Güncelleme Tarihi:
İşte Kurtulmuş'un açıklamalarından önemli satırbaşları:
ASGARİ ÜCRET NE KADAR OLACAK VE NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
Çalışma Bakanlığımız beklentileri tespit etti. Nihayetinde müzakere sonucudur. Herkesi tatmin edecek, hakkaniyetli bir asgari ücret tespiti olacaktır.
4 BİN TL ÜSTÜ MÜ?
Bunu tam olarak söylemek mümkün olmaz. Beklentiler çerçevesinde bunu belirleyeceğiz. İnşallah herkesin tatmin olduğu bir rakam olacak.
KILIÇDAROĞLU'NUN 384 DOLARLIK ASGARİ ÜCRET ÖNERİSİ
Reel rakamları konuşmak lazım. İşçi kesiminin de taleplerini karşılayacak bir asgari ücret ortaya çıkacaktır.
EKONOMİK OHAL İLAN EDİLEBİLİR İDDİASI
Saçma sapan bir iddiadır. Böyle bir şey söz konusu olmaz, düşünülemez. Hiç kimsenin aklından bu geçmesin. Serbest pazarın koşullarından taviz verilmeden devam eder. Ancak bugün de bir operasyondan bahsediliyor, stokçuluğa karşı ortada dolaşanlara karşı da hükümet her türlü tedbiri alır. Kimsenin aklından OHAL geçmesin.
EK BÜTÇE İHTİYACI DOĞAR MI?
Zannetmiyorum. Hükümet sadece asgari ücretle ilgili değil memur ve emeklilerle ilgili baskıyı ortadan kaldıracak düzenlemeleri yapacaktır. Bunlar vergi olarak dönmeyecek. Maalesef son dönemde ortaya çıkan döviz kurlarındaki oynaklık nedeniyle birtakım mallar olağanüstü pahalandı. Vaandaşın alım gücünün belli seviyede tutulması için gayret sarfediliyor. Geçen seneki dönemle kıyaslandığında daha önemli hale geldi.
HAYAT TARZI ELEŞTİRİLERİNE CEVAP
Üniversitede öğrencilerle yapılan sohbette söylediğim bir sözdür. TÜİK, sorumlu ve Avrupa İstatistik Kurumu'na akredite olmuş Türkiye'deki tek kurumdur. TÜİK ya da başka kuruluşun itibarını korumak zorundayız. Kastettiğim şey ciddiyet. Ben hiç kimsenin hayat tarzı ile tercihleri ile dünya görüşüne sahip olmasını ayrıcalık olarak görmem.
TÜİK ELEŞTİRİLERİNE CEVAP
TÜİK'in açıkladığı hesaplara itibar etmek zorundayız. Devlet kurumlarının resmi raporlarına itibar etmek zorundayız ki ortada kafa karışıklığı kalmasın. Hissedilen doğru bu, bu tarafına katılıyorum ama ortada bir de resmi hesaplamalar var. Bu yöntemlerin hepsi test edilmiş, sınanmış yöntemlerdir.
DÖVİZ KURU
Geçen hafta yaptığım konuşmada iki cümle çekildi, algı operasyonlarının nasıl yapıldığına ders olarak okutmak lazım. Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Bu süreçteki esas gaye nedir, tezgahı dağıtmamaktır. Üretimi mutlaka korumamız lazım. Bunun için de dövizin yükselmesi dolayısıyla üreticilerin desteklere ihtiyacı var. Devletin tezgahı dağıtma diye verdiği parayı dövize yatırırsan bu sana devletin parayı niçin verdiğinin karşılığı değildir. Söylediğim şey budur. Yoksa 100 dolar, 200 dolar gitmiş vatandaşımız döviz almış, bu değildir. Çıkarcı davranan bir kesim var. Bunların takip edilmesi lazım. Bunun üzerinden öyle kötü bir algı operasyonu yapmaya kalktılar ki söylediğim belli. Bu ortamda kendisine verilen düşük kredili parayı da dövize yatırmak da manipülasyondur. Nasıl stokçuların üzerine gidiliyorsa bunun da üzerine gidilmesi gerekir.
