Güncelleme Tarihi:
YASSIADA'DA MENDERES'E TOKAT ATTI MI?
Koman, 1956 yılında Harp Okulu'ndan Asteğmen olarak mezun oldu. Kamuoyunu yakından ilgilendiren, Koman'ın da adının geçtiği ilk olay, Harp Okulu mezuniyetinden çok kısa bir süre yaşandı. Koman, 27 Mayıs darbesinin ardından tutukluların bulunduğu Yassıada'da ada komutanı Albay Tarık Güryay'ın yaveriydi. Bu görevi sırasında ismi, tutuklu olarak tutulan Başbakan Adnan Menderes'e "tokat atan asker" olarak geçti.
YASSIADA ADININ TARİHE KARIŞTIĞI GÜN ÖLDÜ
Koman, hakkındaki "Menderes'e tokat attı" iddiaları hakkında hiç yorum yapmadı. Ancak ölüm günü, yine Yassıada ile birlikte anılacak bir güne denk geldi; Emekli Orgeneral, tam da Yassıada'nın isminin resmen "demokrasi ve özgürlükler adası" olarak değiştirildiği, bu yeni ismin Resmi Gazete'de yayınlandığı gün hayata gözlerini yumdu.
SON ASKER MİT MÜSTEŞARI
Teoman Koman, MİT müsteşarlarının askerler arasından atandığı dönemin son temsilcisi oldu. Kenan Evren'in Cumhurbaşkanı, Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde MİT Müsteşarlığı görevine getirilen Koman'ın 29 Ağustos 1988'de başladığı Müsteşarlığı, 27 Ağustos 1992 tarihinde sona erdi. Koman, Teşkilat'ın "son asker müsteşarı" unvanını da aldı. 1992 yılında MİT'ten ayrıldığında yerine, Dışişleri Bakanlığı'ndan bir Büyükelçi, Sönmez Köksal Müsteşar olarak atandı. Köksal'dan sonra da MİT'e bir daha hiç asker Müsteşar gelmedi.
NASIL MİT MÜSTEŞARI ATANDI ?
Teoman Koman'ın MİT Müsteşarı tayin edilişinin hikayesini de, Özal döneminin Bakanlarından Hasan Celal Güzel anlattı. Güzel'in 1997'de TBMM'de Susurluk Komisyonu'na bilgi verirken aktardığı Koman'la ilgili bilgiler şöyle; ‘’MİT Müsteşarlığı boşalınca biz bu makama bir sivil atamak istedik. Vecdi Gönül, Saffet Arıkan Bedük ve üçüncü olarak da Hiram Abas’ı düşündük. Ama Cumhurbaşkanı Evren mutlaka asker olmasını istedi. O zaman aklımıza Teoman Paşa geldi. Milli Güvenlik Kurulunda Tuğgeneraldi. Tanıtma fonu toplantılarına da katılırdı."
HASAN CELAL GÜZEL: "VATANSEVER ,BİLGİLİ, MAKULDÜ..."
Güzel, Komisyon'da o dönem Koman'la ilgili görüşlerini de şöyle anlattı; "Son derece vatansever, bilgili, okuyan, makul, sivil sektörle iyi temas kuran bir asker intibaı bırakmıştı. Ben de kendisini çok takdir ederdim. Turgut bey de çok sevmişti. Teoman Paşa MİT Müsteşarı olunca biz de hükümet olarak yardımcılığına Hiram Abas’ı getirme tavizini aldık’’
SUSURLUK KOMİSYONU İFADEYE ÇAĞIRDI, GİTMEDİ...
Koman, MİT Müsteşarlığı sonrasında yeniden TSK'ya döndü. 3. Ordu komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı yaptığı.
Koman'ın TSK'da kritik görevlerde bulunduğu dönemde Türkiye'yi sarsan olaylardan biri de Susurluk olayıydı.
3 Kasım 1996 yılında meydana gelen Susurluk kazası sırasında Koman, Jandarma Genel Komutanı idi. Ancak Susurluk'a giden olayların yaşandığı dönemde de, MİT Müsteşarlığı ya da 3. Ordu Komutanlığı gibi kilit görevlerde bulunduğundan, TBMM'de kurulan Susurluk Komisyonu Koman'ın da ifadesine başvurmak istedi.
Meclis'te kurulan Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, bizzat Koman'ı ifadeye davet etti. Ancak Komutan bunu reddetti.
Elkatmış, olayı daha sonraları şöyle anlattı;
"Her taşın altından JİTEM çıkıyordu. Eğer dönemin Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman davetimize uyup komisyonumuza gelseydi JİTEM'i soracaktık, ama gelmedi. Bir emekli generale Teoman Koman'ın komisyona davetli olduğu halde gelmediğinden söz etmiştim. Bunu duymuş, talep etmediğimiz halde "TSK bünyesinde JİTEM diye bir kuruluş yoktur" şeklinde bir yazı gönderdi..."
Teoman Koman'ı "MİT eski Müsteşarı" sıfatıyla Komisyona, resmi yazı yazarak davet ettiklerini anlatan Elkatmış, bu yazıya gelen yanıtı şöyle anlattı; " MİT Müsteşarı sıfatıyla komisyona davet ediyoruz diye bir yazı faksladık. Ertesi sabah bir asker, elinde kapalı, "gizli" ibareli bir zarf getirdi. Yazıda da "Komisyonunuz beni davet etmiştir. Ancak MİT kanununa göre müsteşar ancak Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve MGK'na bilgi verebilir. Onun dışında hiçbir kurum veya kişiye bilgi veremez. Bu nedenle komisyonunuza gelip bilgi vermem mümkün değildir. Ancak bu iş, sanki silahlı kuvvetlerle TBMM arasında bir güç gösterisine dönüşmüştür" diyordu."
