Son dakika... AK Parti Sözcüsü Çelik'ten önemli açıklamalar

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2023 17:35

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti Sözcüsü Çelik, İsveç'teki PKK eylemine tepki göstererek "İsveç savcısı 'soruşturma yok' dedi, bu kabul edilemez. Tablo açıktır, çifte standart açıktır. Türkiye Cumhuriyeti bunu kabul etmez." dedi. "EYT düzenlemesi ne zaman komisyona gelecek?" sorusuna da yanıt veren Çelik, "Hiçbir gecikme olmayacak. 'Seçimler bekleniyor' gibi bir şey söz konusu değil. Herkes müsterih olsun. Şubat en geç mart ayında sonuca ulaşılmış olacaktır." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ilişkin basın toplantısı düzenledi.

İSVEÇ'TEKİ SKANDAL PKK GÖSTERİSİ

İşte AK Partili Çelik'in açıklamalarından satır başları:

Muhalefet partilerinden bu doğrultuda Türkiye'nin değerlerine dönük bu eylemi kınayanların her birine teşekkür ediyoruz. Böylesine çirkin eylem ifade hürriyeti olarak kabul edilemez. İsveç Başbakanı, İsveç'in NATO'ya üyeliğine engel olmak için sabotaj dedi. İsveç'teki savcı bunların cezalandırılmayacağını söylemiş. Hakaret davası olarak ele alınabileceğini, herhangi bir şekilde cezalandırılmayacaklarını söylemiş. Bundan şu sonuç çıkıyor, İsveç terör yandaşı olarak kendini konumlandırır.

Haberin Devamı

İsveç'in yasasını buna göre düzenlemesi lazım. İsveç terörle mücadele yasasını gözden geçirmeli. İsveç'te terör gruplarının birer hafta arayla 15 tane eylem yaptığını düşünün ve bu eylemde bir AB ülkesi başkanı ya da başbakanının maketinin asıldığını düşünün. Bu hafta Almanya'yla ilgili, haftaya Hollanda'yla ilgili... Böyle bir şey kabul edilebilir mi? İsveç'in buna dönük tepkisi ne olur? Tablo açıktır, çifte standart açıktır. Bu hiçbir yerde kabul edilemez, Türkiye Cumhuriyeti bunu kabul etmez. 

NATO'nun genişlemesini prensip olarak destekliyoruz. Ama burada ilkeli bir tutum sergilenmesi şartıyla. NATO'nun ilkesi birimiz hepimiz, hepimiz birimiz ilkesidir. 

6'LI MASADA 'YETKİ' TARTIŞMASI

Bu anayasa taslağında hem Cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyor, hem Başbakanlık tarafından seçiliyor ama Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanının hiçbir şeye karışmayacağını hatta görev süresini tamamladıktan sonra hiçbir siyasi partiye üye bile olmayacağını iddia eden apolitik bir yaklaşım söz konusu. Kafalarında cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi yok. Türkiye'de Cumhurbaşkanı, Başbakan arasında ağır bir siyasi tartışmanın her an orada bir nükleer bomba gibi durduğu bir modeli ortaya çıkarır, devlet çekirdeği Cumhurbaşkanı, Başbakan geriliminde ortadan ikiye bölünür ve Türkiye'de o ortadan ikiye bölünmede geçmişten daha tehlikeli daha acı vesayet türleri hem siyasi hayatımızı kuşatır hem demokrasimizi felç eder. Dolayısıyla bu model bu şekilde ortaya sunulan model sivil siyaseti demokratik kazanımları ileriye götüren bir yaklaşım değil, sivil siyaseti felç eden demokratik kazananları yok eden bir yaklaşımdır. Bu modelin nasıl uygulanacağına dair bu geçiş döneminde kendilerinin kafasındaki geçiş döneminde bir yaklaşım ortaya koydular. Orada da net bir şekilde şunu söylüyorlar ‘Cumhurbaşkanı bu 6 kişinin ya da daha fazlasının neyse onayını almadan herhangi bir siyasi karar alamayacak ve herhangi bir şekilde atama yapamayacak’. Atama yaparlarsa ne olur ? O zaman mutabakat bozulur. Ülke seçime gider. Bu şekildeki bir model demokratik bir model değil. Bu model bir polit büro modeli ve kendi Cumhurbaşkanı adaylarını şimdiden etkisiz eleman olarak kendilerinin kuracağı bir denetleme iktidarının nesnesi olarak konumlandırdıklarını gösteriyor. Bu haliyle altılı eş başkanlık sistemidir. Cumhurbaşkanlığı olduğu zaman yedili eş başkanlık sistemi ya da masanın gizli ortağı varsa o da masada söz talep ettiğinde 8 ile 9'u Eş başkanlık sistemi olur.

