Soma’daki zorbaya ‘Dur’ diyen 2 kahramanla konuştuk: Aynısını yaparım

‘ŞİDDET SON BULMALI’

Uzun yıllar Almanya’da yaşadım, CNC operatörlüğü yaptım ve emekli oldum. Tanıdıklarımı ziyaret için Soma’ya geldim. Arkadaşımla kafeteryada otururken olay gerçekleşti. O adam, kalkıp kadının arkasına dolandı. Bir anda kafasına bardakla vurdu. Görür görmez panikledim. Hemen kalktım, elimdeki peçeteliği fırlattım. Ancak denk gelmedi. Koşup, arkasından üzerine çullandım. İtiş kakış oldu. Elindeki bıçağı hanımefendiye salladığını gördüm. Arkasından bana doğru da bıçağı salladı. O an hiçbir şey hissetmedim. İnsanlık duygusu, hanımefendiye yardım etme duygusuyla hareket ettim. Bir kadın ve bebeğini o halde görünce masada duramadım. Aciz bir kadına kalkıp böyle bir şey yapıyorsa o insan değildir. Toplum diye bir şey görmüyorum. İçinde insan sevgisi olan buna duyarsız kalmaz. Kadına şiddete karşıyım. Kadın bir çiçektir. Erkeği de doğuran bir kadındır. Kadını döven annesini de döver. Bugün olsa yine aynısını yaparım. Benim yaptığımı herkes yapmalı. Şiddetin bitirilmesi lazım.

‘İKİSİ DE ÖLEBİLİRDİ’

İsmail Şen’in yanındaki arkadaşı Zuhal Yurttaş ise gözlerinin önünde yaşanan böyle bir olaya duyarsız kalamadıklarını ifade etti. Şen’in masadan fırlamasının ardından kendisinin de şiddete engel olmak için koştuğunu anlatan Yurttaş, şöyle konuştu: “Kendimi çok kötü hissettim. Orada bir kadın ve bebeğin hayatı sözkonusuydu. Yanımdaki arkadaşım müdahale etmeye kalktığında ilk olarak anlamadım. Sırtım dönüktü çünkü. Kadının ‘Yapma etme’ diyerek attığı çığlık seslerini duyunca ben de arkadaşımın peşinden fırladım. Tek mücadelemiz o an o kadına ve bebeğe zarar gelmemesiydi. Benim Türk toplumundan ve tüm erkeklerden ricam, kadına şiddet bitsin artık. O kadın, bebeği orada zarar görebilir, ölebilirdi. Biz de zarar görebilirdik. Niyetimiz şartlar ne olursa olsun, canımız pahasına hanımefendi ve bebeğinin kurtulmasıydı. Temennimiz, bu saatten sonra kadına şiddete bir dur denmesi.”

NE OLMUŞTU

Maden faciasında 2 çocuğunun babası olan eşini kaybeden İmran Çelik, yaklaşık 1.5 yıl önce özel bir maden şirketinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Turgay Çelik ile ikinci evliliğini yaptı. 4 ay önce bir kız çocuğu olan İmran Çelik, evlilikleri süresince sürekli şiddet gördüğü gerekçesiyle 22 Mayıs’ta boşanma davası açtı. Turgay Çelik, boşanma davası ile ilgili konuşmak ve kızını görmek istediğini belirterek İmran Çelik’i kafeteryada buluşmaya çağırdı. Geçen pazartesi günü 18.00 sıralarında Atatürk Caddesi’ndeki kafeye, beraberinde 4 aylık kızı ile giden İmran Çelik ile Turgay Çelik arasında kısa süre sonra tartışma çıktı. Tartışma sırasında sandalyesinden kalkan Turgay Çelik, masada bulunan su bardağını İmran Çelik’in başında kırdı, ardından meyve bıçağıyla 5 yerinden yaraladı. İmran Çelik, darbelerden korunmaya çalışırken, arka masadan oturan İsmail Şen ve arkadaşı Zuhal Yurttaş, şiddete kayıtsız kalmadı. Şen ve Yurttaş, yardıma koşup, gözü dönen Turgay Çelik’e müdahale etti. Bir süre Şen ile boğuşan, Yurttaş’a da yumruk atan Turgay Çelik, koşarak kaçtı. İmran Çelik boynu, sağ kulağı ve kolundan yaralandı. Yakalanan saldırgan eş, tutuklandı.