Güncelleme Tarihi:
ÇEVREMDE ‘DEV-SOL’CULAR VARDI
Aileniz 1970’lerin politik ikliminin etkisiyle mi koymuş isminizi?
Kardeşimin adı da Barış zaten. Anne ve babam emekli öğretmen, babam Manisa TÖBDER’in kurucusu. Dayım İGD’li (TKP çizgisindeki İlerici Gençlik Derneği) Özetle o zamanın politik ortamı isimlerimizi de etkiledi. Ortaokul ve lisede sol kanatta, solcular içinde de en solda yer aldım. İllegal örgütler içinde yer almadım ama örneğin çevremizde Dev-Sol’dan çok arkadaş vardı. BAL grubu olarak DİSK’e bağlı sendikalara giden, Dev-Sol ile etkileşen ama doğrudan aidiyeti olmayan bir durumdaydık. Her sene Dikili Festivali’ne gider, Grup Yorum, Kızılırmak ve Baran dinlerdik. Dikili, o dönemin kurtarılmış bölgesi gibiydi. Türkiye solunun her rengiyle orada tanıştım ben.
Yatılı okul günleriniz nasıl geçti?
Yatılı okula ilk giden, ilk gece mutlaka ağlar. Ben de ağladım; erken susan ve ilk ayağa kalkan lider olur o dönem içinde. Ben erken susanlardandım. Bu durum benim karakterimi şekillendirdi. En güç durumlarda bile “Hallederiz” derim. Hayata “Hallederiz” parantezinde bakarım. Bu “Hallederiz” bana yatılı okuldan kalan bir mirastır. Kafaya takmamayı, çabuk atlatmayı yatılı okulda öğrendim. Çünkü üst sınıf/ alt sınıf çekişmesi, bir sürü mağduriyet, aile özlemi vb sana dayanışmayı ve çabuk atlatmayı öğretiyor.
EN ÇOK KENDİMİZE KIZIYORUM
Lakin “Halledemedikleriniz” oluyor, Soma gibi... Neler hissediyorsunuz?
Evet... Bazen bu durum şu noktaya getiriyor insanı: Sadece kendi sorumluluğunu üstlenmediğin, başkalarının da sorumluluğunu üstlendiğin için, ailen, arkadaşların hatta siyaset nedeniyle hiç tanımadığın kişilerin....‘Hallederiz’ deyip de halledemeyince sıkıntı oluyor. Milletvekili olduğumdan beri zaten, her ‘Hallederiz’ denen şeyin halledilemediğini burada görmeye başladım. Bu yüzden de en çok kendimize kızıyorum.
Bir özeleştiri mi bu?
Soma ve diğerleriyle birlikte düşünüyorum ki madencinin ölmesinin üzerindeki sorumluluk iktidar partisinde olduğu kadar bizde de, CHP’de. Çünkü bu madenlere güvenliği getirecek olan, işçi sağlığını düşünecek olan, dünya ölçeğinde iş güvenliğini işçiye sağlayacak olan parti, sol bir partidir. Ve iktidar olamadığımız için biz de sorumluyuz. İktidar olamadığı için, bunları öncelemeyen parti olduğumuz için sorumluyuz. Siyaset dediğin sonuçta en doğru tanımıyla öncelik belirleme işi. Önceliğini bu işlere verecek olan bir parti, iktidar olmayı beceremiyorsa, bizim sıkıntımızdır bu. Dolayısıyla bu ‘halledememe’ halinden kaynaklı olarak çok ciddi sorumluluk hissediyorum.
Ancak herkes sizin görevinizi yaptığınızı da düşünüyor?
Soma konusunda verdiğimiz o önerge reddedilmişti. Ardından kaza oldu ve herkes ‘Bu konuda vicdanı en rahat kişilerden biri sizsiniz’ demeye başladı. Ben ise bu duyguda değildim. Örneğin o önerge kabul edilmiş ve komisyon kurulmuş olsaydı henüz ilk toplantısını yapmış olacaktı sadece. Bu kadar can yakıcı bir sorun varken ki ben o insanların bir kısmından da oy almış bir siyasetçiyim. Bu meseleyi, önergem AKP oylarıyla reddedilmiş olsa da yeterince gündeme getirememiş olmaktan, ‘Halledememiş’ olmaktan dolayı ciddi sorumluluk hissediyorum. Neredeyse 301 madencinin 280’i madenden çıkartılırken, madenin ağzındaydım ben. Günlerce uykuya dalamadım. Bu noktaya gelmeden bir çare bulunması gerekirdi.