Güncelleme Tarihi:
Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması (TAP) Vakfı’nın dün düzenlediği toplantıda, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nden Doç. Dr. Sinan Türkyolmaz ile Doç. Dr. Alanur Çavlin, Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) 2013 sonuçlarını paylaştı. Araştırma, 11 bin 794 hane halkı ve doğurganlık çağındaki (15-49 yaşlarındaki) 9 bin 746 kadınla yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi. Buna göre, her yüz gebelikten 5’i kürtajla sonlandırılıyor. Bu oran 5 yıl öncesine göre yarı yarıya azaldı. Kendiliğinden düşük oranı ise 5 yılda, yüzde 10.5’den, yüzde 14’e yükseldi. Söz konusu araştırma sezaryenle ilgili alınan önlemlerin yetersiz kaldığını, doğumların neredeyse yarısının (yüzde 48) bu yolla yapıldığını gösterdi. Sezaryen doğumlarda 5 yıl öncesine göre yüzde 11’lik artış saptandı. Kürtajla ilgili sonucun şaşırtmadığını belirten Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, şöyle konuştu:
‘AZALMADI, KAYITSIZLAR’
“Kürtaj devletin ödediği bir işlemdi. Şu anda ise yasal olan 10’uncu gebelik haftasına kadar olan kürtajları ödemiyor. Muhtemelen dışarıda yaptıracağı kürtajın parasını ödeyemeyen hastalar bir şekilde doktorlarını, gebeliklerini ‘sorunlu göstersin’ diye ikna ediyor ki devlet karşılasın. Düşüklerde artış olup, kürtajda azalma olması bunu akla getiriyor.”
İstanbul Tabip Odası Başkanı jinekoloji uzmanı Prof. Dr. Selcuk Erez ise şunları söyledi: “Kürtajı kimse zevk diye yaptırmaz. Sosyal ve maddi bakımdan hazır olmadığı zaman, bazen de üzülerek yapar. Devlet hastanesi ‘Hayır yapmayacağım’ dediğinden özelde yaptırılıyor. Bence kürtaj azalmıyor, özel yerlerde, kayıtsız yaptırılıyor.”
Gündemdeki sezaryen konusuna da değinen Prof. Dr. Erez, pek çok hekim ve uluslararası standartlara göre kadınların normal doğum ağrısından ölesiye korkmasının da sezaryen için yeterli olduğunu belirtti.
Doğurganlık 10 yıldır aynı
Doğurganlık yenilenme düzeyinin üzerinde durağanlaştı. Türkiye’de doğurganlık düzeyi kadın başına ortalama 2.26 çocuk seviyesinde. Doğurganlık seviyesi son 10 yılda neredeyse değişmemiş ve yenilenme düzeyi olan 2.1 çocuğun biraz üzerinde durağanlaştı. Ancak doğumlar ileri yaşlara ötelendi. Doğurganlık düzeyinde bölgesel farklılık azalarak devam ediyor. Kadın başına ortalama çocuk sayısı Batı Anadolu Bölgesi’nde 1.9 çocuk iken, Doğu Anadolu Bölgesi’nde 3.4 çocuk.
YÜZDE 75 KORUNUYOR
Türkiye genelinde evli ve doğurgan çağdaki kadınların yüzde 75’i gebeliği önleyici bir yöntem kullanıyor. Bu düzey son 10 yılda gebeliği önleyici yöntemlerin kullanımının neredeyse sabitlendiğini gösteriyor. En yaygın kullanılan modern yöntem rahim içi araç (yüzde 17), en yaygın kullanılan geleneksel yöntem ise geri çekme (yüzde 26). Tüplerin bağlanması (yüzde 9) ve kondom (yüzde 16) yöntemlerinin kullanımında artış var.
NÜFUS HÂLÂ GENÇ
Türkiye halen genç bir nüfus yapısına sahip. Türkiye nüfusunun yarısı 30 yaşın altında. Toplam nüfusun yüzde 26’sı 15 yaşın altında. 65 yaş ve üzeri nüfusun oranı ilk kez yüzde 8’e ulaşmıştı.
Bir normal doğum yerine 10 sezaryen
PROF Dr. Cansun Demir, “Normal doğum bazen 12-24 saat sürebiliyor. Bu kadar sürede 8-10 sezaryen yapılabilir. Performans sisteminin değişmesinin yanında, ebelik sisteminin geliştirilmesi de gerekiyor. Ebeler normal doğumları yaptırmalı” diyor.