Bizim tasarruf açığımız var. Bunu iki yolla telafi edebilirsiniz, yüksek faiz, düşük kurla. Yurtdışından sıcak para getirirsiniz ama içeride üretmezsiniz. Bu bir seçenek. Şimdi ise Türkiye başka istikamette gidiyor. Türkiye'nin üretmekten başka seçeneği yoktur. Daha çok üreteceğiz. Bunun yolu da üretimi teşvik etmektir. Şu ortamda dahi OSB'lerde üç vardiya üretim devam ediyor. Ya dışarıdan para gelecek ya da dışarıya mal satarak para getireceksiniz. Türkiye ikinci yolu tercih etti. Şimdi ABD'de de enflasyon görmedikleri rakamlara geldi. Rezerv para olduğu için dilediği zaman para basıyor. Sizin rezerv Türk liranız olmadığı için en doğru yol budur.
DÖVİZ KURUNDA DENGE NASIL SAĞLANACAK?
Üretimimizi arttırarak devam edeceğiz. İstihdamımıza devam edeceğiz . Bunu istikrarlı sürdürürsek Türkiye'nin bir süre sonra döviz kurları belli noktaya gelecektir. Ne zaman sorusuna bir şey demek mümkün değil. Bu istikamette yöneliş olduğunu görüyoruz, inşallah en kısa sürede. Hükümetin bu sorunları çözmek için birinci derecede sorumlu olduğunun farkındayız.
İnsanlarımız eleştiriyor, bağırıyor, çağırıyor ama bu sorunları çözecek AK Parti'den, Tayyip Erdoğan'dan başka imkan gözükmüyor diyor. Üretimle ilgili istikametin doğru istikamet olduğunu vatandaşımız da görüyor.
KILIÇDAROĞLU'NUN BAŞÖRTÜSÜ VE HELALLEŞME ÇAĞRISI
Ben kimsenin niyetinin ne olduğunu bilmem. Samimiyetle adım atacakları çizgiyi millete göstermeleri lazım. Önce özür dilemeyi bilmek lazım. CHP zihniyetinin mağdur ettiği kimselerden özür dilemesi lazım. Samimiyetle bunu göstermeleri lazım. 28 Şubat'ta öğretim üyesiydim. Yüzlerce genç kızımızın nasıl kapı önüne koyulduğunu biliyorum. O süreçte uğradıkları baskılar neticesinde ağır travmalar yaşayan gençler biliyorum. O vekil hala CHP üyesiyse Kılıçdaroğlu ihraç etsin. Ben fevkalade önemsiyorum. Avrupa'daki faşist partilerin zihniyetine uygun şekilde yabancılara şu kadar paraya nikah kıyarım diyen belediye başkanına işlem yapın.
KILIÇDAROĞLU, MİLLET İTTİFAKI'NIN ADAYI MI OLACAK?
Partilerin kimi aday göstereceğini söylemek bize düşmez. Bizim adayımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Karşı tarafın adayı meselesi ise aday bulmakta zorlanmaktır. Öyle bir profil ortaya koymalılar ki birbirleri ile uzlaşamayan bir ittifak var. Hem HDP'lileri memnun edecek, hem İYİ Partilileri. Böyle bir profil bulmak çok zor. Şahsi fikrim Türkiye'nin ikinci partisi olan CHP Genel Başkanı'nın aday olmasıdır.
AYHAN BİLGEN'İN HDP'DEN İSTİFASI
Zaman içerisinde HDP'nin içinde çok farklı gelişmeler oldu. Helalleşmenin HDP tarafındaki adı yüzleşmedir. HDP'nin ilk önce yüzleşmesi gereken husus terör ile olan bağıdır. 'Siz kenara çekilin, sizin varlığınız yüzünden Türkiye'de demokratik siyaset yerine oturamıyor' deyip eğer PKK ile aralarına mesafe koymuş olsalardı Türkiye bambaşka bir yerde olurdu. Terörle aralarına aşılmaz duvarlar örmeleri lazım. Ama maalesef çok zor.