Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28'inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri için Antalya'da Kepez Turgut Özal Spor Salonu önünde Antalyalılarla buluştu. Antalya mitinginde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve AK Parti İl Başkanı Ali Çetin konuşma yaptı.
İKİ YENİ SEÇİM ŞARKISI
Bakanların ardından sahneye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte kalabalığı selamladı. Sonrasında İbrahim Tatlıses'in 'Haydi Söyle' ve Cengiz Kurtoğlu'nun 'Duyanlara Duymayanlara' şarkılarının sözleri düzenlenmiş yeni halini Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ın da elini tutarak birlikte söyledi. İki şarkının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz sizleri çok seviyoruz, sizlere olan aşkımız farklı ve bu yolda bizi hiç yalnız bırakmadınız. Ne muhteşem bir katılım, dur bakalım bilecek misiniz" diye selamlandıktan sonra şunları söyledi:
“Deniz kenarında kar mı olurmuş, meydana çıkmayan er mi olurmuş, deli gönül başka güzel arama, Antalya'dan güzel yar mı olurmuş? Nasıl, evet bizde Antalya'dan güzel yar olmayacağını bilerek bu şehri hep gönülden sevdik. Antalya elindeki değerleri kazanca dönüştürmeyi, çalışmanın ve üretmenin değerini çok iyi bilir. Bu şehir ayrımcılığın hiçbir çeşidine itibar etmez."
"KARŞIMDA 100 BİNİ AŞKIN ANTALYALI VAR"
Aynı zamanda Antalya'nın, mesele ülkesinin bütünlüğü, milletinin birliği, evlatlarının geleceği olduğunda kimsenin de gözünün yaşına bakmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bunun için Antalya'yı ayrı bir seviyoruz. Bunun için Türkiye Yüzyıl'ı hayalimizi en iyi sizlerin anlayacağını biliyoruz. Ülkemizi bugüne kadar nasıl sizlerle büyüttüysek, güçlendirdiysek, zenginleştirdiysek, inşallah Türkiye Yüzyılı'nı da beraber inşa edeceğiz. Biz eser ve hizmet siyasetiyle bugünlere getirdiğimiz Türkiye'yi daha ileriye taşımak için ter döküyoruz. Şu anda karşımda 100 bini aşkın Antalyalı var" dedi.
"OLDU MU SİZE 11 ORTAK"
Birilerinin ülkenin birikimlerini, önce 6'lı başlayan masada paylaşmaya niyetlendiğini dile getiren Erdoğan, “Sonra pazarlığın kızıştığı bir anda ortaklardan biri yerinden kalkıp, sonra geri otururken, masanın altındaki gizli ortak HDP'de bu cümbüşteki yerini aldı. Baktılar 7 ortakla da bu iş olmayacak, iki büyükşehir belediye başkanını da dahil edip ortak sayısını 9'a çıkardılar. Masada kendileri içinde yer olduğunu gören ülkenin ve milletin yeminli düşmanları PKK ve FETÖ durur mu, onlarda hemen seslerini yükselttiler. Oldu mu size 11 ortak, daha DHKP-C'sini, Avrupa'da ve Amerika'da masanın akıl hocalığına soyunan tefecileri, simsarları, STK görünümlü istihbarat aygıtlarını saymıyorum bile. Aslında ağlanacak halimize gülüyoruz. Türkiye, siyasetine ve yönetimine dönük böyle bir oyunu asla hak etmiyor. Milletimiz iradesine dönük böyle bir istiskali asla hak etmiyor" diye konuştu.
"BUNLARIN DERDİ TÜRKİYE'Yİ BATAKLIĞA SAPLAMAK"
Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'yla ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza diken bir mekanizma var. Bu mekanizma CHP tabanını da ittifaktaki diğer partilerin tabanlarının da hassasiyetlerini zerre kadar umursamıyor. Ne diyordu Bay Bay Kemal, 'Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz' denilerek bu nobranlık açıkça da ifade ediliyor. Çünkü bunların derdi seçimlerde yönetimi değiştirirken sonra Türkiye'nin kaldığı yerden yoluna devam etmesi değildir. Bunların derdi Türkiye'yi siyasetiyle, ekonomisiyle, savunmasıyla, diplomasisiyle en az yarım asır daha kendine gelemeyecek bir çukura itmek bir bataklığa saplamaktır. Ama inşallah başaramayacaklar. Şimdi isterseniz karşımızdaki kişinin ve onun temsil ettiği masanın gerçekte ne olduğunu şöyle bir görüntüleriyle hatırlayalım" diyerek, Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü dönemi, HDP ile buluşma ve HDP'li yöneticilerin konuşmaları gibi görüntülere yer verilen bir video izletti.
