Güncelleme Tarihi:
TEDBİR DIŞINDA ÇARE YOK
“Vaka sayılarının 30 bine dayanmış olması hepimizin çok daha dikkatli ve sabırlı davranması gerektiğini gösteriyor. Aldığımız tedbirlerin yol açtığı sıkıntıları gayet iyi biliyoruz. Bu sıkıntıları asgariye indirmek için her türlü gayreti gösteriyoruz. Salgının olumsuz etkisini azaltmak için insan hareketliliğini en aza indirmeyi amaçlayan bu tür tedbirler dışında bir çare bulunmuyor. Belirlediğimiz salgın tedbirlerine harfiyen uyulmasını bekliyoruz. Daha önemlisi tüm vatandaşlarımızın salgın tehdit olmaktan çıkana kadar, mecbur olmadıkça, kalabalığa karışmamalarını, evlerinde dahi dikkatli hareket etmelerini istiyoruz.
AŞI ÜCRETSİZ OLACAK
Mevsim itibariyle soğuk algınlığı ve gribin artması sağlık sistemimiz üzerindeki yükü ağırlaştırmıştır. Hastanelerimizdeki doluluk oranlarını ne kadar aşağıda tutabilirsek salgınla mücadelede kendimizi o derece güvende hissederiz. Salgın tehdidinin, en az fiziki güvenlik tehditleri kadar önem kazandığını özellikle söylüyorum, unutmadan 83 milyon hep birlikte seferberlik ruhuyla hareket etmemiz gerekiyor. Pekçok ülkenin sağlık sisteminin yetersizliği sebebiyle maruz kaldığı toplumsal kargaşa iklimine bizi de sürüklemek isteyenlerin oyunlarına gelmeyeceğiz. Nice mücadelelerden alnının akıyla çıkan Türkiye, salgın karşısında verdiği mücadeleyi de mutlaka kazanacaktır. Bu dalganın üstesinden geldiğimizde, aşı sürecinin başlamasıyla kontrolü ve yönetilmesi daha kolay bir mücadele dönemine gireceğiz. Önümüzdeki bahar aylarından itibaren bu küresel sağlık krizini geride bırakmaya başlamayı ümit ediyoruz. İlk etapta 50 milyon dozluk anlaşma yapmış bulunuyoruz. Vatandaşlarımız herhangi bir ücret ödemeden aşıya erişebileceklerdir. Önümüzdeki aydan itibaren sağlık çalışanlarından başlayarak aşının uygulaması yapılacaktır. Gönüllülerin kullanımı aşamasına gelen yerli aşı çalışmalarını gün gün izliyoruz.
GENEL SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI
Sağlık krizini topyekün ekonomik ve sosyal krize dönüştürmemek için adımlarımızı dikkatli atıyoruz. Hem halkımızın sağlığını en üst düzeyde korumayı hem de üretimi, ticareti, istihdamı, eğitimi sürdürmeyi birlikte sağlayacak yöntemler bulmaya çalışıyoruz. Kabine toplantımızda yaptığımız kapsamlı değerlendirmeler sonunda hafta içi her gün gece saat 21.00 ile sabah 05.00 arasında sokağa çıkma sınırlaması uygulanacaktır.
HAFTA SONU TAMAMEN YASAK
Bu kısıtlama hafta sonları cuma akşamı 21.00’den pazartesi sabahı saat 05.00’e kadar kesintisiz devam edecek. Yani cumartesi, pazar artık evlerimizdeyiz. Üretim, tedarik, lojistik, sağlık, tarım, orman gibi genelgede yer alacak sektörler bu kapsamın dışındadır. Market, bakkal, kasap, manav gibi işletmelerle eve paket hizmeti veren yerler belirlenecek saatler çerçevesinde hafta sonu kısıtlamasının dışındadır. Restoranlar paket servis dışında hizmet veremeyecektir. İstisnalar hariç 65 yaş üstü ve 20 yaş altı toplu taşıma araçlarını kullanamayacaktır. Umumi Hıfzıssıhha Kurulları illerdeki toplu taşıma hizmetlerinde salgının yayılmasına yol açan aksaklıkların tespiti ve giderilmesi amacıyla gereken tedbirleri alacaktır. Ana sınıfı ve benzeri eğitim kurumlarının faaliyetlerine ara verilecektir. Milletimizden salgının evlerde bulaşma oranının arttığını göz önünde bulundurarak tehdit geçene kadar misafir kabulüne ara vermelerini özellikle rica ediyorum. Evlerde gün, mevlit, taziye, yılbaşı gibi insanların biraraya geleceği etkinlikler yapılamayacaktır.
30 KİŞİYLE CENAZE NAMAZI
Cenaze namazları yakınları dahil en fazla 30 kişiyle kılınacak, nikahlar da bu sayıyı geçemeyecektir. Hamam, sauna, masaj salonu, yüzme havuzu, lunapark gibi yerler faaliyetlerine ara verecektir. Hıfzıssıhha Kurulları, AVM ve semt pazarı için müşteri sayısını belirleyecek, AVM’lere girişte HES kodu uygulamasına geçilecektir. Kalabalık cadde ve meydanlara girebilecek kişi sayısı sınırlanabilecektir. Zorunlu hizmetler dışındaki kamu kuruluşlarının mesai saatleri 10.00 ile 16.00 arası uygulanabilecek. 50 kişiden fazla çalışanı olan işyerlerinde tedbirlerin uygulanması sıkı şekilde denetlenecektir. Detaylar İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinde yer alacak ve salıdan itibaren uygulanacaktır. Cumhurbaşkanı olarak ben milletimden bir şey daha istiyorum. Lütfen kapalı mekan, evleriniz, neresi olursa olsun sigara içmeyi bu dönem içinde kesinlikle bırakın. Nargile içmeyi kesinlikle bu süre içinde bırakın.”