Haberin Devamı

Şimdi bunu eleştirdiğiniz zaman diyorlar ki işte bu aslında demokratik bir sistemdir bu bütün meselelerin istişareyle yürüyeceği bir şeydir. Şimdi devlet hayatı içerisinde ortak karar üretmenin, ortak karar almanın mekanizmaları belli güvenlik alanında Milli Güvenlik Kurulu var, ekonomik alanında başka alanlar var, Meclisin merkezde olduğu alanları var, anayasal düzen içerisinde ki durum belli şimdi bu yaklaşım anayasal düzeninin dışında siyasi bir paralel yapı ortaya çıkarıp anayasal düzenin bu siyasi paralel yapı tarafından o düzenin üstüne çıkarak denetlenmesi kısıtlanması çeşitli şekillerde ona bir sınır biçilmesi ona bir yön verilmesi anlamına geliyor. Şimdi bunu Türkiye eskiden gördü eskiden ne oluyordu eskiden seçilmiş hükümetin üstünde vesayet zamanlarında seçilmiş hükümetin üstünde parlamentonun üstünde Milli Güvenlik Kurulu konumlandıran, Milli Güvenlik kurumunu vesayet mekanizması haline getirip hükümetin üstünde bir yapı olarak konumlandıranlar vardı. Cumhurbaşkanlığı makamını, vesayet zamanlarından bahsediyorum. Seçilme hükümetin üzerinde seçilmiş hükümetin üzerinde, onun herhangi bir şekilde milli irade adına yönetirken yönetme kabiliyetlerini kısırlaştıran ve kısıtlayan bir yapı olarak işlevselleştirilmesini sağlayan dönemler yaşadı Türkiye. Anayasanın üzerinde sadece kendilerinin okuduğu kendilerinin yorumladığı Milli Güvenlik siyaset belgesine göre böyle deniyor diyerekten anayasanın üzerinde bir siyasallaşma öğretiyorlardı. Bütün bu şey içerisinde baktığınızda tablo içerisinde O vesayet dönemlerinin Türkiye'yi demokratik olarak nasıl büyük sıkıntıların içine soktu devlet millet ilişkisi açısından toplumsal dokumuzu Bozan kardeşliğimizi zedeleyen birlik ve bütünlüğümüzü delik deşik eden ne gibi sonuçlar doğurdu geçmişte çok görüldü. Devlet hayatının her tarafında gruplaşmaların milletten kopuk bir şekilde milletin üzerinden milletin seçtiklerinin üzerinde bir vesayet alanı olarak ortaya çıkmasının acı bedellerini darbeleri, vesayet dönemlerini memleket gördü. Devlet çekirdeğini nasıl bölündüğünü gördü devlet içerisindeki kavgaların milletin hayatına ve ülkenin geleceğine nelere mal olduğunu gördü. Şimdi bu modelin o modellerine farkı var? Oradaki milletin seçtiğinin milletin verdiği yetkiyle, milletin verdiği talimatla yönetimini kısıtlayan o modellemenin başka bir şekilde ortaya çıktığını görüyoruz. Dolayısıyla bu bir siyasi politbüro modelidir. Buradan demokratik bir şey çıkmaz. 

