Güncelleme Tarihi:
Akar, Orgeneral Güler ve Orgeneral Dündar ile dün akşam saatlerinde Şanlıurfa'ya geldi. Şanlıurfa Gap Havalimanı'nda Vali Abdullah Erin, 2. Ordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla ve diğer yetkililer tarafından karşılanan Akar ve Komutanlar, ilk olarak Akçakale'deki 3. Hudut Alay Komutanlığı'na geçti.
Alayda personel ile sohbet eden Akar, durumlarını sorduğu Mehmetçikten "Her türlü göreve hazırız", "Daima hazırız", "Moral motivasyonumuz çok yüksek" cevabını aldı. Askerleri tebrik eden Akar ve Komutanlar daha sonra bölgedeki birliklerin komutanlarıyla bir araya geldi.
Faaliyetlere ilişkin brifing alan, talimatlar veren Akar, hudut hattını anbean takip eden Sınır Güvenlik Sistemi'nden sınırı inceledi. Barış Pınarı Harekatı kapsamında Tel Abyad'da bulunan bir birliğin komutanıyla da telsizden görüşen Akar, personelin durumuna, faaliyetlerine ilişkin bilgi aldı. Mehmetçiğin moral ve motivasyonuna ilişkin sorusuna, "Moralimiz yüksek her türlü göreve hazırız" yanıtını alan Akar, "Burada herhangi bir şey bitmiş değil, her an her şey olabilir. Ona göre herkesin her an hazırlıklı olması lazım" karşılığını verdi.
Akar daha sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Dündar ile Barış Pınarı Harekatı'na katılan bir komando birliğinde de inceleme ve denetlemelerde bulundu. Harekat Merkezi'ne giden Akar, faaliyetlere ilişkin brifing aldı, talimatlarda bulundu.
"Anti-propoganda var"
İnceleme ve denetlemeleri sırasındaki konuşmasında, savunma ve güvenlik konularına da değinen Akar, hassas bir dönemden geçildiğini belirterek, "Milletimize, ülkemizin birliğine, bütünlüğüne, topraklarımıza bir zarar, ziyan gelmeden hakkımızı, hukukumuzu müdafaa ederek, egemenlik ve bağımsızlığımızı en üst düzeyde koruyarak inşallah bu dönemi tamamlayacağız. Vatanımızın birliği, bütünlüğü, asil milletimizin güvenliği çok önemli. Bunları tam olarak gerçekleştirebilmek için ordumuza düşen görev neyse hep birlikte büyük bir kahramanlık ve fedakarlık göstererek vazifemizi yerine getirdik, bundan sonra da getirmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Güvenlik ve bağımsızlık konularının süreklilik arz ettiğine dikkati çeken Akar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Güvenlik, savunma sürekli olan bir ihtiyaç. Bunu yerine getirmek için gayret göstereceğiz. Bizim buradaki maksadımız hudutlarımızın, halkımızın güvenliği. Onun için ülkemizin güneyinde, Suriye'nin kuzeyinde herhangi bir şekilde bir terör koridoruna asla müsaade etmeyeceğiz. Bunu söyledik ve amacımızın bu olduğunu da herkes biliyor. Sadece ülkemizin hak ve menfaatlerini değil, Suriyeli kardeşlerimizin de güvenli ve gönüllü bir şekilde topraklarına dönmelerini sağlamak için de gece gündüz çalışıyoruz."
Türk Silahlı Kuvvetlerinin tek hedefinin teröristler olduğunu vurgulayan Akar, "Bizim hedefimizde sadece ve sadece teröristler var. Bizim Suriye'deki teröristlerle mücadelemizin dışında oradaki Kürt, Arap, Keldani, Arami, Süryani, diğer etnik gruptan insanlarla bizim mücadelemiz asla söz konusu değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bizim, kimsenin etnik, dini kökeni ile hiçbir şekilde ilgimiz olmadı, olmayacak. Biz bu konuda son derece duyarlıyız, bilinçliyiz. Bizim tek hedefimiz var, o da teröristler. Onları etkisiz hale getirmek için çalışıyoruz. Terörle mücadele harekatı ne zaman bitecek? En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecek. Ondan sonra biz ülkemizi, hudutlarımızı güven içinde göreceğiz" açıklamalarını yaptı.
Suriye Milli Ordusu aleyhinde yapılan yalan haberlere dikkati çeken Akar, "Onlara karşı sanki bu insanlar terörist, hainmiş gibi bir anti-propaganda var. Bu insanlar evini, köyünü, toprağını kurtarmaya çalışan Suriyeliler" dedi.
"Büyük bir gaflet"
Bakan Akar, "TSK, terör örgütü DEAŞ ile mücadele etmiyor" şeklinde bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, "Bunlar gerçekten büyük bir gaflet, gerçekten çok cahilce, ahmakça konuşulan şeyler" diye konuştu.
TSK'nın, DEAŞ'a karşı göğüs göğüse savaşan tek ordu olduğunu, Fırat Kalkanı Harekatı ile 3 binden fazla DEAŞ'lıyı Suriye'nin kuzeyinde, yaklaşık 700 DEAŞ'lıyı Irak'ın kuzeyinde etkisiz hale getirdiğini, DEAŞ Karşıtı Uluslararası Koalisyona hava sahasının açılması, üslerin kullanılması ve lojistik her türlü desteği verdiğini hatırlatan Akar, "Hala Türkiye'nin DEAŞ ile mücadelesini görmemek, tam anlamıyla bir körlük, cahillik, bir inat" dedi.
Kimyasal silah kullanıldığına yönelik batı basınında yer alan iddialara da tepki gösteren Akar, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde ne bunların atma vasıtaları ne de mühimmatı var. Başta teröristler olmak üzere bazı alçaklar, TSK'nın kahramanlığı karşısında aciz kalınca iftiraya, yalana, fitneye, fesata başvuruyorlar. Bizim kimyasal silah kullanmak gibi bir durumumuz asla söz konusu değil. TSK'da bu konuda bir konsept, doktrin, eğitim de yoktur." diye konuştu.
"Hata yapmayacağız"
Sadece masum insanlara karşı değil, çevreye, tarihi, dini yapılara karşı da gerek harekatın planlamasında gerekse icrasında hiçbir ülkenin göstermediği hassasiyeti gösterdiklerini dile getiren Akar, "Bizim için çevre, masum insanlar, dini yapılar, tarihi yapılar dokunulmazdır. Harekatın gecikmesi pahasına, arkadaşlarımıza bazı güçlükler getirmesi pahasına bu konuda milli, manevi, mesleki değerlerimize uygun, ilkeli davranmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Fedakarca çalışmalarından dolayı Mehmetçiği tebrik eden Akar, "Ülkemiz ve milletimiz için çok önemli işler yaptınız, yapacaksınız. Şu ana kadar geldiğimiz noktada çok şükür Allah bizi utandırmadı, bundan sonra da Allah bizi utandırmasın diyoruz. Birlikte, omuz omuza mücadele ederek elimizden gelen gayreti gösterdik, bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz ve inşallah bize verilen görevi asil milletimizin sevgi, güven ve duasından aldığımız güçle alnımızın akıyla tamamlayacağız" diye konuştu.
Gösterilen başarıda en büyük payın şehit ve gazilerde olduğunu ifade eden Akar, şehitlere rahmet, gazilere şifa diledi. Bölgedeki personelin güvenliği konusuna da değinen Akar, "Bu konuda asla hata yapmayacağız" talimatını verdi.