Sokak çocuklarına Köy Enstitüsü modeli

Güncelleme Tarihi:

Sokak çocuklarına Köy Enstitüsü modeli
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2001 01:14

Sokak çocuklarının rehabilitasyonu için kurulan İstanbul’daki Ağaçlı Çocuk ve Gençlik Merkezi, ‘Köy Enstitüleri’ni model olarak aldı. Merkezde beceri kazandırılan ve üretim yapan sokak çocukları bir taraftan da eğitimleri için okula gönderiliyor.

SOSYAL Hizmetler İl Müdürlüğü, İstanbul Valiliği'nin bir genelgeyle sokakta çalışma ve yaşamayı ‘suç’ sayması üzerine, sokak çocuklarını toplum ve aileleriyle barıştırmak için yeni bir merkez açtı. Köy Enstitüleri modelini örnek alan İl Müdürlüğü, yaşları 10 ile 18 arasında değişen sokak çocuklarını yeniden yaşama hazırlıyor.

Eyüp Kemerburgaz'da 40 dönümlük arazi üzerine kurulu Ağaçlı Çocuk ve Gençlik Merkezi'nde yaşayan 45'i aşkın çocuk, ailelerinden ve toplumdan görmedikleri şefkat ve güveni burada bulmaya çalışıyor.

İl Müdürü Kahraman Eroğlu, 150 yataklı merkezde okul çağında olan çocukların okula gönderildiğini, okuma yazma bilmeyenlere okuma yazma öğretildiğini belirterek, ‘‘Önemli olan onlara şefkat ve güveni, sevgiyi tanıtmak. Bahçe ve hayvanlarla uğraşan ve onların sorumluluğunu üstlenen çocuklar aynı zamanda üretim yaparak, beceri kazanıyorlar’’ dedi.

Eroğlu, ‘‘Bir marangoz atölyesi kurmak ve inek almak istiyoruz. Bu çocukların topluma kazandırılması için iş dünyasının da katkısını bekliyorum’’ diye konuştu.

ÇOĞU GÖÇLE GELEN ÇOCUKLAR

Sokakta yaşayan ve çalışan çocukların sosyal hizmet uzmanları tarafından alınarak, Küçükbakkalköy'deki merkeze götürüldüğünü, 14 yaş üstündeki çocukların ise 10 gün boyunca Ayvansaray'da kaldıktan sonra merkeze gönderildiğini bildiren Eroğlu, ‘‘Buradaki araştırmalar sonucunda, çocuk, aileye gidemiyorsa bizim korumamıza alınıyor’’ dedi. Çocukların yüzde 75'inin Doğu ve Güneydoğu'dan göç eden ve İstanbul'un çarpık kent dokusunda ailelerinden kopan bireyler olduğunu vurgulayan Eroğlu, ‘‘Çocuk, merkezde işe yaradığını görüyor. Toplumla barışıyor’’ dedi.

Toprakla uğraşmayı seviyorlar

Çocukların daha çok hayvan ve toprakla ilgilenmekten hoşlandığını söyleyen Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kahraman Eroğlu, bu nedenle merkeze tarla yapıldığını ve hayvan bakım birimleri açıldığını anlattı. Her çocuğun maydanoz, biber, karpuz, fasulye yetiştirdiği bir tarlası bulunuyor. Çocuklar bütün işlemleri kendileri yapıyor. Ekme işleminden, sulama, çapalamaya kadar tarlanın herşeyiyle ilgilenen çocuklar, hem zaman geçiriyor, hem de bir sorumluluk almanın heyecanını yaşıyor.

Hayvan seven çocukların bir kısmı, tavuk ve köpek bakımıyla uğraşıyor. Sabah saat 08.00'de uyanan çocuklar, sabah sporunun ardından, duşlarını alıyor ve kahvaltı sonrası kendi sorumluluk alanlarında işe koyuluyorlar.

İlgi alanlarına göre bazı çocuklar, galoş ve mum üretiyor. Üretilen galoş ve mumların satılması halinde her çocuğa banka hesabı açılarak, 18 yaşından sonra sattıkları ürünlerin parasını alabilme hakkı tanınıyor. 45 kişinin görev aldığı merkezde sosyal hizmet uzmanı, hemşire, öğretmen, bakıcı ve güvenlik görevlileri bulunuyor.

Kötü şeyler yaşadık, ailemize dönmeyiz

Merkezde kalan 13 yaşındaki Emrah Kalkan, 1 ay önce Fatih'te su satarken yakalandığını, Karagümrük'teki ailesine tekrar dönmek istemediğini belirterek, ‘‘Burada tarlayla, köpeklerle uğraşıyorum. Çevrimiz temiz, spor yapıyorum. Artık aileme dönmek istemiyorum’’ diyor. Merkezde zamanının büyük kısmını galoş yaparak geçiren 17 yaşındaki Mehmet Alioğlu ve 16 yaşındaki Vedat Gelet ise, ailesine dönmek istemeyen gençlerden birkaçı. İki arkadaş, ‘‘Burada kalabileceğimiz kadar kalmak istiyoruz. Kötü şeyler yaşadığımız sokaklara ve dayak yediğimiz ailemize dönmek istemiyoruz’ diye konuşuyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!