DİLİ ÇATALLAŞMIŞ BİR GÜRUH
Ülke ve millet olarak bunların hepsini göğüslemeye evelallah hazırız. Bizi asıl üzen içeride karşımıza çıkan tuhaf manzaradır. Türkiye’de ekmeğini yiyip vatanına düşmanlık besleyen, havasını soluyup ezanından ve bayrağından nefret eden, sefasını sürüp insanını sevmeyen bir kesim var. Bunlar zahirde demokrat, insancıl, hoşgörülü gözükür ama hakikatte faşisttir, darbecinin, vesayetçinin önde gidenleridir. Bunlar kin ve nefret saçmaktan kalbi kurumuş, ruhu kararmış, gözü körleşmiş, dili çatallaşmış bir güruhtur. CHP’lilerin sık sık yaptığı, son olarak bir milletvekilinin pervasızca tekrarladığı TSK’yı hedef alan bühtan, bu zihniyetin başlı başına bir milli güvenlik meselesi haline dönüşmekte olduğunun işaretidir. Onların derdi, ordumuzun artık darbeyle CHP’ye iktidar yolunu açmak yerine, Türkiye’nin sınırlarını koruma ve sınır ötesi harekatlarıyla asli görevlerini yerine getirmesidir.
YASAKLAR NASIL İŞLEYECEK
İÇİŞLERİ Bakanlığı’nca valiliklere gönderilen genelgeye göre yeni tedbirler şöyle:
Cuma günleri 21.00’de başlayarak cumartesi ve pazar sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Pazartesi 05.00’e kadar sürecek hafta sonu yasağı 04 Aralık Cuma 21.00’de başlayacak.
Yasak günlerde market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler 10.00 ila 17.00 arasında açık.
65 yaş üzeri ile 20 yaş altı dışındakiler zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için yürüme mesafesindeki en yakın market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçilere gidip gelebilecek. Araç kullanamayacak.
Aynı saatlerde market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçiler ve online sipariş firmaları adrese servis yapabilecek.
Yasağının uygulanacağı hafta sonları fırınlar, unlu mamul üretim yerleri açık olacak, lokanta ve restoran tarzı iş yerleri ise 10.00 ila 20.00 arasında sadece paket servisi yapabilecek.
MUAF OLANLAR
Hastaneden taburcu olanlar, önceden alınmış doktor randevusu/kontrolü olanlar.
Vefat eden yakınının cenazesine veya cenaze nakil işlemine refakat edecekler. (en fazla 4 kişi)
Bulunduğu şehre son 5 gün içerisinde gelmiş, kalacak yeri olmayan ve yerleşim yerlerine dönmek isteyenler. (Seyahatini belge, bilgi ile ibraz edenler),
ÖSYM ve merkezi sınavlara katılacaklar ile refakatçileri.
Bu kişiler ALO 199 üzerinden ya da Valilik-kaymakamlıklara doğrudan başvuruyla ‘Seyahat İzin Kurulları’ndan izin şartıyla özel araçlarıyla da seyahat edebilecek.
Şehirlerarası seyahatler ise ancak toplu ulaşım araçları (uçak, otobüs, tren, gemi gibi) kullanılmak şartıyla olacak. İşi ile ilgili illiyetini belgeleyen toplu ulaşım araçlarının görevlileri ile şehirlerarası seyahat edeceğini bilet, rezervasyon kodu gibi ibraz eden kişiler muaf olacak. (ANKARA)
PARANIN RENGİ DİNİ YOKTUR
Geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul’un Türkiye Varlık Fonu’ndaki yüzde 10’luk hissesinin Katar Yatırım Otoritesine satışı yapıldı. TVF, bu hisseyi geçen yıl Avrupa İmar Kalkınma Bankasından almıştı. Bu anlaşmadan sonra TVF’nun Borsa İstanbul’daki payı 80,6’dır. Bay Kemal bunu öğren, bunu bil, bu sana lazım. Bir yıl öncesiyle aynıdır. Katar Yatırım Otoritesi Almanya, İngiltere, ABD gibi ülkelerin bulunduğu 40’tan fazla ülkede 400 milyar dolardan fazla yatırımı bulunan küresel bir kuruluştur.
KATAR 17. SIRADA
Bu kuruluş dünyanın en büyük borsalarından biri olan Londra Borsası’nın da yüzde 10,3’üne sahiptir. Ama dünyanın hiçbir ülkesinde bu yatırımlardan dolayı ‘Katar bizi ele geçiriyor’ diye zırvalayan kimse çıkmadı. Ülkemize yatırım yapan tek ülke de Katar değildir. Son 15 yılda ülkemizde doğrudan yatırımı bulunan ülkeler arasında Hollanda birinci sıradadır. Onu Amerika ve İngiltere takip ediyor. Katar ise 17’nci sırada. CHP ve bir kısım medya çıkmış Katar Yatırım Otoritesi, Borsa İstanbul’a ortak oldu diye ortalığı birbirine katıyor. Halbuki 2015 yılından 2019 yılına kadar Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Borsa İstanbul’un yüzde 10 ortağıydı. 2018 yılına kadar da Amerikalı Nasdaq yüzde 7 ortağıydı. O zaman niye Avrupa, Amerika Türkiye’yi ele geçiriyor diye yaygara koparmadınız. Biz hiçbir zaman yatırımcının kimliğini sorgulamadık.
TEŞEKKÜRE LAYIKTIR
Rengi, dini nedir sormadık. Çünkü paranın rengi, dini yoktur. Para paradır. Borsa İstanbul’a değer katar Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası da olsa Nasdaq da olsa Katar Yatırım Otoritesi de olsa bizim için makbuldür ve teşekküre layıktır.”