Güncelleme Tarihi:
Bahçeli, bayram namazının ardından MHP'nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in Beştepe'deki mezarını ziyaret etti.
Burada kendisini bekleyen partililerle tek tek bayramlaşan Bahçeli, Türkeş'in kabrine kırmızı ve beyaz karanfiller bıraktı ve bakır ibrikle mezara su döktü.
Mezarın başında nöbet tutanların bulunduğu kulübede bir süre oturan Bahçeli, buradan ayrılırken, basın mensuplarına açıklamada bulundu ve soruları yanıtladı.
"İnşallah İstanbul seçimleri de hayırlara vesile olacaktır"
Ramazan ayında Türkiye'de önemli olayların yaşandığını belirten Bahçeli, şunları söyledi:
"Bunların başından seçimler gelmektedir. Seçimin üzerindeki tartışmalar, tahribatlar, yalanlar, yanılgılar Türkiye'yi oldukça meşgul etmiştir. İkincisi ise FETÖ ve PKK ile sürdürülen terörle mücadele. Kararlı ve sürekli bir şekilde başarılı bir yolla bayram döneminde de Türkiye'yi huzura kavuşturabilecek kararlılıklara şahit olunmuştur. Bütün bunlar olurken yine bayram süresince özellikle terörle mücadele kapsamında en son yapılmış olan Pençe Harekatı'nda şehitlerimiz olmuştur. Türkiye üzüntülü bir bayram dönemi yaşamıştır."
Bayram boyunca ülkenin en önemli gündeminin İstanbul seçimleri olduğunu ifade eden Bahçeli, "19 gün vardır. Karşılıklı sevgi ve saygı içerisinde, gerilim yaratmadan, Yüksek Seçim Kurulunun aldığı kararları da aşırı derecede tartışmaya sokmadan 23 Haziran seçimlerini gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu seçimlerde sonuç ne olursa olsun Türkiye'nin geleceğinin şekillenmesi açısında önemli bir adım olarak görülmeli ve artık başlatılmış olan yapısal hareketler, reformlar, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'nin 2023 hedefine ulaşacak tarzda milletçe, siyasi partilerce, aydınlarca gözden geçirilerek, tartışılarak, çözümler üretilerek ve ortak görüşler meydana gelecek tarzda faaliyeti götürmekte yarar vardır. MHP olarak biz bu düşünceyle bayram sonrası Türkiye'yi okumaya çalışıyoruz. İnşallah İstanbul seçimleri de hayırlara vesile olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"Faaliyetlerimiz yoğun geçmiştir, faydalı olmuştur"
MHP'nin kalan 19 günde İstanbul seçimleri kapsamında nasıl bir çalışma yürüteceğinin sorulması üzerine Bahçeli, şu yanıtı verdi:
"İstanbul'da MHP'nin 'hemşehri harekatı' adı altında başlatmış olduğu çalışmalar 80 ili kapsayıp üç etap üzerinde sürdürülmüştür. Başkanlık Divanımızın değerli üyeleri, milletvekili arkadaşlarımız, geçmişte hareketimiz içerisinde yer bulmuş şahsiyetler de bir çalışma düzeni oluşturulmuştur. O hala devam ettirilmektedir. Yani biz bu seçimlerde mitili oraya sermiştik ama bazıları mitili nereye serdiğimizi bir türlü bulamıyor. Halbuki İstanbul'un her yerinde mitil var. Her ülküdaşımız orada mitili sermiş çalışmaları sürdürüyor. Bu bakımdan faaliyetlerimiz yoğun geçmiştir, faydalı olmuştur. Türkiye'de hemşehrililik harekatıyla yeni bir birlik ruhu ortaya çıkmıştır. Hangi partiden olunursa olsun kapılar çalınıyor, görüşler alınıyor ve birbirlerine yardımcı olunması temennisinde bulunuluyor. Bunu yaparken de siyasi parti olarak bir gerilim yaratılmıyor, bunlar güzel hareketlerdir. Diğer siyasi partilerde de bu görülmeye başlanmıştır. Bu bakımdan 19 gün içerisinde bu çalışmalar devam edecek. Ben de zaman zaman İstanbul'a gitmek suretiyle çalışmalara katkı sağlayacağım."
