Güncelleme Tarihi:
8. Komando Tugayı'nın sancağı, Bakan Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz'ün katıldığı törenle tugay komutanlığına teslim edildi. Tugay Sancağı'nın platformdaki yerini almasının ardından başlayan törende saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
8. Komando Tugayı'nın tarihçesinin okunmasının ardından Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına, Tugay Sancağı'nı Tugay Komutanı Tuğgeneral Orhan Akkurt'a teslim etti.
"KOMŞULARIMIZIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGILIYIZ"
Sancak ilk teslim tutanağının imzalamasının ardından törende konuşan Akar, sözlerine "Türk Silahlı Kuvvetlerinin en seçkin birliklerinden biri olan cesaret ve zafer abidesi siz komandolarımızı sevgiyle selamlıyorum." ifadesiyle başladı.
Türkiye'nin başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadele ettiğini, kendisinin ve bölgesinin güvenlik ve istikrarı için çalışmakta kararlı olduğunu ifade eden Akar, "Biz tüm komşularımızın egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygılıyız. Ancak, sınırlarımızın hemen yanı başından ülkemize yönelik terör tehdidine de asla müsaade etmeyiz." diye konuştu.
Operasyonların yurt içinde ve sınır ötesinde en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar artan bir şiddet ve tempoda, taarruzi bir anlayışıyla devam edeceğini vurgulayan Akar, şunları söyledi:
"ABD'nin DEAŞ'la mücadele bahanesiyle terör örgütü PKK'dan hiçbir farkı olmayan YPG'ye destek vermesini doğru bulmuyoruz. Çünkü PKK eşittir YPG, bunların hiçbir farkı yoktur. DEAŞ'la gerçek anlamda mücadeleyi TSK, yani şu anda karşımda bulunan siz kahraman komandolarımız yapmış ve göğüs göğse çarpışarak 3 bin 700 DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirmiştir. TSK'nın icra ettiği Fırat Kalkanı Harekatı, DEAŞ'a karşı mücadelede bir milattır. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekir. Dolayısıyla ABD'nin de bir terör örgütü olan YPG ile iş birliği yapmak yerine, yaklaşık 70 yıldır NATO üyesi ve müttefiki olan Türkiye ile çalışması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum."
"YAKIŞAN BUDUR"
Mısır ile son dönemdeki gelişmelere de değinen Akar, "Mısır'ın Akdeniz'de hidrokarbon arama ihalesinde, Türkiye'nin BM'ye bildirdiği deniz yetki alanları sınırlarına saygılı davranması, değerli ve bölgesel barış ve istikrar için de önemli bir adımdır. Bu yaklaşım ve son gelişmeler, her iki ülkenin ve diğer bölge ülkelerinin de yararınadır. Kültürel ve tarihsel bağlarımıza yakışan da budur." dedi.
Akar, egemenlik ve bağımsızlığın sembolü olan İstiklal Marşı'nın kabulünün 100'üncü yılını da kutladı. Milli Şair Mehmet Akif'i minnet ve rahmetle yad eden Bakan Akar, "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın, siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın" dizelerini hatırlatarak "Bu dizelerde olduğu gibi Mehmetçik, dün milli ve manevi değerlerimizi, vatanımızı nasıl korumuşsa bugün ve yarın da aynı azim ve kararlılıkla bu değerlerimiz için iman dolu göğsünü siper etmekten kaçınmayacaktır:" diye konuştu.
Bayrak ve sancağı, binlerce yıllık medeniyetin ve kültürün, vatan ve millet sevgisinin, sarsılmaz birlik ve beraberliğin, hür ve bağımsız yaşama azminin en anlamlı ve önemli sembolleri olarak nitelendiren Akar, "Gölgesinde huzur ve güven bulduğumuz bayrağımızı ve sancağımızı, her ne pahasına olursa olsun, daima lekesiz, tertemiz tutmak da TSK'nın en önemli vazifesidir. 8'inci Komando Tugayı'mız, kahraman komandolarımız da bu bilinçle kendilerine emanet edilen şanlı sancağımızı kanlarının son damlasına kadar yükseklerde tutacaktır. Sizlere güvenimiz tamdır." ifadelerini kullandı.
TSK'nın bölgesinde ve dünyada etkin, caydırıcı ve saygın bir güç olduğunu vurgulayan Akar, şunları söyledi:
"TSK, bağrından çıktığı asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı güçle vatan topraklarımızın, mavi vatanımızın, semalarımızın ve 84 milyon vatandaşımızın güvenliğine yönelecek her türlü tehdit ve tehlikeye karşı azim ve kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir. Bu mücadelemizdeki en etkin güç unsurlarımızın başında da komandolarımız gelmektedir. Türk komandosunun temel karakteri, 'karada, denizde ve havada, her zaman ve her yerde' en zor şartlarda dahi asla pes etmeden vazifesini canı pahasına yerine getirmesidir. Komandolarımız, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan başlayarak yurt içi ve sınır ötesinde icra edilen terörle mücadele harekatlarında 'Güçlüyüz, cesuruz, hazırız, komandoyuz!' düsturuyla daima göreve hazır olmuş, her zaman 'Ölürsek şehit, kalırsak gazi.' anlayışıyla mücadele ederek asil milletimizin takdirine mazhar olmuştur. Gururla ifade etmek isterim ki asil milletimizin 'korku nedir bilmeyen' yiğit evlatları, 'girilemez' denilen yerlere girmiş, 'ulaşılmaz' denilen yerlere ulaşmış ve teröristlerin inlerini başlarına yıkmıştır, yıkmaya devam etmektedir."
