Güncelleme Tarihi:
CNN Türk ekranlarında yayınlanan Akıl Çemberi programına katılan AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Aziz Yeniay, Küçükçekmece'deki silahlı saldırıyı anlattı.
Yeniay'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Cumartesi gününe gelmeden önce bir gün geriye sararsak bugün daha anlamlı hale gelecek. Cuma namazı sonrası cenaze namazına iştirak ettik. Tam ayrılırken bir birey kendisini tanıdığım biri yaklaştı ve kulağıma yapışarak 'Başkanım sizi vuracaklar lütfen şu mahallelere gitmeyin, gece sokağa çıkmayın. Uzun namlulu silahlarla saldıracaklar.' dedi. İnsanlar kendisini önemsetmek için de kullanabilirler. Çok prim vermeyiz. Ben de 'Bu bilgiyi kim veriyor size?' dedim. Başkanım 'n'olursunuz' dedi. Çevredekiler de duydu. Kendisini 20 yılı aşkın süredir tanıyorum.
"BİR GÜN ÖNCE BİRİ "SİZİ VURACAKLAR' DEMİŞTİ"
Yine bir isim zikrederek dernek ismi vereceğim. Bozkırlar Kafe. Oradaki şahıs yakın zamanda cezaevinden çıktı. Geçmişte siz ona yardımcı olmuşsunuz. Biri demiş ki 'Aziz başkana ulaş falan şirketteki falan kişi konuşurken iki şirket temsilcisi kendi aralarında bir siyasetçiyle konuşurken 2 saat toplantı yaptılar.' Konuşmalarına şahit olmuş ve 'Seni öldürecekler.' dedi. Bana aktarılan bu. Saat 3 sularında bana aktarılan bilgiyi aktarıyorum.
Israrla bırakmadı 'Burada karar alındı terör örgütleri sokaktaki torbacılar kullanılacak roketle dahi saldıracaklar.' dedi. Ben de 'Ben seni severim bunlar abartma, bilgiler için teşekkür ediyorum ama makul olmak gerekir' dedim. 'Kanarya mahallesine nolur gitmeyin!' dedi. Bizim programımız 2 3 gün önceden belirlenir ve duyurulur. Sonuçta teşekkür ettim. Ciddiye almadım. İlçe başkanım 'Ne iş bu adam?' dedi. Sonra 'Arayayım bir kafam karıştı.' dedim. Aradım. İsim verdiği siyasetçi dışındakileri tanımıyorum. Yine ciddiye almadık 'Bu kadar saçma bir şey olamaz.' dedik. Ertesi gün Kanarya'da Mardinlilerin dernek toplantısında seçim konuşması yapacağız. Konuşma yaptık fakat orada oturma yerimiz kapının girişinde. Şimdi değerlendiriyorum güvenlik olarak en zayıf yerde oturuyoruz. 'Soruları alayım.' dedim ve 'Birinci soruyu dinledim ve bitince çıkıyoruz.' dedim. Araç burada 3.turu atıyor. Bizim sivil memur arkadaşlarımız dışardaki alan güvenliği için çıkıyor 20 saniye sonra biz çıkıyoruz. Biri 'Bir saniye.' dedi ve dönünce memur arkadaşların üzerine doğru sokağa girmeden otomatik silahlarla atışlar başlıyor. 5-6 saniye sürdü.
Güvenlik mensupları sokağa çıkmamış olsa direk sokağa gireceklerdi. Ateş edilme mesafesi benim göğüs hizam. O an sokaktaki günahsız bir kızımız kafasından kurşun aldı. Ağır yaralı. Ardından gariplikler dizisi başladı. Bunlardan biri içimizden birisi kızımızın yanına gitti ve tampon yapıldı. Bu arada dernek başkanımızın dışarı çıktı ve içeri girdi. 'Bu bize yönelik saldırı değil adi bir saldırı bizimle ilgisi yok.' dedi. İlçe belediye ve büyükşehir belediye başkanı biz daha oradayken birer mesaj attılar ve 'siyasi bağlantısı yoktur' açıklaması geldi. Henüz devlet intikal etmemiş. Ben de sordum 'Bu bilgiyi nereden aldınız?' diye.
Kendisiyle de konuştum sinirli bir üslup kullandım. Kendisinin de tanıdığı olan başka bir belediye başkanı beni aradı. Ona da sordum. Bu kadar saygısız Türkiye'ye yönetmeye talip olan insanların devletin bilmediği bilgiyi bilemez siz nereden öğreniyorsunuz ya da hedefi şaşırtmak mı istiyorsunuz amacınız nedir diye sorduk. Yanıt alamadık. Buradan yeniden soruyorum. Adli olup olmadığını nereden biliyorsunuz. Yüzde 100 olarak söylüyorum kanaatimiz şahsımıza karşı siyasi bir saldırıdır ve gündemi değiştirmek isteyenler ve onların maşaları harekete geçti.