"SELO'YU ÖCALAN'IN YERİNE GETİRECEKLERMİŞ"
Video sonrasında konuşmasına devam eden Erdoğan, “Kardeşlerim herhalde fazla söze hacet yok. İzlediniz her şeyiyle terörist Selo Diyarbakır'da 51 kardeşimizin ölümüne neden oldu. Şimdi bu Selo cezaevinde. Şimdi ne diyorlar Selo'yu çıkaracağız. Ondan sonra da Selo'yu Öcalan'ın yerine getireceklermiş. Değerli kardeşlerim buradan şu anlaşılıyor. Bay Bay Kemal'in demek ki parlamentoda yaptığı görüşme işte buydu. Açıklayabildi mi, açıkla dedik kaç kere, açıklayamaz. Çünkü her şey fırıldak, düzgün bir şey yok. Eğer gerçek siyasetçiysen çıkarsın açıklarsın. Ama açıklayamaz. Hayatı yalan, hep fırıldaklarla dolaşıyor. Onun için de ben diyorum ki 14 Mayıs’ta benim aziz, sevgili milletim bu yalana, talana, dolana 'evet demeyecek" diye konuştu.
"BU FİLMLE İLK DEFA KARŞILAŞMIYORUZ"
'Cumhur İttifakı olarak sandıkları patlatmaya var mıyız' diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kılıçdaroğu üzerinden ülkemize dayatılan bu filimle ilk defa karşılaşmıyoruz. Milletçe bu filmi biz daha önce defalarca seyrettik. Tek parti döneminde insanlarımızın hak ve özgürlüklerini çiğnenirken, sanayi kuruluşlarının kapısına kilit vurulurken de seyrettik. Her on yılda bir maruz kaldığımız darbe ve muhtıralarla siyasi ve ekonomik bedeller öderken seyrettik. Ömürleri bir yılı bulmayan koalisyon hükümetlerinin yönetiminde güven ve istikrar iklimini kaybederken seyrettik. Kardeşi kardeşe düşman eden ideolojik kavgalarda köken ve mezhep kışkırtmalarında seyrettik. Bizimle aynı şartlarda yol çıkan ülkeler küresel ligin zirvesine tırmanırken, biz sürekli yerimize sayarken, hatta gerileyerek seyrettik. Biz defalarca seyrettiğimiz bu filmin senaristlerini de oyuncularını da iyi tanırız. Finalini de çok iyi biliriz. Sizler yakından görüyorsunuz, ülkeyi bir avuç sapkın ideoloji mensubunun, evlatlarımızın maddi ve manevi varlığına göz diken ihtiraslarına teslim etmek istiyorlar. Köken ve mezhep ayrışmasını derinleştirerek yeniden kamplara bölerek kardeşi kardeşe düşman etmek istiyorlar. Tasmaları emperyalistlerin elinde olan terör örgütlerinin cirit alanına çevirmek istiyorlar."
"BAY BAY KEMAL SENİN ARKADAŞIN KANDİL"
Kılıçdaroğlu'na eleştirilerini sürdüren Erdoğan, "Kandil'den ne diyordu birisi, 'Bunların bayrağı var mı, ezanı var mı, dini var mı? Ne diyor, 'Bizim desteğimiz Kılıçdaroğlu'nadır'. Şimdi dini, diyaneti, bayrağı, ezanı olmayan kimler destekliyor Bay Bay Kemal'i, bu teröristler. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Evet Bay Bay Kemal senin arkadaşın Kandil. Onlarla beraber bu yoldasın ama Bay Bay Kemal, 14 Mayıs'ta bu aziz millet benim sevgili vatandaşlarım sana sandıkları mezar edecek. Buna hazır mıyız? Bize olan husumetlerinin sebebi de ülkemizi 21 yıldır her alanda dünyayı hayran bıraktık. Dünyanın devler ligine ülkemizi taşıdık. Bizden öncekiler gibi vesayete eyvallah etseydik darbecilere teslim olsaydık, terör örgütlerinin başını ezmeseydik, Cudi'yi, Gabar'ı, Tendürek'i, Bestler Deresi'ni bunlara mezar ettik mi? İşte şimdi bu terör örgütünün parlamentodaki uzantıları AK Parti'yi kabul edebilirler mi. Kandil'den ne diyor, 'AK Parti'yi, bunları destekleyemeyiz, biz Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğiz.' Bu güzel bir ifade, onların Bay Bay Kemal'i desteklemeleri bizim doğru yolda olduğumuzun ifadesidir" diye konuştu.
