Solun üssünden IŞİD üssüne: İsmetpaşa
Güncelleme Tarihi:
Ankara Emniyeti önceki gün IŞİD’in etkili olduğu Hacıbayram Mahallesi İsmetpaşa semtine operasyon düzenledi. 12 Eylül askeri darbesi öncesinde sol grupların etkili olduğu İsmetpaşa, bugün IŞİD’e eleman gönderen, Suriye’den gelen militanların barındığı bir yer olarak ön plana çıkıyor. Semtte örgüt elemanlarının kullandığı bir çadır mescit de dikkat çekiyor. 12 Eylül öncesi öldürülen devrimci öğrencilerden Taylan Özgür’den adını alan 15 yaşındaki genç ise bugün IŞİD saflarında savaşıyor.
Emniyet önceki gün, helikopter desteği ve çok sayıda polisin katılımıyla “IŞİD’in Türkiye’deki merkez üssü olduğu” ileri sürülen İsmetpaşa semtine operasyon düzenledi. Semtte, IŞİD’in toplantılarının yapıldığı bir çadır mescit de mevcut. Hürriyet’in görüntülediği mescitte, namaz kılmak ve sohbetler için ayrı bölümler bulunuyor. Semt sakinleri mescitte namaz kılındığını ve dini sohbetler yaptıklarını belirtiyor. Polis, operasyonda mescidin üzerindeki çadır örtüyü kaldırdı.
Harf devrimi sırasında Atatürk’ün Latin harfleri gösterdiği okullardan biri olan, ancak kapatılan Turgut Reis İlkokul önündeki Atatürk fotoğrafı yırtılmış durumda. Semt sakinleri, fotoğrafın ve Atatürk büstünün, IŞİD’e yakın ailelerin çocukları tarafından tahrip edildiğini öne sürüyor.
DEĞİŞİM ‘SÜHA’ İLE BAŞLADI
Semtte işyeri bulunan Aza Mehmet Arabacı, 2003 yılından itibaren ‘Süha’ isimli kişinin çalışmalarıyla birlikte semtlerinde gözle görülür bir değişimin yaşandığına dikkat çekerek, şunları anlattı:
“Süha, düzenlediği dini sohbet toplantılarında ilk etapta çevresinde aşırı alkol ve uyuşturucu kullanan kişiler üzerinde etkili oldu. 2013 yılında O.G.’nin IŞİD’e katılarak, komutan olması ile birlikte semtimizdeki gençlerden bazıları Suriye’ye giderek savaşmaya başladı. Yaklaşık 100 gencimizin IŞİD’e katıldığını biliyorum. Bazıları geri döndü. Semtte bulunan ve IŞİD üyelerinin toplandığı mescitte, zaman zaman örgüt için önemli isimlerin gelerek sohbet toplantıları düzenlediklerini biliyorum.”
Arabacı, sanıldığının aksine çocukları IŞİD’e katılan ailelerin bir rahatsızlıklarının bulunmadığını öne sürerken, “Ailelerin büyük bir bölümü, çocuklarının IŞİD saflarında olmasından memnun. Biz yıllardır, devletin buradaki yapılanmaya izin vermemesi gerektiğini anlatmaya çalıştık. Ancak sesimizi kimseye duyuramadık” diye sitem etti.
TAYLAN ÖZGÜR DE IŞİD SAFLARINDA
Oğlu IŞİD saflarında olan baba Yaşar Yaradılış ise dini konularında çocuklarının beyinlerinin yıkandığı anlattı: “Taylan Özgür en küçük çocuğum. Ben devrimciyim. Oğluma bu nedenle 12 Eylül öncesi öldürülen Taylan Özgür’ün adını verdim. İsmetpaşa da solun kurtarılmış yerlerinden biriydi. Halkevlerinde büyüdüm. 12 Eylül döneminde İsmetpaşa’da bir tane radikal dinci bulunmazdı. Oğlum da burada büyüdü, liseye geçtikten sonra okulu bıraktı. Haziran 2014 tarihinde IŞİD’e katıldı. 22 Haziran 2014 tarihinde yaralanıp Şanlıurfa Devlet Hastanesi’ne tedavi için getirilmiş. Gittim oğlumu aldım. Ankara’da tedavisine devam etti. 6 aylık tedavisinin ardından Ocak 2015’te tekrar Suriye’ye gitmek için evden kaçtı. Ancak ben hemen Terörle Mücadele ekiplerine bildirdim. Aksaray’ın girişinde yakalandı. Bunun üzerine daha sıkı takip altına aldım. Ancak Haziran 2015 tarihinde tekrar kaçtı. Emniyet’e bildirdim. Ancak yakalanamadı, Suriye’ye geçmeyi başardı.”
Eski muhtaı Ahmet Bahadır da “IŞİD sempatizanlarının büyük bölümü İsmetpaşa semtinden bulunuyor. Son 3-4 senedir, bu insanlar görülmeye başlandı” dedi.