Haberin Devamı

Buradan güçlendirilmiş bir parlamenter sistemde çıkmıyor. Bütün yönetim mekanizması geliyor oradaki bir altı yedi sekiz neyse işte o kadar kişilik bir yapının iş dengelerine mahkum ediliyor. O yapının işten engelleri içerisinde yani siyasi sistem, memleketi yönetmek ülkenin sorunlarını çözmek yerine o yapının dengelerini yönetmek üzere kodlanmış oluyor o şekilde işlevselleştirilmiş oluyor. Dolayısıyla ortaya çıkan bu tablo demokrasimizi felç edecek demokratik kazanımlarımızın tamamını ortadan kaldıracak ve büyük devlet krizleri ortaya çıkaracak milletin geleceğinden çok şey çalacak bir yaklaşımdır. Ondan sonra bunun tahsil edilmesi için bir sürü yeni ek şeyler koyuldu. O vesayet yazılımına yeni aplikasyonlar eklendi. Ama ortaya çıkan tablo şudur buradan demokratik bir model çıkmıyor. Bu kadar ki toplantıdan sonra haklı olarak kamuoyu da bir demokrasi hakkında bir şey söyleyecekler mi ya da geçmişte o masada geçmişte parlamenter sistem varken, parlamenter sistemin iyi işlemesini felç eden her türlü vesayeti tahrik eden siyasi parti var. Masaya liderlik ediyor, onun geçmişteki vesayet modelinden kurtulmasına dönük ne gibi bir tecrübenin içinden geçerek ne tür sonuçlar çıkardığını, iyi kötü herkes merak ediyordu. Sonuç olarak ne olmuş retorik değişmiş şekil değişmiş, ama içerik aynen kalmış hiçbir şekilde Türkiye'nin sorunlarıyla yüzleşemeyecek Türkiye'nin geleceğine hiçbir katkısı olmayacak. Bu haliyle de zaten milletten herhangi bir şekilde onay alamayacak bir yapının ortaya çıktığını görüyoruz.

Haberin Devamı

"AKDENİZ, ÖLÜMDEN KAÇAN İNSANLARA MEZAR HALİNE GETİRİLİYOR"

Yunanistan'ın mültecilere yaklaşımı yeni yılda da devam ediyor. İnsanları Akdeniz'de ölüme terk eden uygulamalarına devam ediyorlar. Akdeniz, ölümden kaçan insanlara mezar haline getirilmektedir. Tüm uluslararası yasaları ihlal eden bir yaklaşımdır. 

20 Ocak Cuma günü Haliç'te Roman vatandaşlarımızla bir araya gelecek. Toplumumuzun her kesimiyle buluşmaya, her zaman yaptığımızı yapmaya devam edeceğiz. 

EYT DÜZENLEMESİNDE SON DURUM

EYT konusu ile ilgili önemli olan siyasi iradenin ortaya çıkmasıydı. Meclis'in kendi çalışma sistemi içerisinde çalışmalar devam edecek. Bakanımız gerekli açıklamayı yaptı. Hiçbir gecikme olmayacak. 'Seçimler bekleniyor' gibi bir şey söz konusu değil. Herkes müsterih olsun. Şubat en geç mart ayında sonuca ulaşılmış olacaktır. 

Haberin Devamı



SEÇİM TARİHİ

'Biraz geriye çekebiliriz' dedik ama bu erken seçim anlamına gelmez. Tarihler çalışılıyor, somutlaştırdığımız zaman kamuoyu ile paylaşılacak.

SİYASETTE 'ALKIŞ' POLEMİĞİ

Bu açıklamayı yaptığımız zaman CHP yandaşı olarak kalemini kullananlar, açıklamamızın bir bölümünü alıyor. Bu kurumsallaşmaya başladı. Net bir şey söylüyoruz. Anlamak istemeyenler anlamamaya devam ediyor. Vesayet sistemi orduyu da yıpratıyordu, yargıyı da yıpratıyordu. Türkiye'de askerin siyaset üzerindeki vesayeti Türkiye'de en çok konuşulan konuydu. Bizim hedefimiz, siyaset ve asker arasında anayasal bir çerçevede ilişki olması. Demokrasiye bağlı hareket eden bir ordu CHP yönetimini rahatsız ediyor. Biz değiştik diyor Kılıçdaroğlu. Orduya 'satılmış' diyenler sizin milletvekillerinizdi. Milletvekilliği yapan birisi ordu siyasete etki etmediği için eleştirmişti.