"MÜCADELE ETMEYİ SEÇTİĞİMİZ İÇİN HEDEFTEYİZ"
Antalya'dan ve Türkiye'den yatırımlardan bahseden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'yi bugünkü seviyesine getirmeseydik emin olun bize kimse ilişmezdi. Ne terör örgütünün saldırılarına ne de darbecilerin silahları üzerimize çevrilirdi. Ne ekonomik tuzaklara maruz kalırdık ne aleyhimize yürütülen küresel kampanyaların muhatabı olurduk. Ama o zamanda milletimizin karşısına böyle başımız dik, alnı açık, sesi gür şekilde çıkamazdık. Biz teslim olmayı değil mücadele etmeyi seçtiğimiz için hedefteyiz. Biz emperyalistlerin suyuna gitmeye değil, Türkiye'nin gücünü tarihinden alışına layık olan duruşunu seçtiğimiz için hedefteyiz. Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözlere, destek istediği yerlere, onu destekleyenlere bakın, tamamı da bu duruşun tam tersidir. Tipik bir teslimiyetçi eski Türkiye politikacısıyla karşı karşıyayız. Eskiden adeta cennet vaadiyle gelip, size cehennemi yaşatanlar vardı değil mi? Kılıçdaroğlu tam da böyle bir tiptir. Ağzından çıkanı kulağı duymaz, vaat diye söylediği şeyler, ülkeyi tanımadığı için zaten yapılan işlerdir. Söylediği şeylerin bazılarının ucunun nereye gideceği kendi de bilmez ha. Bilmez. Veya bilir ama diyet borcu gereği onu söylemek zorundadır."
"ELBETTE BU ZATIN KENDİSİNİ CİDDİYE ALMIYORUZ"
Kılıçdaroğlu'nu eleştirmeye devam eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu zat yaptığımız her şeyi yıkacağını, kurumları kapatacağını ifade ediyor. Yetmiyor bir de üstüne bürokratından, iş insanına herkesi tasfiye edeceğini söylüyor. Daha doğrusu Bay Bay Kemal, HDP ve PKK ne diyorsa kendisi de onu söylüyor. FETÖ ve gizli açık tetikçileri ne diyorsa, Kılıçdaroğlu onu söylüyor. Amerika'daki, Avrupa'daki mahfiller kulağına neler üflemişse, Kılıçdaroğlu onu söylüyor. Arada bir kendi fikrini söylediği oluyor elbette. Onları da hep beraber mizah niyetine izliyor, gülüp geçiyoruz. Elbette bu zatın kendisini ciddiye almıyoruz. Bizim ilgilendiğimiz bu zatın hangi hesabın temsilcisi olarak karşımıza dikildiğidir. Öyle çok derin analizlere gerek yok. Masanın etrafında oturanlara ve çevresindeki dönenlere bakınca her şey ayan beyan ortaya çıkıyor. Buna rağmen şunu düşünmeden de edemiyoruz. Hangi insan kendi ülkesine, kendi devletine, kendi milletine bu kadar büyük kin duyabilir. Bay Bay Kemal Amerika'da bir benzin istasyonunda bakıyorsunuz, bir restorana giriyor. Orada neler çevirdi oda belli değil, 'açıkla' açıklayamıyor. Çünkü Pensilvanya'nın uzantılarıyla orada sohbetini bayağı koyulaştırıyor. Hangi insan ekmeğini yediği, suyunu içtiği, havasını soluduğu vatanına böylesine büyük nefret besleyebilir. Bu duygunun gerisindeki sebepleri biz bilemiyoruz. Bize düşen kasıtlı bir niyetin ürünü olmadığını sadece gafletten kaynaklandığını ümit etmektir. Bu iyi niyetimizdir."