ADI JİTEM'LE ANILDI AMA...
1995 yılında Jandarma Genel Komutanı olarak atanan Teoman Koman'ın bu görevde bulunduğu tarihler, Türk yakın tarihinin de en çok tartışılan dönemine rast geldi.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da JİTEM ile anılır ve çok sayıda faili meçhul cinayet yaşandığı dönemlerde görev yapan Jandarma Komutanlarından biri oldu. Ancak JİTEM'in varlığını kabul etmedi, sadece "duymuştum" dedi.
Teoman Koman, Ergenekon davasında "tanık" olarak ifade verirken kendisine sorulan "JİTEM'i duydunuz mu?" sorusuna şu karşılığı verdi;
"JİTEM'İ DUYDUM. AMA BÖYLE BİR KURUM YOK. RESMİ YAZI YAZIP, JİTEM ADINI YASAKLADIM..."
“Duydum. Hatta yoktur deyince kıyamet koptu. Jandarma istihbarat kurumu olarak, kendi arasında personelle kurulmuş. Böyle bir devlet kurumu yoktur. 'JİTEM yoktur. Kötü niyetli insanlar kullandı' diye bir emir yayınlandı.. Güneydoğu'da o tarihte görev yapan kişiler kendi aralarında kurmuşlar. Bunlar yasaklanmış. Benim tarafımdan da yasaklandı.”
Koman, "JİTEM'i ben kurdum" diyen emekli Albay Arif Doğan'ı ise tanımadığını, JİTEM'i kurduğuna ilişkin iddialardan ise "haberinin olmadığını söyledi.
"VELİ KÜÇÜK'Ü BEN TAYİN ETTİM..."
Mahkeme Başkanı, Teoman Koman'a "Ergenekon" hakkında da sorular sordu. "Ergenekon'u hiç duymadığını" söyleyen Koman, Ergenekon sanıklarından Veli Küçük hakkında ise şu ifadeyi verdi;
“Veli Küçük Jandarma subayıydı. Giresun'a ben tayin ettirdim. Bilecik'te tugay komutanlığı yaptı. 1995'te Kocaeli Jandarma Komutanlığı döneminde Küçük ile tanıştım. 1997 yılında da emekli oldum”.
FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER KONUSUNDA TARTIŞILAN YANIT
Koman'ın çok tartışılan ifadelerinden biri de, faili meçhul cinayetler konusunda geldi. Jandarma Genel Komutanı olduğu dönemde gazetecilerin "Faili meçhuller neden bir anda bıçak gibi kesildi?" sorusuna verdiği yanıt, çok tartışıldı. Koman soruyu, "Demek ki gerek kalmadı” sözleriyle yanıtladı. Ancak daha sonra, Ergenekon davasında ifade verirken bu sözleri hatırlatıldığında, "Şaka amaçlı alay ederek söylediğim sözlerdi” yorumunu yaptı.
"ERBAKAN'I BAŞARILI BULURDU"
Koman, Erbakan'ın Başbakanlığı döneminde Jandarma Genel Komutanı idi. Hatta o dönemin Bakanlarından Teoman Rıza Güneri, 28 Şubat Davasından yargılanan Koman'ı ziyaret eden isimlerden biri de oldu.
Güneri, ziyaret sonrası katıldığı bir televizyon programında, "Bana merhum Necmettin Erbakan ile ilgili görüşlerini açıkladı. Erbakan'ı başarılı bulduğunu ve sevdiğini söyledi" dedi.
"ERBAKAN SENDELEMESİN DİYE, ARKASINDAN YÜRÜRDÜM..."
Güneri, Teoman Koman'ın Erbakan'a yaklaşımını şu anektodla anlattı; "Teoman Koman bana Anıtkabir ziyaretlerinden Erbakan'ın arkasından yürüdüğünü söyledi. Erbakan'ın yaşına bağlı olarak sendelemesinden korktuğunu, bunun için tüm Anıtkabir ziyaretlerinde Erbakan'ın arkasından yürüdüğünü açıkladı."
HASAN CELAL GÜZEL: "BENİ BAŞBAKAN OLARAK DÜŞÜNDÜKLERİNİ SÖYLEMİŞTİ"
Teoman Koman'a ilişkin ilginç bir anıyı da, Hasan Celal Güzel Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesindeki 28 Şubat alt komisyonuna bilgi verirken aktardı;
28 Şubat darbesini, dönemin Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman'ın kendisine Eylül 1996'da yaptığı görüşmede söylediğini kaydeden Güzel, "Teoman Koman paşayı tanır ve severdim, darbeci oldu sonra. Beni davet etti saatlerce konuştuk. Darbe yapacaklarını başbakan olarak da beni ya da Mesut Yılmaz'ı düşündüklerini söyledi. Ben ayağa fırladım beni nasıl düşünürsünüz ben bu kadar alçak mıyım dedim."
Güzel, Koman'la konuşmasını Erbakan'a ve Demirel'e de aktardığını söyledi.