Güncelleme Tarihi:
Son günlerde bazı basın yayın organlarında yer alan Sakarya'da vücuduna fazla dozda ilaç enjekte eden 19 yaşındaki S.K.'nın sağlık durumu ağırlaşmış ve olay sonrasında, grip ve soğuk algınlığı tedavisinde kullanılan ve eczane dışında satışı yasak olan ilaçların büfe, market ve toptancılarda satıldığını belirleyen Sakarya İl Sağlık Müdürlüğü İlaç ve Eczacılık Şube Müdürlüğü ekipleri, polis ve zabıta eşliğinde, önceki gün kent merkezindeki çok sayıda iş yerinde arama yapmıştı.
Aramalarda eczaneler dışında satışı yasak olan binlerce kutu ilaca el koyan ekipler, 10 iş yeri hakkında tutanak düzenleyerek, iş yeri sahipleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Olayın ardından gündeme gelen soğuk algınlığı ilaçlarının yanlış kullanılması sonucunda madde bağımlılığı riski ve alınacak tedbirler, ilgili merciler tarafından ele alındı.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Muharrem Balcı, uyuşturucu etkisi bulunan bazı ilaçların yanlış kullanımı sonucu kişiyi bağımlı hale getirebildiği uyarısında bulunarak, “Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda denetimini artırması ve emniyet güçlerinin bu kapsamda denetim yapmasına olanak sağlanması zorunludur” dedi.
Madde bağımlılığında ilk adım olarak görülen bu durumun yetkililerce fark edilmesinin “olumlu” bir gelişme olduğunu ifade eden Balcı, ancak bunun “kesinlikle yeterli olmadığı” eleştirisinde bulundu. Balcı, son zamanlarda kimi gençler arasında uyuşturma özelliği olan soğuk algınlığı ilaçlarına yönelim olduğuna dikkati çekerek, reçetesiz satışı yasak olmasına rağmen “eczane, büfe, bakkal ve marketlerden kolaylıkla temin edilebilen ilacın, damar yoluyla alındığında kişiyi bağımlı hale getirebileceğini” belirtti.
Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Özgür Özel de eczaneler dışında büfe, benzin istasyonu, otobüs terminali ve bakkal gibi işletmelerde ilaç satışı yapılıp yapılmadığına ilişkin “yeterince denetim yapılmadığı ya da yeterince önemsenmediği” eleştirisinde bulundu.
Her ilacın özel bir ürün olduğunu ve bilinçsiz kullanıldığında yarardan çok zarar verdiğini vurgulayan Özel, özellikle “bazı ilaçların kolay ulaşılabilir olmasının, bilinçsiz kullanımı artırdığını ve dolayısıyla başta gençler olmak üzere tüm toplum sağlığını tehdit ettiğini” söyledi.
Türkiye'de eczanede halka sunulan her ilacın takibi için dünyada eşi benzeri olmayan bir uygulamanın hayata geçirildiğini ifade eden Özel, “İlaç Takip Sistemi (İTS) yalnızca eczanedeki her ilacın güvenilirliğini garanti altına almaz, aynı zamanda ilacın sunulma zamanını da tam olarak tespit eder. Buna ek olarak eczanelerde belirli ilaç türleri ayrıca bildirime tabidir. Bu nedenle reçetesiz sunumu mümkün değildir. Son dönemde basına yansıyan ilaç da bu kategoridedir. Yani eczanelerde kritik ürünler bildirimsizce sunulamaz ve eczanelerde hiçbir koşulda sahte ilaç bulunamaz” diye konuştu.
İTS'de bir ayağın eksik bırakıldığını öne süren Özel, şunları kaydetti:
“Depolar ve dağıtım kanalları sisteme dahil edilmediği için, üretilen ilaçların eczane dışına çıkışına engel olunamamaktadır. İlacın herhangi bir ürün gibi, sakızların ve çikolatanın yanında denetimsiz ve yasal olmayan satışına engel olunamamaktadır.
Diğer yandan günü birlik tedavi adı altında, hastanelerden ilaç sunumu yapılmasına izin verilmekte ve ilaç takip sistemi by-pass edilmektedir. Ayrıca sahte ve denetimsiz ilacın doğrudan hastaya sunulması riskine nedense göz yumulmaktadır. Anlaşılamaz olduğu gibi denetlenemeyen bu sistemde birçok suiistimali ve sağlık sorununu beraberinde getirmektedir.
Daha geçen ay özel hastanelerde ortaya çıkan sahte kanser ilacı skandalı kamuoyu gündeminden düşürülmeye çalışılmaktadır. Geçen ay sahte kanser ilaçlarından bir teki bile eczanelerden çıkmadı. Eczanelerde hem İlaç Takip Sistemine hem de özel bildirime tabi olan ilaçlar, diğer kurumlarda ve sağlıkla ilişkisi olmayan yerlerde denetimsizce dolaşıma sokulmaktadır. Bu çifte standardı ne anlamak ne bu duruma sesiz kalmak mümkündür.”
“İlaç oyuna gelmez” uyarısında bulunan Özel, “Bu nedenle insan ve toplum sağlığını, özellikle de gençleri madde bağımlılığına götürebilecek bir denetimsizliğin önünü açan, hasta ve halk sağlığını açıkça tehdit eden, sahte ilaç sunumunu mümkün kılan her türlü düzenlemeye bir an önce son verilmelidir. İlaç Takip Sistemi'ne depo ve tüm dağıtım kanalları dahil edilmelidir” dedi.
Eczane dışında ilaç sunumunun ağır cezalar ile engellenmesi gerektiğine dikkati çeken Özel, hastanelerden günübirlik tedavi adı altında “denetimsiz” şekilde hastalara ilaç kullanılması uygulamasına son verilmesi gerektiğini söyledi. Özel, “Bu konuları yeni sahtecilikler ve can kayıpları ortaya çıkmadan konuşmayı bir sağlık meslek örgütü sorumluluğu kabul ediyoruz. Bu uyarılara kulak tıkayanların gelecekte ortaya çıkabilecek sorunların sorumlusu olacakları açıktır” diye konuştu.