Güncelleme Tarihi:
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM’de katıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekilleri tarafından yönlendirilen soruları cevapladı.
ERGENE HAVZASINDAKİ KİRLİLİK
Ergene havzasındaki kirlilik sorununa yönelik sorulara cevap veren Bakan Kacır, “Ergene Nehri'nin kirliliğini önleyecek Ergene Havzası Organize Sanayi Bölgeleri Müşterek Atık Su Arıtma Tesislerinden beşi tamamlandı. Bölgede arıtılarak temiz hale gelen suların denize deşarj edilmesi için yürütülen derin deşarj projesi 2022 yılı itibariyle tamamlandı ve halihazırda 160 bin metreküp atık su arıtılarak Marmara Denizi'ne derin deşarjı gerçekleşmekte. Yine 2023’te Ergene Havzasında bulunan 2 OSB’nin atık su arıtma tesisi inşaatı ve bölgede yer alan 4 OSB’nin atık sularını müşterek arıtma tesisine iletilmesi amacıyla kolektör hattı inşaatımız da devam etmekte. Tabi organize sanayi bölgelerinin özellikle yeşil dönüşümünü gerçekleştirmek de bizim öncelikli bir çalışma alanımız. OSB’lerin yeşil üretim alanlarına dönüştürülmesi kapsamında Dünya Bankası'ndan 300 milyon dolarlık bir krediyi bakanlığımıza tahsis ettik. Bu çerçevede Dünya Bankası projesi kapsamında 2023 yılı yatırım programında 40 OSB’nin yeşil OSB’ye dönüşümü başlatılmış oldu. Yine bir başka uluslararası kaynaklı proje yine Dünya Bankasıyla yürüttüğümüz. Türkiye Yeşil Sanayi Projesinde de 450 milyon dolar kaynağı Türk sanayinin yeşil dönüşümü için değerlendiriyor olacağız. Burada KOBİ'lere öncelik vereceğiz. 250 milyon dolarlık bir kaynağın KOSGEB eliyle KOBİ’lerin yeşil dönüşüm faaliyetlerine yönelik özellikle yenilenebilir enerji, kaynak verimliliği, atık yönetimi, döngüsel ekonomi konularında kullanmalarını sağlayacağız. Fakat bizim bütün dönüşüm çalışmalarında önceliğimiz bu dönüşümü gerek yeşil gerek dijital dönüşümü gerçekleştirmemizi mümkün kılacak teknolojileri de yerleştirmek. Bu amaçla özellikle TÜBİTAK eliyle de yeşil inovasyon ve AR-GE faaliyetlerinde bulunan firmalara yine 175 milyon dolar kaynak ayırıyor olacağız” ifadelerini kullandı.
“BU PROJELERDEN BİR MİLİM BİLE GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ”
Bazı vekillerin ağırlıklı olarak savunma sanayiine yatırım yapılmasını eleştirmesine cevap veren Kacır, “Milli teknoloji hamlesinin öncü sektörü Türkiye'de savunma sanayi olmuştur. Bu da aslında bir tesadüf değildir. Türkiye 40 yıla yakın bir zamandır terörle mücadele eden ve bu mücadelesinde maalesef müttefiklerini dönem dönem yanında göremeyen, parasını verdiği halde ihtiyacı olan savunma sanayi sistemlerine erişim imkanını dönem dönem bulamamış bir ülkedir. Bu da Türkiye'mizi özellikle son 20 yılda kendi ihtiyaçlarını kendisi görebilmek adına savunma sanayiinde hava, kara, deniz ve uzay sistemleri dahil olmak üzere tüm kritik platformlarını yerli ve milli olarak geliştirmeye yönlendirmiştir. Bu sayede 20 yıllık dönemde savunma sanayinde yerlilik oranımız yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkmıştır. Bu sayede pek çok kritik platformumuzu yerli ve milli olarak geliştirme kabiliyeti elde etmişizdir. Milli muharip uçak projesi Mart 2023’te piste çıktı 2023 yıl sonunda inşallah ilk uçuşunu gerçekleşmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Hürjet projesi Türkiye'nin yerli ve milli olarak geliştirdiği eğitim ve hafif muharip jet uçağı. İlk uçuşunu yine bu yıl 2023 yılı Nisan ayında gerçekleştirdi performans testleri devam ediyor. Atak helikopteri milli helikopterimiz üretimde ve kullanımda. Çok açıklıkla ifade edelim bu projelerden bir milim bile geri adım atmayacağız hatta bu projeleri bugünkünden çok daha ileri noktalara Türkiye Türkiye'de yaşayan her bir vatandaşımızın 85 milyonun huzuru, refahı, güvenliği için, istiklalimiz için, istikbalimiz için geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
“BUGÜN İTİBARİYLE BANTTAN İNEN TOGG ARAÇLARIN SAYISI 10 BİNİ AŞMIŞTIR”
TOGG aracına yönelik olarak eleştirileri yanıtlayan Kacır, bugün kişisel hayatta kullanılan teknolojilerin savunma sanayi ve uzay çalışmalarından doğduğunu dile getirerek, “Sadece uzay çalışmalarından güneş panellerinin, biyometrik sensörlerin, su arıtma cihazlarının, kanser araştırmalarında kullanılan birtakım alt sistemlerin çekirdek teknolojilerin geliştirilmiş olduğunu görmemiz mümkün. Türkiye olarak da biz savunma sanayindeki bilgi birikim ve tecrübemizi hızla diğer alanlara transfer ediyoruz. Burada yine çokça üzerinde durulan bir konu Türkiye'nin otomobili oldu. Türkiye'nin otomobili hakikaten bir milli gurur projesidir ve bugün itibariyle bir başarı hikayesidir. Az önce arkadaşlarımdan bilgi aldım; bugün itibariyle banttan inen TOGG araçların sayısı 10 bini aşmıştır. Bu 60 yıllık bir hayalin gerçekleşme hikayesidir. Ancak şunu da biliyoruz ki bu büyük başarı hikayesini geleceğe taşımak adına daha yapacak çok işimiz var. Tam da bugün çok sayıda vekilimizin gündeme getirdiği savunma sanayindeki bilgi, birikim ve tecrübenin diğer alanlara transfer edilmesi TOGG’da somut bir örneğe dönüşmüştür. TOGG’un Ankara'da kurduğu araştırma merkezinde hâlihazırda 180 mühendisimiz çalışmakta ve bunların 112’si savunma sanayi kökenlidir ve yine bu merkezde yerli ve milli helikopterimizin kontrol bilgisayarlarından elde edilen tecrübe ile şimdi araç kullanıcı arayüzlerini kontrol eden bilgisayar donanım ve yazılımını geliştiriyoruz. Yine bu merkezde askeri hava araçlarımızla edinilen merkezi kontrol bilgisayarı ve otopilot tasarımı tecrübesiyle TOBB’un merkezi kontrol bilgisayarı ve otonom sürüş sistemi tasarımını geliştiriyoruz” diye konuştu.