Güncelleme Tarihi:
ARKEOLOJİK sit alanlarına ve Türk kültürel mirasına yönelik ‘Geç Osmanlı’ döneminde başlayan ilginin yağmaya dönüşmesiyle kültürel mirasa yönelik bürokratik önlemler ve yasal düzenlemeler de ilk olarak bu dönemde gündeme geldi. Müze-i Hümayun’un kurulması, Asar-ı Atika Nizamnameleri’nin yürürlüğe girmesi ve farklı tarihlerde güncellenerek geliştirilmesiyle kültür varlıklarının devlet malı niteliği, hukuki güvence altına alındı ve yurtdışına çıkarılmaları yasaklandı.
İşte, Osmanlı döneminde başlayan bu mücadele Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı uzmanlarının kullandığı modern yöntemlerle devam ediyor. Bu kapsamda; yasadışı olarak ülke dışına kaçırılan 3 bin 59 kültür varlığı, 2023 Aralık ayı itibarıyla yurda döndü. Son 20 yıldaki tabloya bakıldığında ise bu sayı 12 bin 118 olarak kayıtlara geçmiş durumda.
TEK TEK İZLERİ SÜRÜLÜYOR
Peki, Bakanlık uzmanları yasadışı yollarla Türkiye’den kaçırılan kültür varlıklarının izini nasıl sürüyor? İzi tespit edilen eserler hangi girişim ve yöntemlerle Türkiye’ye iade ediliyor?
Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı uzmanları düzenli olarak, dünya sanat ve tarihi eser piyasasını takip ediyor. Türkiye’den yasadışı yollarla çıkarıldığı kanaati oluşan eserlerle ilgili gerekli arşiv, köken belirleme ve stil kritiği çalışmalarını arkeoloji, sanat tarihi başta olmak üzere tüm bilim dallarından oluşan uzmanlar gerçekleştiriyor.
ÖZEL OLARAK HAZIRLANIYOR
Söz konusu objelerin niteliği, ait oldukları koleksiyon veya arkeolojik sit, ortaya çıktıkları ülkelerin mevzuatı ve arşiv çalışmasının ortaya koyabileceği diğer parametreler göz önüne alınarak hazırlanan her iade dosyası özel olarak hazırlanıyor. Süreç içinde diplomatik girişimler başta olmak üzere kolluk ve adli kurumlarla işbirliği yapılıyor. 2018 yılında ABD’den iadesi sağlanan Bowling Green Devlet Üniversitesi’nde bulunan 12 parça mozaiğin iade süreci ve ortaya çıkan ayrıntılar ise yürütülen çalışmaların en başarılı örneklerinden biri.
‘ÇİNGENE KIZI’NI 35 BİN DOLARA SATMIŞLAR
- ZEUGMA Müzesi’nde sergilenen adeta bir popüler kültür ikonuna dönüşmüş olan “Çingene Kızı” olarak bilinen Manead tasvirinin çevresine ait parçaların ABD’de bulunan Wolfe Center’da sergilendiği ihbarı Bowling Green Üniversitesi öğretim üyesi Stephanie Langine Hooper tarafından ihbar ediliyor.
Hemen harekete geçen Kültür ve Turizm Bakanlığı, mozaik parçalarının Türkiye’ye iadesine ilişkin gerekli araştırma ve girişimleri başlatıyor. Yapılan yazışmalar neticesinde elde edilen bilgi ve belgelerden mozaiklerin 1965 yılında 35 bin dolar karşılığında (O dönemki dolar kuruna göre 315 bin TL) bir sanat tacirinden satın alındığı bilgisine ulaşılıyor.
ASLI TÜRKİYE’YE REPLİKA ABD’YE
Bakanlık, Gaziantep Valiliği’nden 1955-1965 yılları arasında Zeugma ören yerinde gerçekleştirilen kaçak kazılara ilişkin belge talep ediyor. New York ve Washington Kültür ve Tanıtma Ofisleri de sürece dahil oluyor. İmzalanan mutabakat zaptı çerçevesinde eserler 26 Kasım 2018 tarihinde Gaziantep’e naklediliyor ve Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergilenmeye başlıyor. Mozaiklerin yüksek kaliteli replikaları ise ABD’ye gönderiliyor.
TARLADAN DEPOYA KALDIRILDI
- SİDAMARA tipi lahit olarak adlandırılan Isparta kökenli lahit parçasının Türkiye’ye iadesi de son derece ilginç. Eserin iadesinde yaşanan olayların örgüsü 1980’li yıllara dayanıyor. 1980-1981 yılları arasında Isparta İlinin Göksöğüt kasabasında bir çiftçi, tarlasında 5 parçadan oluşan bir lahit buluyor. Lahit parçaları, dönemin Göksöğüt Belediyesi’nin açık hava deposuna taşınıyor.
Antik Pisidia bölgesinin tarihi üzerine çalışmalar yürüten İstanbul Üniversitesi emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Özsait, 1987 yılında 5 parçadan oluşan bu lahitin fotoğraflarını çekiyor. 2015 yılında ise Londra’da bulunan Sotheby’s Müzayede Evi’de bulunan iki parça eserin, Prof. Dr. Özsait’in çektiği fotoğraflarla aynı olduğu fark ediliyor.
Bunun üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı hemen bir araştırma başlatıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sotheby’s Müzayede Evi ile irtibata geçiyor. Müzayede evi eserin iki ayrı alıcıya satıldığını açıklıyor.
SATIŞ ENGELLENİYOR
Titiz takip sonucunda Sidamara tipi bu lahit, 4 Aralık 2019 tarihinde Christie’s Müzayede Evi’nin Londra şubesinde gerçekleştirilen müzayedenin kataloğunda tespit ediliyor. İnterpol Türkiye birimi, İngiltere polisi ile temas kuruyor ve eserin satışı engelleniyor. Yürütülen çalışmanın devamında Sidamara lahdinin kayıp parçası 15 Şubat 2020 tarihinde Türkiye’ye dönüyor, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmeye başlanıyor.
YURTDIŞINA KAÇIRILDILAR
- SON üç yılda, ABD Manhattan Bölge Savcılığı ve İç Güvenlik İstihbarat Birimleriyle yapılan çalışmalar neticesinde 3 grupta toplam 44 adet çok özel eser Türkiye’ye iade edildi. Bu eserlerin ortak noktası her birinin kaçak kazılar sonucu Türkiye dışına çıkarılmış olması. Bu eserler arasında Roma İmparatoru Septimius Severus’a atfedilen bronz heykel ve Shelby White koleksiyonundan el koyularak iadesi sağlanan Kiliya tipi idol de bulunuyor.
60 YIL SONRA GERİ DÖNDÜ
- ADAK Heykeli Kybele: MS 3. yüzyıla tarihlenen heykel, Afyonkarahisar’da, 1964 yılında bulundu. İsrail’e oradan ABD’ye kaçırıldı. Bakanlık yetkilileri, Afyonkarahisar Müzesi Müdürü olarak görev yapmış olan, merhum Hasan Tahsin Uçankuş’un kişisel arşivinden elde ettiği belgeler ve tanık ifadeleri sayesinde eserin 60 yıl sonra Türkiye’ye dönmesini sağladı.
İHBARLA YAKALANDI
Şile Bozgoca Camii Kitabesi: Hollanda’da bulunan Oriental Art Auctions Müzayede Evi’nde 17 Eylül 2021 tarihinde, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu’nun ihbarı ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılan incelemeler sonucunda bir cami kitabesinin satışa çıkarılacağı tespit edildi. Eser, 30 Eylül 2022 tarihinde Türkiye’ye iade edildi, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde sergileniyor.