Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2007 00:00
Türkiye’nin en çok kazanan, en ünlü mankenlerinden Tuğba Özay, bir röportajında, babasının solcu bir gazeteci olduğunu, kültürünü de babasından aldığını söylemişti. O şimdi "hapse düşen manken" olarak da anılacak.
Tiyatro eğitimi aldı sportif yaşadı
Tuğba Özay, 10 şubat 1978’de İstanbul’da, şair ve ders kitapları yazan bir baba ile öğretmen bir anneden dünyaya geldi. 7 yaşında Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Deneme Sahnesi’nde tiyatro eğitimi almaya başladı. 14 yaşına kadar eğitimine devam etti. 11 yaşında motosiklet kullanmayı öğrendi. Okul yıllarında birçok oyunun senaryosunu yazıp, gösteriler düzenledi. Şiir yazdı, resim yaptı...
Galatasaray Spor Kulübü’nde sekiz yıl profesyonel olarak yüzdü.
Fenerbahçe Spor Kulübü’nde beş yıl voleybol oynadı. İstanbul Yelken Kulübü’nde dalış eğitim aldı. 1994 yılında Vakko defilesi ile modelliğe başladı. Aynı yıl TRT’de "Sonradan Görmeler" adlı ilk TV dizisinde yüzme öğretmenini canlandırdı. 1995’te Türkiye Birinci Güzeli seçildi. 1996’da halk oylamasıyla yapılan yarışmada "Yılın Mankeni" seçildi. Aynı yıl Paris’te kısa dönem mankenlik yaptı. 1997’de 300 manken arasından "En iyi bacak" seçildi ve bu unvan kendisine bir çorap firmasının reklam kampanyasını getirdi. 2003’te Aerobik VCD’si ve DVD’si çıkardı. Ferhan Şensoy’un, "Dün Gece Ormanda Çok Komik Bir Şey Oldu" adlı kabaresinde rol aldı. 1995’ten itibaren çeşitli TV programlarında sunuculuk yaptı. Sonradan Görmeler, Hemşerim, Aynalı Tahir, Çiçek Taksi, Zehirli Çiçek, Yapayalnız, Bizim Otel, Hamdi Alkan Skeçleri, Dadı (Konuk Oyuncu) ve Paşalı dizilerinde rol aldı.
Dişi Ahmet Kaya olmak istiyorum
Yaklaşık iki yıl önce CHP’nin gençlik kollarına girerek siyasete merak saran, "Dişi Ahmet Kaya" olmak istiyorum diyerek bir ara müzikle ilgilenen Özay, militan bir ruha sahip olduğunu da sık sık dile getiriyordu. "Herkesin çocukluk hayalleri vardır. Benim de bir zamanlar hayallerim vardı. Astronot, avukat olmak istedim. Hatta bir ara militan bile olmak istemiştim" diyen Özay, popüler olduğu günden itibaren sert dili, kavgaları, silah kullanması "harbi manken" imajıyla da sık sık gündeme geldi.
Seksi kadından ’Ağır Abla’lığa
2003’te Baran Süzer’den ayrıldıktan sonra, "Güzel kadın, seksi kadın" imajını bir kenara bırakıp, bir anda podyum dünyasının "Ağır abla, harbi abla"sı olan Özay, aşk hayatında da pek aydınlık ilişkiler yaşamadı. Mankenliğe adım attığı 1994’te ilk olarak bir gazeteciyle aşk yaşamaya başladı.
Erdal Acar’la karakolluk oldu
Özay, kısa bir dönem birlikte olduğu işadamı Erdal Acar ile de polisle başını derde soktu. Ağustos 1997’de Ulus’ta bir araçta yüksek sesle müzik dinleyen Acar ve Özay, müdahaleye gelen ekibi tehdit etti, bir polis hafif yaralandı. Acar ve Özay hakkında, polise mukavemetten iki yıl hapis istemiyle dava açıldı. Daha sonra mobilya işiyle uğraşan Alp Ardin’le birlikte olup evlilik planları yapan Özay, üç yıl sonunda sevgilisiyle yollarını ayırdı. Bir süre kendini işlerine veren güzel manken, 2000’de genç işadamı Baran Süzer’le tanıştı. Bu ilişkisi üç yıl sürdü.
