Güncelleme Tarihi:
Anestezi teknikeri Ayşe Karaman, geçen yıl 29 Temmuz sabahı erkek arkadaşı Uzman Dr. Özgür Tarhan'ın Çankaya ilçesi, Dikmen Mahallesi'ndeki evinde ölü bulundu. Cumhuriyet savcısının yaptığı incelemede genç kızın yattığı yatağın yanındaki komodinin üzerinde bazı ağrı kesici ve 'propofol' etken maddeli anestezi ilaçları bulundu. Soruşturma sonunda tutuklanan Özgür Tarhan hakkında Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tasarlayarak öldürmek' suçundan dava açıldı. Davanın 5’inci celsesine sanık Özgür Tarhan, koronavirüs tedbirleri kapsamında bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, Ayşe Karaman’ın annesi Feride Karaman ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
ADLİ TIP KURUMU RAPORU DOSYAYA GİRDİ
Mahkeme heyeti, önceki celselerde sanığın alkollü olduğunu bilmesine rağmen Ayşe Karaman'a istese bile damar yolu açarak ilaç vermesinin ya da çantasında anestezi ilaçlarını taşımasının, olayın yaşanmasına neden olması açısından Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) (kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi) ve 85'inci (taksirle öldürme) maddelerine göre sorumluluğunun belirlenmesi için istenilen Adli Tıp Kurumu Raporu'nun dosyaya girdiğini belirtti.
Raporda, ölümün anestezik madde alımına bağlı meydana gelmiş olduğunun tespit edildiği belirtilerek, Sağlık Bakanlığı uygulamalarına göre bu ilacın eczanelerde satışının yapılmadığı, sadece sağlık kuruluşlarına verildiği, kişilerin ve sağlık personelinin bu ilacı satın alamadığı, dolayısıyla bu ilacın verildiği kuruluşun dışına çıkartılmasının uygun olmadığı aktarıldı. Raporda ayrıca, hekim ifadesinde belirtildiği üzere ilacın enjektör içinde taşınmasının da tıbben uygun olmadığı belirtilerek, "Çantadan ölen tarafından alınarak mı kullanıldığı, hekim tarafından mı uygulandığının anlaşılmadığı, bunun adli tahkikatla aydınlatılması gerektiği" ifadeleri yer aldı.
Tarafların rapora ilişkin beyanlarının alınmasının ardından söz verilen sanık Tarhan, "Tutukluluğumun devam etmesini doğru bulmuyorum. Müşteki avukatı, olay yerinde cinayetle ilgili karartma olduğu iddiasında bulunuyor. Ortada bir cinayet olmadığı çok net. Delil karartma söz konusu değil. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Sanığın sözlerinin ardından mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanmak üzere dosyanın savcıya verilmesini kararlaştırdı. Mahkeme, tutuklu sanık Tarhan'ın delilleri karartma ihtimali olmadığı gerekçesiyle tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.
'ONUN TUTUKSUZ YARGILANMASI BENİM FELAKETİM'
Karaman'ın annesi Feride Karaman ise "Benim çocuğum onun evinde ölü bulundu. Nasıl tahliye oluyor?" diyerek karara tepki gösterdi. Bir müddet sonra fenalık geçirerek adliye koridorunda bayılan Feride Karaman'a sağlık ekipleri müdahalede bulundu. Basın mensuplarına konuşan Karaman, "O anı duyduktan sonra kendimi kaybettim. Benim çocuğum bir trafik kazasında ya da hastalıktan dolayı hayatını kaybetmedi. Özgür Tarhan ve arkadaşının tuttuğu garsoniyer evde öldü benim çocuğum. Maksadı belli bir ev. Gideyim de 'Özgür Tarhan'ın evinde öleyim' demedi benim çocuğum, öldürüldü. Adalet istiyorum, kesinlikle peşini bırakmayacağım. Umarım adalet tecelli eder. Babası hasta olduğu içi duruşmaya gelmedi. Babası bana, 'anneler çocukları için ağlar, ama bir baba ağlarsa bu felakettir' dedi. Bize felaketi yaşattılar. Onun tutuksuz yargılanması benim felaketim. Ne gerekiyorsa o yapılsın. Ben adalet istiyorum" diye konuştu.
'AYŞE’NİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN DİĞER İLAÇLA İLGİLİ ARAŞTIRMA YAPILMADI'
Karaman ailesinin avukatı Tevfik Tolga Beyendi, olayın bir cinayet olduğunu belirterek, "Anestezi uzmanı doktor tarafından anestezi ilaçlarıyla öldürüldü. Ayşe’nin otopsi raporunda kanında iki ayrı anestezi ilacı var. Bunlardan bir tanesi savunmanın da maksatlı yönlendirmesiyle ön planı çıkarılarak, Adli Tıp'tan mahkeme tarafından bu ilacın etkisi soruldu. Ayşe’nin ölümüne neden olan diğer ilaçla ilgili herhangi bir araştırma yapılmadı. Yine araştırma talepleri dile getirdik, ama reddiyle birlikte katilin tahliyesine karar verildi. Karara itiraz edeceğiz. Cinayet şüphelisini tahliye ederken bunun adli kontrol uygulamaksızın bir tahliye verilmesi garabettir. Sonuna kadar bu davanın arkasındayız, gerçeklerin ortaya çıkması için mücadele ediyoruz" diye konuştu.