"DÜNYANIN ÖNDE GELEN ORDULARINDAN BİRİ"
Türk Silahlı Kuvvetlerinin komando gücünün geçmişe oranla 10 kattan fazla arttığını dile getiren Akar, "Şu anki haliyle komando gücü açısından dünyanın önde gelen ordularından biri olmuştur." dedi.
8'inci Komando Tugayının kahraman mensuplarının Şırnak, Hakkari, Afrin, İdlib, Menbiç, Tel Abyad ve hudutların korunmasında üstlendiği görevleri başarıyla yerine getirdiğini ifade eden Akar, "Teröristlerin korkulu rüyası olmuştur." diye konuştu. Bölgede siyasi, askeri ve politik açılardan yaşanan önemli ve kritik gelişmelere dikkati çeken Akar, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde, uluslararası ilişkilerde özne haline gelen, etki ve ilgi alanı her geçen gün genişleyen Türkiye, tüm risk tehdit ve gelişmeleri yakından takip ediyor, kendi inisiyatiflerini hayata geçirmek suretiyle gerekli tüm tedbirleri alıyor. Bu çerçevede TSK, Suriye'nin kuzeyinde başarılı harekatlar icra ederek güney sınırlarımızda oluşturulmak istenen terör koridorunu engellemiştir. Şayet bu operasyonlar yapılmasaydı, ülkemiz ve bölgemiz çok daha büyük tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya kalabilirdi. Bugün rejimin ve terörün zulmünden kaçan milyonlarca mazlum ve mağdur Suriyelinin sığındığı en güvenli liman Türkiye'dir. Ülkemiz, aynı zamanda tüm Avrupa'ya yayılabilecek yeni mülteci akınlarının önündeki tek engeldir. Kadim medeniyetimiz ve kültürümüz gereği dinine, diline, ırkına ve rengine bakmadan mazlum ve mağdurlara kucak açıyoruz. Biz, zorda ve darda kalmış olanları, birilerinin yaptığı gibi insani değerleri ayaklar altına alarak Ege'nin soğuk ve karanlık sularında hiçbir zaman ölüme terk etmedik, onlara acımasızca davranmadık."
"ESAS OLAN İYİ KOMŞULUK İLİŞKİLERİ"
Türkiye'nin, ittifak ve Avrupa'nın güvenliğine büyük katkı sağladığını, bu gerçeğin NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg tarafından da açıkça ifade edildiğini dile getiren Akar, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Biz bölgemizde ve dünyada tüm sorunların barışçıl yöntemlerle çözülmesinden yanayız. Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki sorunların da diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inanıyor ve bunun için gayret gösteriyoruz. Bu çerçevede komşumuz Yunanistan'la olan görüşmelerimiz devam ediyor. Tüm yapıcı yaklaşımlarımıza rağmen maalesef birtakım olumsuz açıklama, eylem ve tacizlerle de karşılaşıyoruz. Bu tehdit dili ve tacizler kabul edilemez ve hiçbir sorunun çözümüne katkı sağlamaz. Beyhude silahlanma gayretlerinin de en büyük zararının Yunan halkına olacağı görülmelidir."
Yunanistan'ın Türkiye ile problemlerini Türkiye-AB veya Türkiye-ABD problemi haline getirme çabalarının da fayda sağlamayacağına işaret eden Akar, "Esas olan iyi komşuluk ilişkileridir. Israrla ifade ediyoruz ki bizim kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında gözümüz yoktur. Ancak kendi haklarımızdan da asla vazgeçmeyiz. Kıbrıs dahil mavi vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna da muktediriz." diye konuştu.
Bakan Akar, Türkiye'nin sadece kendi güvenliği için değil Azerbaycan ve Libya gibi dost ve kardeş ülkelerin güvenliği için de mücadele ettiğine dikkati çekti.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın riyasetinde Suriye ve Irak'ın kuzeyinde, Doğu Akdeniz'de, Libya'da, Karabağ'da fedakarlık ve kahramanlıkla mücadele ettiğini, BM, NATO, AGİT ve AB bünyesinde üstlendiği görevlerle birçok coğrafyada bölgesel, küresel barış ve istikrara katkı sağladığını vurgulayan Akar, şunları kaydetti:
"Peygamber ocağı olarak da bilinen TSK, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleriyle aklın ve bilimin ışığında, anayasa ve yasalar çerçevesinde, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın direktifleri doğrultusunda, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."
Akar, sözlerini "Mavi bereli yiğitler, kahraman komandolar! Yolunuz ve bahtınız açık olsun." ifadesiyle tamamladı.