Sokratvari duruşum var

Güncelleme Tarihi:

Sokratvari duruşum var
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2001 01:32

Avukatları aracılığıyla Özgür Politika Gazetesi'ne konuşan Abdullah Öcalan, olaylar karşısında ünlü filozof Sokrates gibi durduğunu iddia etti. Çağdaş İbrahimler'le, çağdaş Nemrutiler'in kavgasını başlatan kişi olduğunu da öne süren Apo, kendini esarete karşı Yıldırım Bayazıt'tan daha dayanıklı buldu.

İdam cezasına mahkum olan bölücübaşı Abdullah Öcalan, gene inciler döktürdü... Öcalan, olaylar karşısında ‘‘Sokratvari bir duruşu’’ olduğunu belirtirken, elebaşılınığını yaptığı hareketi ‘‘Çağdaş İbrahimi Hareketi’’ olarak niteledi. Öcalan, kendisinin ‘‘Esarette Yıldırım Beyazıt'tan daha dayanıklı’’ olduğunu da öne sürdü. Çarşamba günü kendisiyle görüşen avukatları aracılığıyla Avrupa'da yayınlanan Özgür Politika Gazetesi'ne açıklama yapan Öcalan, şunların altını çizdi:

ÇAĞDAŞ İBRAHİM

Bizim için şöyle denilebilir: Çağdaş İbrahimler'le çağdaş Nemrutiler'in kavgasını başlatmıştır. Çağdaş İbrahim kazanacak. Gerçek İbrahimilik, gerçek Müslümanlık nedir, savunmamda açtım. Sahte müslümanlar kesinlikle Çağdaş Nemrut'u oynuyorlar. İbrahimiler'in olayı 2000 yıl önceki özgürlük ve ilerleme olayına verilen isimdir. Camiler, toplumu bilinçlendiren birer kıblegahtır. Süper rahipler de böyle yaptı. Hz. Muhammed buna iyi örnektir. Yoksa softalar gibi olmaz.

BEYAZIT DAYANAMADI

Acı ve sevgileri doğru temelde anlamak için vicdan devrimine, Ortadoğu Rönesansı'na ihtiyaç vardır. Vicdan devrimi kavramına ilişkin eskiler 40 yıl çile çekmek derler. Ben 40-50 yıl çile çektim. Bunu sizin hissetmeniz çok zor. Bana acı veriyor. İnsanın vicdan ve yürek devrimi olmazsa güçlü olmayacaktır. Öcalan nasıl dayanıyor diyorlar? Büyük vicdan devrimi ile yaşıyorum. Burada büyük düşünme, büyük duyarlılığın gelişi olmasa insan çatlar. Tarihte örnekleri çoktur. Yıldırım Beyazıt esarete düştüğünde dayanamadı, çatladı.

BEN SIZLANMADIM

Ben ne ağladım, ne sızladım, ne küfür ettim, ne yalvardım, ne de kaba direndim... Sakin, Sokratvari bir durma var. 21'inci yüzyılda bu tavır doğru anlaşılmalı. Yanlız dünya güzellikleri ile rahat olamazsınız. Kirli ruhlar rahat değiller. Çağın olanaklarından yararlanıyorlar ama rahat değiller, rahatlığı emecek bir ruhları yok.

Şimdi kardeşleri ile mal için savaşıyor

Yargılandığı Diyarbakır DGM'de idam cezasına çarptırılan ve cezası Yargıtay'ca onaylanan PKK'nın eski elebaşlarından Şemdin Sakık, cezaevi savcılığına dilekçeyle başvurarak Muş'taki mal varlığı için ihtiyati tedbir istedi. Sakık dilekçesinde, babasının 3 eşli olduğunu, üvey kardeşlerinin ise babasından kalan gayrimenkulü satışa çıkardığını belirtti. Dilekçede, ‘‘Muş'ta babamdan bize kalan ev, dükkan, arazi, bağ ve bahçe gibi gayrimenkuller üvey kardeşlerim tarafından satışa çıkarılmıştır. Bununla da yetinmeyen kardeşlerim, beni babamdan kalan mirasa ortak etmemek için resmi evraklarda kayıp göstermişler. İleride tahliye olabilme ihtimalim dikkate alınarak payıma düşen mal varlığına ihtiyati tedbir konulmasını istiyorum’’ dedi.

TAPUYA BAŞVURACAK

Cezaevi Savcılığı ise Sakık'ın dilekçesini işleme konulmak üzere Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Cezaevine giderek Sakık'la görüşen savcı Ümit Hulusi Koçak ise sözü edilen taleple ilgili herhangi bir işlem yapamayacaklarını belirterek, Sakık'a ölü olmadığı ve cezaevinde tutuklu olduğuna dair Muş Tapu Sicil Müdürlüğü'ne başvurması gerektiğini söyledi. Sakık, kayıp olmadığı ve yaşadığına dair Muş Tapu Sicil Müdürlüğü'ne dilekçe verip, babasının mirasçısı olduğunu ve gayrimenkullerden kendisine de pay verilmesi talebinde bulunacağını açıkladı.

DEVLET BAKIYOR

Halen Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde devletin verdiği günlük 850 bin liralık iaşe ile geçinen Sakık'ın kıyafetlerini ise Olağanüstü Hal Bölge Valiliği karşılıyor.

Kendini zehirlemişti

Ünlü Yunan filozofu Sokrates, M.Ö. 470'te doğdu, 399 yılında idama mahkûm edildiği Atina'da zehir içerek öldü. Atinalıları büyüleyen zengin giyimli sofistlere, genel olarak sitenin yönetiminde önemli görevler alan eski bilginlere hiç benzemezdi. Sokrates, insanların düşüncelerini amansızca tenkit ederdi. Kritias'ın zorbaca yönetimine açıktan açığa cephe almıştı. Kusursuz bir yurttaş olan Sokrates, Potidaia Savaşı'nda kahramanca vuruşmasının ardından ölüme mahkûm edildi. Sokrates, bu sırada Kriton'un kaçma teklifini yurdunun kanunlarına saygılı olduğunu söyleyerek reddetti. Çeşitli kaynaklara göre Sokrates, günlük olaylara göre değişmeyen, bilgeliğin şaşmaz örneği, geleceğin yeni bir yaşam tipini oluşturdu. Sokrates'in, insanlara sorular sormağa, onların kendisinden daha bilge olup olmadıklarını öğrenmeye yönelten tanrısal görevi olduğuna inanılıyordu. Çeşitli kaynaklara göre ayrıca içindeki tanrısal güç kendisine yazılı kanunların bulunmadığı durumlarda, ne gibi davranışlardan kaçınması gerektiğini ilham etti. Sokrates sitenin tanrılarından başka tanrıları yücelttiği ve gençlerin ahlakını bozmayı amaçladığı gerekçesiyle ölüme mahkûm edildi. Baldıran zehiri içerek öldü. Fotoğraf, işte o anı tasvir ediyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!