14 Mayıs'ta Antalya'nın kendine yakışanı yapmasını beklediğini söyleyen Erdoğan, "14 Mayıs'ta yine aynı eser ve hizmet aşkıyla, aynı azim ve kararlılıkla milletimizin huzuruna çıkıyoruz. Bu Bay Bay Kemal'in bir referansı var mı? Ben şunu yaptım diyebileceği bir eser var mı? 10 tane büyükşehir belediye başkanı var. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, Antalya'mıza ne kazandırdı bir sorun. İstanbul ne kazandırdı sorun, Ankara ne kazandırdı sorun, İzmir ne kazandırdı sorun, Muğla ne kazandırdı sorun. Hiçbirinde bir şey yok. Bunların derdi başka. İstanbul'u sel alır götürür. Bay Bay Kemal'in adamı Bodrum'da. Bodrum'dan çıkmazlar. Biz hizmet eriyiz" dedi.
"BU ÜLKEYİ ALEVİ, SÜNNİ DİYE AYRIMA TABİ TUTANLARA LANET OLSUN"
"14 Mayıs'ta Antalya'dan rekor bir destek bekliyoruz" diyen Erdoğan, "21 yılda sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık. Kimsenin kökenini, mezhebini sormadık. Bay Bay Kemal 'ben aleviyim' diyor. Biz sana Alevi misin, değil misin sormadık ki. Bugüne kadar niye söylemedin de şimdi söylüyorsun. Demek oradan bir şey bekliyoruz. Bu ülkeyi alevi, Sünni diye ayrıma tabi tutanlara lanet olsun. Ülkemizi büyütmenin, sıkıntılarını çözerek milletimizin mutlu etmenin çaresine baktık. Elbette eksiklerimizde olabilir, olmuştur da. İnşallah hiçbir kimse inkar edemez ki bu ülke için biz samimiyetle çalıştık" diye konuştu.
"ANTALYA HAVALİMANI'NIN KAPASİTESİNİ YILLIK 80 MİLYONA ÇIKARIYORUZ"
"21 yılda Antalya'ya 145 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Antalya Havalimanı'nı büyüterek yıllık 35 milyon yolcu kapasitesine biz ulaştırdık. Ayrıca Gazipaşa-Alanya Havalimanı'nı açtık. Şimdi de Antalya Havalimanı'nın kapasitesini yıllık 80 milyona çıkarıyoruz" dedi.
FAHİŞ KİRA ARTIŞLARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentteki fahiş kira artışlarına değindi. Antalya'daki konut sıkıntısının farkında olduklarını belirten Erdoğan, "Bay Bay Kemal TOKİ'yi kapatacakmış. Neyi kapatıyorsun. Ben göreve gelmeden önce TOKİ'deki üretim sayısı 40 bin konuttu. Şimdi ise 1 milyon 300 bin konuta çıkarttık. Bay Bay Kemal TOKİ'yi bu millet sana yedirtmez. Şehrinizdeki konut sıkıntısının farkındayız. Antalya'ya 'İlk Evim' ile 7 bin 150 konut inşa edecek 23 bin konutluk arsa vereceğiz. Hukuki yaptırımlarla kiralarla yaşanan fahiş artışların yol açtığı sıkıntıyı da yine biz çözeceğiz" diye konuştu.
CHP'ye oy veren ve CHP ile hareket eden diğer partilere gönül vermiş vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Bay Bay Kemal CHP'yi öyle bir hale getirdi ki bu parti kurucusu olduğu cumhuriyete, kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal'e hakaret edenlerin yuvasına dönüştü. CHP marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin, mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koçbaşı haline geldi" dedi.
"14 MAYIS'TA BU HESABI SANA BENİM MİLLETİM SORACAK"
Mitinge katılanlardan seçim gününe kadar dostlarını, arkadaşlarını, komşularını ikna etmelerini isteyen Erdoğan, sözlerini şöyle noktaladı:
"100 yıllık cumhuriyeti değiştireceğiz diyor. Diyen kim HDP'li. Bu masada bu da var. Bay Bay Kemal sana bu yolu açmaz milletim. 14 Mayıs'ta bu hesabı sana benim milletim soracak. Cumhuriyeti değiştirmekten, vatan topraklarını bölmekten söz edenlerin hepsi de Cumhurbaşkanlığı için Kılıçdaroğlu'ndan bahsediyorlar. 'Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı yapacağız' diyenlerin vatan ve bayrağa yaptıkları hakaretleri daha ne kadar sineye çekeceksiniz? Kendinizin ve evladınızın geleceğini bu kavga masasına emanet eder misiniz? Ülkenizin güvenliğini, kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz? 14 Mayıs'ta tercihimizi doğrudan yana yapmalıyız. Sizlerden seçim gününe kadar dostlarınızı, arkadaşlarınızı, komşunuzu ikna etmenizi bekliyorum."