Güncelleme Tarihi:
Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağında 14 Ekim'de meydana gelen grizu patlamasında 41 madenci hayatını kaybetti, 11 kişi ise yaralandı. Olayın ardından Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen 6 savcının yürüttüğü soruşturma sürerken, maden, elektrik, jeoloji, jeofizik ve makine mühendisleri ile A sınıfı iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyeti oluşturuldu.
7 kişilik bilirkişi heyeti, madencilerin avukatları, Bartın Cumhuriyet Başsavcısı Faruk Kaynak ve Bartın Baro Başkanı Ferhat Parlatır eşliğinde facianın yaşandığı maden sahasında incelemelere başladı.
CİHAZLARIN İNCELENMESİNE EMNİYET'TE BAŞLANDI
Soruşturma aşamasında el konulan maden sahası ve binadaki görüntü ve ses kayıtları ile yer altındaki işçilerin konuşmasını kaydeden cihazların Emniyet Müdürlüğü’nde incelenmesine başlandı. Karakutu olarak da adlandırılan gaz ölçümlerini, hava akış oranını, ses ve görüntü kayıtlarını barındıran bilgisayarların ilerleyen aşamada savcılık tarafından görevlendirilen bilirkişilerce raporlanacağı öğrenildi.
Genel Maden İşçileri Sendikası yetkililerinden alınan bilgiye göre bu kayıtların açılması için herhangi kriminal bir işleme gerek olmadığı bildirildi.
YARALI MADENCİLERİN DURUMUNA İLİŞKİN AÇIKLAMA
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde tedavi gören madencilerden 2'sinin durumunun kritik olduğunu söyledi.
ÇALIŞANLARIN İFADESİ ALINMAYA BAŞLANDI
6 savcının ve 4 bakanlık müfettişinin görevlendirildiği soruşturmada; aralarında 16.00-24.00 vardiyasında görevli amirler, mühendisler ile yer altı ve yer üstü işçileri kapsayan çalışanların ifadesi, alınmaya başlandı. Çalışanların ifadeleri, adliyede veya işçilerin bulunduğu bölgelere kolluk görevlileri ile gidilerek, tamamlanacak.
ANNE AYRI VARDİYALARA GİTMELERİNİ İSTEMİŞ
Amasra'da 14 Ekim günü meydana gelen maden ocağındaki patlamada Soner Ak hayatını kaybederken, yaralanan ağabeyi İzzet Ak’ın tedavisi ise İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde devam ediyor. İncivez köyünde defnedilen evli ve 3 çocuk babası Soner Ak’ın evine Türk bayrağı asıldı. Evin önünde kurulan çadırda taziyeleri kabul eden 30 yıl önce aynı maden ocağından emekli olan baba Hüseyin Ak (73) ve eşi Fadime Ak, oğulları Soner’in acısını yaşarken, hastanede tedavi gören büyük oğulları İzzet’in sağlığına kavuşmasını bekliyor.
‘ECEL BİZİ NEREDE OLSA BULUR’
Fadime Ak, oğullarından aynı vardiyada çalışmamalarını istediğini belirterek, şunları kaydetti:
"İzzet'e, oğlum ikiniz aynı anda vardiyaya gidiyorsunuz. Ayrı ayrı gitseniz dedim. Bana, 'Ecel bizi nerede olsa bulur' dedi. Geçen gün de İzzet bana, ‘Bugün işe gitmeyeceğim anne, yevmiye mi verirsin anne’ dedi, tamam oğlum dedim. O da bana, ‘Anne yevmiye mi versen de giderim, vermesen de giderim, ecel bizi nerede olsa bulur’ dedi. Hatta bana 1 hafta önce, ‘Anne ocaktan doğal gaz kokusu gibi bir koku geliyor, ne olur ne olmaz’ demişti. Cuma günü Soner ve İzzet ikisi aynı işe gittiler. İzzet’in hastanedeki durumu iyi diyorlar ama inşallah iyiye gider. Yapacak bir şey yok."
'HEP EVDEN ÇIKARKEN HELALLEŞİYORDUK’
Köydeki 2 katlı evde ağabeyi İzzet Ak ile altlı üstlü oturan Soner Ak’ın 10 yıl önce evlendiği Özge Ak (28), eşinin hakkını sonuna kadar savunmak istediğini söyledi. Çocukları Önder Hüseyin (8), Cemal Can (6) ve BurcU Nur (1,5) ile yalnız kalan Özge Ak, “İhmal var bunda, 41 can gitti. 3 tane çocuğumu yetim bıraktılar. Adalet yerini bulsun istiyorum. Kimsenin kanı yerde kalmasın. O gün Soner Cuma namazına gitmişti, sonra eve geldi. Hakkını helal et dedi. Zaten biz hep evden çıkarken, helalleşiyorduk. Gidiş o gidiş. 1 hafta önce bana iş yerinde gaz kokusu var demişti. Sonra bir ekip falan gelmiş sanırım, normalde 1 ay 2 ay kapanacak dediler, ama kapanmadı" diye konuştu.
Özge Ak, eşinin 3 ay önce köy mezarlığına hayır amacıyla çeşme yaptırdığını söyledi. Soner Ak’ın cenazesi, çeşme yaptırdığı mezarlıkta toprağa verildi.