Tabii bütün kurumları eleştirebilirsiniz ama çıkıp da komuta kademesine Ortadoğu'daki bol apoletli generaller derseniz bu eleştiri değildir. Biz bu hakareti yaptırmayız. Terörle mücadele eden komuta kademesinden rahatsız oluyorlar. Bu komuta kademesi ve en alt rütbeden en üste kadar kurtuluş savaşımızdan sonra en büyük mücadeleyi veriyorlar. Yunanistan'daki siyasetçilerin söylemeyeceğini bunlar söylüyor. İsveç'te yapılanlar sonrası yaptıkları açıklama çok değerliydi. Biz de bunu takdir ettik. Doğruya doğru.

BABACAN'IN BAYKAR İLE İLGİLİ SÖZLERİ

İHA-SİHA, Türkiye'nin milli güvenliği açısından lehimize oyun değiştirdi. Bununla gurur duyuyoruz. Ne kadar kuvvetli kazanımların ortaya çıktığını gösterdi. Kaynaklar sadece ona aktarılıyor diyorlar. Ama böyle bir tekellik söz konusu değil. Faydalandıkları kaynaklar diğer şirketlerin faydalandıkları kaynaklar. Cumhurbaşkanımızla akrabalıkları üzerine yapılan açıklamalar çok daha başka bir konu. Diğer şirketlerin adı da belli. Bunu neden söylersiniz?

Bu çok yanlış bir şey. Bu Türkiye'nin milli kazanımıdır ve tüm dünyada da takdir edilmektedir. Bunlar barışı koruma misyonundan dolayı Türkiye teşekkür almıştır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Bu AK Parti'nin değil, Türkiye'nin kazanımı. Bunun yakınlıkla alakası yok. Türkiye'de zaten rekabete açık, dünya ile rekabet ediyor. Dünyada da öz kaynakları ile rekabet eden bir şirket yok. Baykar öz kaynakları ile yapıyor, yalnızca herkesin faydalandığı kalemleri kullanıyor. Bir kere daha bu kazanımları ülkemizde gerçekleştirenlere teşekkür ediyoruz. Kızılelma'yı da diğerlerini heyecanla bekliyoruz. Türkiye'nin en önemli kazanımları masa tarafından hedef alınıyor. Bu kabul edilemez. Sağlıklı, iyi niyetli cümleler değil.

ANKARA-ŞAM İLİŞKİLERİNDEKİ SON DURUM

Süreç devam ediyor, çalışmalar tamamlandığı zaman Dışişleri Bakanları da bir araya gelecek. Suriye için tehdit terör örgütleridir. Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğünü en güçlü şekilde savunuyor. Türkiye o terör örgütleri Suriye içinde yerleşip Türkiye'yi tehdit ettiği zaman müdahale etmiştir. Yapılması gereken hem siyasi müzakerelere devam etmek hem de Suriye'deki terör örgütlerine karşı mücadele etmektir. Türkiye orada işgalci değildir.

İTTİFAKLAR GENİŞLEYECEK Mİ?

Cumhur ittifakı, milletimiz için ortaya çıkmış bir iradedir. Hem Cumhurbaşkanımız hem Devlet Bahçeli açıklamalarını yapmışlardır. HÜDA-PAR ile de arkadaşlarımız görüşüyoruz, görüşmeler gayet olumlu devam etmektedir.

6'LI MASANIN ADAY BELİRLEME SÜRECİ

Kendilerinin bilecekleri iş. Türkiye'ye önerdikleri süreç, 6'lı masanın denetleyeceği bir cumhurbaşkanlığı modelinin demokrasiyi felç edecek. Buradan bir demokrasi çıkmaz, vesayet çıkmaz. Kim kimle seçim ittifakı yapar, o ortaya çıktığında konuşulur. Gizli ittifak olmaz. Açıklıkla paylaşmak lazım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!