Güncelleme Tarihi:
Komisyon, Soma'daki incelemelerinin ikinci gününde Rıfat Dağdelen Anadolu Lisesi Konferans Salonu'nda maden faciasının yaşandığı ocaktan sağ kurtulan ve bölgede madencilik yapan 11 işçiyle görüştü.
Komisyon Başkanı Ali Rıza Alaboyun, Türkiye'de artık bu tür kazaların olmaması için köklü çözümler bulacaklarını, bu nedenle işçilerin ifadelerinin çok önemli olduğunu belirtti.
"Dua ettik"
Maden faciasında yer altında olan işçilerden biri, saat 21.00'e kadar kurtarılmayı beklediklerini, artık dua etmeye başladıklarını, içerdeki karbonmonoksit gazından dolayı ayakta yürümekte zorlandıklarını anlattı. İçeride iletişimin kesilmesinin herkesi endişelendirdiğini dile getiren işçi, megafon sisteminin olması halinde çoğu kişinin kurtulabileceğini belirtti.
Işıklar'daki madende çalışan bir başka işçi, 301 kişinin ihmal sonucu öldüğünü savundu. İşçilerin sıkıntılarını dile getirdiği zaman işten çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya kaldığını, üretimin durdurulmasının söz konusu olmadığını, ihmaller yüzünden kendisinin de elektrik akımına kapıldığını anlatan işçi, "Hakkımızı arayamıyorduk. Bunun yanında yer altında ölen kişiye yer üstünde ya da yolda öldüğü yönünde rapor veriliyor" dedi.
"Tahlisiye ekibi olsa..."
Facianın yaşandığı ocakta hem yer altında çalıştığını hem dinamitçilik yaptığını hem de tahlisiye ekibinde görev aldığını ifade eden diğer bir işçi, sadece görevlerinin tahlisiye olması halinde bu kadar can kaybının yaşanmayacağını savundu.
Hayatını kaybeden madencilerin can havliyle kaçtığını ancak dumandan bir yeri göremedikleri için kimisinin kafasını duvara çarptığını kimisinin gözüne ağaç parçasının battığını belirten işçi, "Kaçarken büyük mücadele etmişler. Dumandan dolayı iki karış ötemizi bile göremiyorduk. Tahlisiye ekipleri olarak hazır kıta gibi bekletilsek başka iş yapmasak 145'ten fazla kişi kurtarırdık. Aynı zamanda tahlisiye ekibinden olan ama yeraltında da çalışan 25-30 tane arkadaşımız da öldü. Yer altında çalışmayıp hazır ekibimiz olsaydı bu kadar kayıp olmazdı" diye konuştu.
Aynı işçi, evlerine işe gelmeleri yönünde ihbarname geldiğini, 5-6 bin çalışanın mağdur olduğunu kaydetti.
"İsmim AFAD listesinde yok"
Yer altında elektrikli kepçe operatörü olarak çalışan başka bir işçi ise olayın ardından bölgeden kaçtığını ancak bir süre sonra kendisinin de bilincini kaybettiğini, nasıl kurtarıldığını hatırlamadığını anlattı.
İşçi, AFAD'ın maden faciasında kurtulanlar arasında isminin yer almadığını ileri sürdü. Facianın yaşandığı bölgede aşırı ısınma yaşandığını, bölgede 3,5-4 metre taban alırken göçüğün yaşandığını dile getiren işçi, o bölgeye kül basıldığının söylendiğini ancak bunun doğru olup olmadığını bilmediğini kaydetti.
'Bunun sebebi sizsiniz'
Kardeşi faciada hayatını kaybeden kendisi de olay sırasında madende olan başka bir işçi de facianın yaşandığı bölgeye emniyetsiz dinamit atıldığını, bir hafta önce buranın tavanında sıcaklık yaşandığını, birçok eksikliğin bulunduğunu anlattı.
İşçi, "Sürekli üretim, üretim, üretim diyorlardı. Canım yanıyor. Bunun sebebi sizsiniz. Denetimlerde aşağı banta inilmiyordu" dedi.
Maden işçilerinden bir başkası da "Denetleme yapan insanlar sadece ana yola kadar gelmeselerdi, oraya gelen insanlar hiç 'bu çalışanlar nerede' diye sormadılar mı? İllaki 301 kişinin ölmesi mi lazımdı kirli çarşafların ortaya çıkması için. Hepimizin psikolojisi bozuk" ifadelerini kullandı.
Milletvekillerinin soruları da yanıtlayan işçiler, dinamit atılmaması gereken yere dinamit atıldığı yönündeki bir soru üzerine bölgede gazın var olduğunun bilinmesi halinde denetimsiz dinamit atıldığını belirtti.
İşçiler, komisyona taleplerini de ilettiler.