"Esas görevli millettir, millet de görevinin başındadır"
Bahçeli, YSK'nin iptal edilen İstanbul seçimleri kapsamında soruşturma geçiren ilçe seçim kurulu başkanlarını 23 Haziran'da görevlendirilmesiyle ilgili bir soru üzerine, şunları söyledi:
"Bu tür davranışlar anlaşılması zor davranışlar olarak dikkati çekmektedir. Hangi anayasal kurum olursa olsun bu tür davranışlarla Türk milleti muhatap edilmektedir. Soruşturma başlattığınız ve seçimi yenileme kararını oluşturan bir yapıda, soruşturmaya muhatap olan insanların, soruşturma sonucu alınmadan, haklı veya haksız oldukları belli olmadan bunlara bir de 'Gelin sizlerle beraber bu seçimi yapıyoruz' demek, haydi seçim olmuş olabilir, bu insanlar hatalarından vazgeçmiş olabilir fakat siyaseten tartışmayı tüketmez. Şimdi 19 gün bu tartışılacak, bunun da tadı tuzu kalmıyor. Onun için sabırlı olacağız. Kimi görevlendirirlerse görevlendirsinler esas görevli millettir, millet de görevinin başındadır."
"Buna başlamışken sonlandırmak lazım"
Irak'ın kuzeyinde devam eden Pençe Harekatı ile ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Bahçeli, "Terörle mücadele kararlı ve kesintisiz bir şekilde devam ettirilmelidir. Türk milletini her aşamada meşgul edebilecek bu durum ortadan kaldırılmalıdır. Şu an için pençe Kandil ve çevresine atılmıştır. Bu pençe kartal pençesi gibi kuvvetli bir pençedir. Sonuç hayırlı olacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın infaz sisteminde değişikliğin gündeme geleceği yönündeki açıklamaları ve MHP'nin de bu yöndeki teklifi olduğunun anımsatılması üzerine Bahçeli, şöyle konuştu:
"Şu an Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildikten sonra yeni yeni reform çalışmaları ve bunun hazırlıkları başlamıştır. Bunun ilk işareti yargıda kendini göstermiştir. Yargının üzerinde çok yönlü tartışmalar vardır. Bu tartışmaları ortadan kaldırabilmek için yapısal reformların ilk adımı burada atılmıştır. Buna başlamışken sonlandırmak lazım. Biz böyle bir reform hareketini olumlu görmekteyiz. Çok yönlü değerlendirerek, çok yönlü istişarelerle yargıyı tartışmadan çıkarabilecek ve Türkiye'de adaletle beraber yaşamasını öğretebilecek bir yapının çıkması lazımdır. Bu arada daha evvelden af yasası üzerinde Feti Yıldız Beyefendinin vermiş olduğu bir yasa teklifi Meclis'te bulunmaktadır. Bu reform hareketleri içerisinde Meclisteki bu metin de ele alınır, birlikte değerlendirilirse belki daha hayırlı adımlar atılmış olur."
"103 tane parti var, '104 olayım' diyorsa yolu açık olsun"
Eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu'nun yeni bir parti kuracağı iddialarıyla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin yeni bir partiye ihtiyacı yok. Zaman zaman siyasette tükenmişlerin tekrar kendilerini yenilemeleri, partileşme süreci kavramını sürekli gündeme taşıyor. Böyle bir gerekçe ileri sürecek durumları da söz konusu olmamıştır. Ancak siyasi hayat devam etmektedir. Oturmuş, genel kabul görmüş, kadroları olan, iktidar deneyimleri ve muhalefet deneyimleri bulunan siyasi partiler demokrasinin akan nehirleridir. Bu akan nehirleri; çaya, dereye çevirerek