Güncelleme Tarihi:
Haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Albay Manning, "Türkiye'nin iki F-35 uçağının Arizona'daki Luke Hava Kuvvetleri Üssü'ne vardığını biliyoruz. Türk pilotları ve bakım personeli de Luke Hava Kuvvetleri Üssü'ne vardılar ve kısa bir süre içinde uçuş akademisine başlayacaklar." dedi.
Mevcut anlaşmalar kapsamında uçağın bir süre ABD'de gözetimde kalacağını belirten Manning, bu sürenin uçağı alacak ülkenin pilotlarının eğitimlerinin tamamlanmasına bağlı olduğunu ve bunun ortalama bir iki yıl sürebileceği kaydetti.
ABD Kongresi'nde F-35 uçaklarının Türkiye'ye verilmesinin engellenmesine yönelik girişimlere de değinen Manning, "ABD hükümeti, henüz Türkiye'nin F-35 Müşterek Taaruz Uçağı Programı'na katılımı konusunda bir karar vermedi. Türkiye yakın ve kilit bir NATO müttefiği ve 2002'den beri F-35 programının uluslararası katılımcısıdır." şeklinde konuştu.
PİLOTLAR İKİ AY İÇİNDE UÇUŞLARA BAŞLAYACAK
Aynı toplantıda konuşan Pentagon'daki Müşterek Programlar Masası Sözcüsü Yarbay Mike Andrews de Arizona'da eğitim gören Türk pilotların bir iki ay içinde uçuşlara başlayacağını söyledi.
Bir politika değişikliği olması durumunda Türkiye'nin mülkiyetini teslim aldığı iki F-35 uçağını alıp alamayacağına ilişkin bir soruya Yarbay Andrews, "Bakanlık teklif edilen yasalara ilişkin yorum yapmaz. Birşeyler değişmediği sürece onlar (pilot ve bakım personeli) akademi eğitimlerine devam edecekler." yanıtını verdi.
Başka bir gazetecinin aynı soruyu tekrar etmesi üzerine Andrews, söz konusu uçakların yasal bir değişiklik durumunda Türkiye'ye verilip verilmemesinin tamamen yapılacak politika değişikliğine bağlı olacağını dile getirdi.
Yarbay Adrews "Senato, (F-35'lerin Türkiye'ye verilmesinin) engellenmesi için oy kullandı. Kongre'nin bir oyu var. Başkanın da bir oy hakkı var. Dolayısıyla burada benden spekülasyon yapmamı istiyorsunuz. Bu yüzden size sadece şunu diyebilirim; şu aşamada programda uçuşlara devam edecekler." ifadelerini kullandı.
MASLAHATGÜZARDAN AÇIKLAMA
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Philip Kosnett, Türkiye-ABD ilişkilerinin yeniden inşasının önemli bir öncelik olduğuna dair ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan çok güçlü sinyaller olduğunu vurgulayarak, "İki ülke hükümeti, Münbiç'teki güvenlik ve yönetimin yerel halka teslim edildiğine, yerel halkın kendi güvenlik ve gelecekleri için söz hakkı olduğuna emin olmak için geçiş sürecinde askeri ve diplomatik kanallardan çok yakın çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kosnett, ABD'nin bağımsızlığının 242. yıl dönümü dolayısıyla verilen resepsiyonda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Her iki hükümetin ve ulusun, ilişkileri yeniden inşa etmekten yana olduğunun altını çizen Kosnett, iki ülkenin önünde sıkı çalışma gerektiren birçok konu olsa da ilişkilerin geleceğine dair çok olumlu düşünceler içinde bulunduğunu söyledi.
Kosnett, "En tepeden, Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türk-Amerikan ilişkilerinin yeniden inşasının önemli bir öncelik olduğu konusunda çok güçlü sinyaller var. " dedi.
"TRUMP TÜRKİYE'YE YÜKSEK PROFİLLİ BÜYÜKELÇİ ATAMAK İSTİYOR"
ABD'nin yeni Türkiye Büyükelçisinin kim olacağına ilişkin bir soruya Kosnett, "Birçok isim, birçok söylenti oldu. Ancak Beyaz Saray açıklamadıkça resmi bir şey yok. Başkan Trump'ın Türkiye'ye yüksek profilli bir büyükelçi atamak istediğine eminim." yanıtını verdi.
Kosnett, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Kongresi üyeleri arasında Ankara'daki görüşmede 18 Temmuz'da duruşması olan ABD uyruklu papaz Andrew Craig Brunson'ın durumuna ilişkin neler görüşüldüğüne ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:
"Detay veremem, ancak şunu söyleyebilirim ki bu konuda Kongre'de Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında bir birlik var. Aynı birlik, Kongre ve yönetim arasında da var. Türkiye ve ABD ilişkilerinin ilerletilmesi için sadece Rahip Brunson'ın değil, OHAL kapsamında adil olmayan bir şekilde tutuklanmış diğer ABD vatandaşlarının ve ABD misyonlarındaki yerel personel Türk vatandaşlarının durumunu da çözüme kavuşturmaya ihtiyacımız var."
"ASKERİ VE DİPLOMATİK KANALLARDAN ÇOK YAKIN ÇALIŞIYORUZ"
Türkiye ve ABD arasındaki ilerleme kaydedilen konular olduğunu aktaran Kosnett, "İki hükümetin Suriye'nin kuzeyinde Münbiç'ten başlayarak kurduğu yeni güvenlik düzenlemeleri ilişkilere daha fazla olumlu bir hava kattı." diye konuştu.
Kosnett, Türkiye'nin, ABD'nin YPG'den silahları teslim almasını istediği hatırlatılarak, bu konuda ne düşündüğüne ilişkin bir soruya, şöyle yanıt verdi:
"İki ülke hükümeti, Münbiç'teki güvenlik ve yönetimin yerel halka teslim edildiğine, yerel halkın kendi güvenlik ve gelecekleri için söz hakkı olduğuna emin olmak için geçiş sürecinde askeri ve diplomatik kanallardan çok yakın çalışıyor. Türk ve ABD ordusunun oradaki güvenlik düzenlemeleri için çok yakın çalıştığını görüyoruz. Bunun detaylarını paylaşmamın çabalarımıza bir faydası olmayacaktır ancak şunu söyleyebilirim, YPG durumu anladı ve bu yeni düzenlemelere dönük iş birliği yapacağını taahhüt ettiğini de açıkladı. Hep birlikte ne olacağını göreceğiz. İki ülkenin askerlerinin Kuzey Suriye'de konuşlanmasının sebebi, kendi vatandaşlarını ve tüm Suriye vatandaşlarını terörün tüm tezahüründen korumak."
ABD'nin İncirlik'teki varlığına ilişkin bir soru üzerine Kosnett, İncirlik'teki ABD ve NATO varlığının iki ülkenin güvenliği için çok önemli olduğunu söyledi.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR