Güncelleme Tarihi:
Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ile ‘Kardeş Yumruğu’ Azerbaycan-Türkiye Birleşik Müşterek Tatbikatı’nın ‘Seçkin Gözlemci Günü’ faaliyetlerini takip etti.
Pirekeşkül Tatbikat Alanı’nda gerçekleştirilen ve Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov ile takip ettiği faaliyetin ardından iki ordu personeline hitap eden Bakan Akar, dünyada ve bölgede belirsizlik, risk, tehdit ve tehlikelerin arttığı kritik bir dönemden geçildiğine dikkati çekti. “Bu hassas süreçte, ülkelerimizin ve milletimizin güvenliğinin sağlanması; ancak ve ancak etkin, caydırıcı ve saygın bir orduya sahip olunması ile mümkündür” diyen Akar, güçlü bir ordu için modern harp silah, araç ve gereçlerinin yanı sıra bu imkanları kullanabilecek iyi eğitimli personelin varlığının da zaruri bir ihtiyaç olduğunu vurguladı.
“BÖLGEDE UZUN YILLAR SONRA İLK KEZ BARIŞ VE İSTİKRAR UMUTLARI YEŞERMİŞTİR”
Bu tür faaliyetlerin ortak kültüre ve derin tarihi bağlara sahip iki kardeş ülke arasındaki ilişkileri daha da güçlendirdiğini ifade eden Akar, şunları söyledi:
“GEREKTİĞİNDE TEK ORDU, TEK GÜÇ, TEK YUMRUK OLMAYI BİLİRİZ”
Karabağ’ın özgürleştirilmesinde en büyük paya şehitlere rahmet, gazilere şifa dileklerini ileten Akar, şöyle konuştu:
“Yıllardır katliamlara dahi pasif ve sessiz kalarak sorunları çözümsüzlüğe mahkum eden başta AB olmak üzere muhtelif kişi ve uluslararası örgütler, Azerbaycan’ın zaferinden hemen sonra Ermenistan’ı koruma güdüsüyle bölgeye alelacele çeşitli unsurlar, heyetler göndermeye başlamışlardır. Ancak Türkiye’nin daima can Azerbaycan’ın yanında olduğunu hiç kimse asla unutmasın. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki ‘iki devlet, tek millet’ anlayışında olduğumuz Azerbaycan’la gerektiğinde tek ordu, tek güç, tek yumruk olmayı biliriz. Türkiye ve Azerbaycan’a yönelik tehdit veya provokasyonun, nereden ve kimden gelirse gelsin her iki ülkeye yönelik olduğunu kabul ederiz. Dostumuzu birlikte dost görür, düşmanımızı da yine birlikte düşman biliriz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Herkes bilmelidir ki bölgenin artık çatışmaya, kin ve nefret üzerine inşa edilen bir geleceğe değil hep birlikte kalkınmaya, uluslararası hukuka saygılı ve dostluk ilişkileri ile örülü bir geleceğe ihtiyacı vardır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, dirayetli liderlikleriyle bölgede barış, huzur ve istikrar için büyük gayret sarf ettiklerini belirten Akar, “Kalıcı barış ve huzur için liderlerimizin bu çabalarının herkes tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Samimi temennimiz, Ermenistan’ın Türkiye ve Azerbaycan tarafından uzatılan barış elini tutmasıdır. Dolayısıyla Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik samimi çabaları destekliyoruz” dedi.
“KAPSAMLI BİR NORMALLEŞME SAĞLANMASI EN SAMİMİ TEMENNİMİZDİR”
Azerbaycan ile Nahçıvan arasındaki Zengezur bağlantısının açılması konusuna da değinen Akar, şunları kaydetti:
“Zengezur bağlantısının açılması başta olmak üzere, bölgedeki demir ve karayolu bağlantılarının yeniden tesisi, ekonomik faaliyetlerin başlaması ve bölge genelinde, Azerbaycan-Ermenistan ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de içerecek şekilde kapsamlı bir normalleşme sağlanması en samimi temennimizdir. Böylelikle Kafkasya bölgesinin barış içinde geleceğe emin adımlarla yürüyeceğine inanıyoruz. Bu maksatla bölgedeki diğer aktörlerin de ülkeler arası iş birliği ve dayanışmanın sağlandığı müreffeh bir geleceğin oluşmasına katkı sağlamalarını bekliyoruz. Sonuç olarak Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da can Azerbaycan’ın yanındadır, yanında olmaya devam edecektir. Kardeşliğimiz ezeli ve ebedidir.”