Kürşat Yılmaz’la Bodrum’da gözaltıÇok geçmeden, podyum dünyasında Özay’ın mafya dünyasından birisiyle ilişki yaşadığını konuşulmaya başladı. Özay, Eylül 2004’te Kürşat Yılmaz’la ile birlikte "uyuşturucu madde" ihbarıyla Bodrum’da gözaltına alınınca ilişkileri de ortaya çıktı. Özay, o günden itibaren ilişkisini saklamadı, hatta Yılmaz’ın kendisini nasıl havuzda 4 saat tuttuğuna kadar yaşadığı çok özel anları da medyayla paylaştı.
E5’in ortasında tek başına bıraktı
Özay, Yılmaz’ın verdiği cezayla ilgili Kasım 2005’te şöyle demişti: "Beni havuza attı ve 4 saat çıkamadım. Ben de onu tuvalete kilitlemiştim bu arada... Aşırı sevgi ve kıskançlık, erkekleri zaman zaman bu tarzda davranmaya itebiliyor." Artık herkes bu ilişkiyi biliyor ve şiddetini konuşuyordu. Hemen hemen her gün Özay’ın ya dayak yediği günün konusuydu ya da hanım ağa gibi etrafta dolaşması. En son Kürşat Yılmaz’ın, "O geceye gitmeyeceksin" demesine rağmen gizlice bir davete gitmesi ve bunu duyan Yılmaz’ın da korumalarını göndererek Özay’ı aldırıp, gecenin bir yarısı E-5 karayolunda tek başına bırakması gazetelere yansımıştı.
Benim tek suçum sanıyorum sevmek
Haziran 2006’da, Kürşat Yılmaz tarafından kurulduğu öne sürülen örgütün üyesi olduğu gerekçesiyle yargılanan Özay ilk duruşmada "Arkadaşlığımız gönül ilişkisine dönüştü. Benim tek suçum sanıyorum sevmek. Bunun dışında da başka suçum yok" diyerek Kürşat Yılmaz’la ilişkisini kabul etmişti.
Cezaevinden arayıp Özay’a iş bağladı
Kürşat Yılmaz’la beraber olduğu dönemde bir işten diğerine koşuşturmaya başlayan Özay’ın bu yoğun iş temposu, Yılmaz’ın cezaevine girmesine rağmen devam etti. Yılmaz’ın içeriden telefonla arayarak Özay’a iş ayarladığı konuşuldu... Özay, "ayrıldık" dese de aslında Yılmaz ile manevi bağı hep devam etti.
Spa dayağıyla ortaya çıkan aşk
Tuğba Özay’ın, geçen aylarda, Sapanca’daki Richmond Nua Wellness-Spa Hotel’e Akın Büyükoğlu ile birlikte geldiği ve onun tarafından dövüldüğü iddia edildi. O dönem ilişkiyi inkár eden Özay, "Ben dayak yiyecek kadar aciz ve çaresiz bir insan değilim. Ben kendimi ezdirecek bir insan değilim. Otele arkadaş grubumla gittim. Bir ara arkadaşlarımızın arasında bir kavga oldu. Ben de bu tartışmaya müdahale ettim. Grubumuzun içinde Akın da vardı. O şahsın ailesiyle de tanışıyoruz. En az altı yıldır birbirimizi tanıyoruz. Hayatımda biri olsa elinden tutar çıkarım ama asla malzeme etmem" dedi. Olayın üzerine Büyükoğlu’da basına yolladığı yazılı metinde, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Tuğba Özay’la ilişkim yoktur ve böyle bir dayak olayı yaşanmamıştır" dedi.
Beylerbeyi’nde hediye alınan 4 katlı ev
Özay’ın Akın Büyükoğlu ile bir yıldır birlikte olduğu, Büyükoğlu’nun Özay’a Beylerbeyi’nde 4 katlı bir ev satın aldığı öğrenildi. Fakat son zamanlarda sık sık tartışan ikilinin kavgaları, Özay’ın Büyükoğlu’ndan ayrılmak istediği fakat Büyükoğlu’nun kendisini tehdit ettiği haberleri yayılmaya başladı.