş insanlarının taahhütleri var. Şu ana kadar 1 milyar 585 milyon civarında bir taahhüt var. Birleşmiş Milletler'in de 1 milyar dolar vaadi var. Bu kaynakların hangi projelere aktarılması gerektiği konusunda da Maliye ve diğer bakanlıklarımızla koordinasyonunu sağlıyoruz. Dünya Bankası da Türkiye için 1 milyar 780 milyon dolar verme taahhüdünde bulundu. Yapacağımız çalışmaların koordinasyonunu yapıyoruz."