"YAPILAN BİR SUİKAST GİRİŞİMİDİR"
Ben özellikle 'Kanarya olmasını mı istediniz?' diye sordum. Gariplikler bitmedi. Orada bir 'Vatandaş bana yönelik yapıldı.' diye bir ifade veriyor. 55 dakika önce oradan ayrılmış. Kişinin dilekçesi sonrası iz takibi ile orada olmadığı belirlendi. Sonra da 'Bana böyle söyle diye talimat verildiği için verdim.' dedi. Ben de bunun üzerine suç duyurusunda bulundum. AK Parti Belediye Başkanı Adayı olarak yapılan bir suikast girişimidir. Çalışmalarıma kaldığım yerden daha hızlı devam ediyorum.
Aynı kişi, 'Elimi kolumu sallayarak yürüdüm, beni bıçaklasa da bıçaklar neden silahla saldırsın bana. Böyle söyle' diye talimat verildi diyor. Ben savcılıktan çıkarken başka bir dilekçe geldi. Sayın büyükşehir ve ilçe belediye başkanına soruyoruz basit bir adli olay olduğunu biliyorsanız bize söyleyin. Panik ortamı içinde birileri kaçmaya çalışıyor. Yakalandı, suç üstü yapıldı. Birileri sarayında otururken yarım saat içinde olayı çözüyor. Siyasi rant peşinde olsak başka şekilde ifade ederiz. Bir gün öncesi ve sonrasını anlatıyorum. Bunları isimleriyle savcılığa veriyorum. Telefonda konuşunca çok net şekilde sordum herkesin haddini bilmesi gerektiğini söyledim.
"20 SANİYE İLE KURTULDUK"
Tetikçilerden biri, 'Bali çekmiştim ne yaptığımı bilmiyordum.' diyor. Gerçekten komedi. Çatışmanın tarafları olur. Taraf olmazsa saldırı olur. Köşedeki arabalara mermi isabet etmiş. Oradaki anne kız yanımıza geldi, silahı görünce eğiliyorlar ve arabaya 5 tane mermi isabet ediyor. 20 saniye ile kurtulduk. Emniyetteki savcılıkta ve bizdeki kanaat bize yönelik bir saldırıydı. Beni uyaran kişi bugün yeniden beni aradı ve yurtdışına kaçmam lazım beni vuracaklar bana yardımcı olman gerekir dedi. Şirket kendisini çok iyi biliyor. Siyasetçi diyorum o da kendini iyi biliyor. Devlet gereğini yapar. 2004-2014 arası Küçükçekmece'de belediye başkanlığı yaptım buralarda benim kimseyle sorunum yoktur. Bu sokaklarda tek başıma yürüdüm.
"TÜKRİYE BAŞKA BİR YERE SÜRÜKLENMEK İSTENİYOR"
Trajikomik bir olay da var. Biz 400'e yakın eser bitirdik. Hiçbirinin açılışını yapmadık. Vaktimiz yok. Rahmetli Kadir Topbaş abimizin kazandırdığı Şehir Stadı vardır. Onun da açılışını yapmadılar, vakit yok. Halısı değişti o gün Büyükşehir Belediye Başkanı onun açılışına gelmiş. Dileriz yeni halkalar gelmez. Tükriye başka bir yere sürüklenmek isteniyor. Türkiye birilerini fena halde kızdırıyor. FETÖ tiyatrosunu kim oynattıysa bu ülkeyi karıştırmak istiyorsa Rus uçağını kim düşürttüyse 15 Temmuz sonrası ülkenin halini kim planladıysa uzantısı yine iş başında. Ancak birileri bedel ödeyecek. Bu toplumun bedel ödemeye tahammülü yoktur. 6 Şubat depreminden 1 hafta önce Boğazlarımızdan NATO'nun uçak gemisi girdi. Devlete sormadan. 3 gün boyunca demirledi. Ne aradığı soruldu sonunda ihtiyaç karşılamak için geldik dediler. 3 gün boyunca ne giren oldu ne çıkan oldu. Birileri bu ülkede bir şey yapmak istiyor. Sokağa çıktığımızda her 2 kişiden 1'i 'Bizi kimlere bıraktınız, neredesiniz?' diyor. O sokaklarda tekrar yalnız yürüyeceğim.