Güncelleme Tarihi:
Arazi ve çek-senet mafyasının önde gelen isimlerinden Ayvaz Korkmaz'ın şoförü Birkan Güneş, çetenin uyuşturucu, cinayet, rüşvet, karapara ve polis bağlantılarını en ince ayrıntılarına kadar anlattı. Orgazine Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şubesi ekiplerinin düzenlediği operasyonda yakalanan ve geçen hafta İstanbul DGM tarafından tutuklanan Güneş, uluslararası uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin'in Türkiye'deki ayağı Kemal-Cemal Sarıtaş kardeşlerin öldürülmesiyle ilgili çok önemli ipuçları verdi. Çetenin buluşma noktaları, silah ve tahsilat trafiğini gözler önüne serdi.
TEZGAHTARDI ŞOFÖR OLDU 25 yaşındaki Birkan Güneş, komşusu Nurettin Akçil nedeniyle mafya şoförlüğüne başladı. 200 milyon lira aylıkla Ayvaz Korkmaz'ın şoförü olan Güneş, çete içinde 'Güvenilir adam' haline geldi.
UYUŞTURUCU DAYAĞI Güneş, cezaevindeki adamlara para ve giyecek götürüyordu. Bir gece, Ayvaz Korkmaz'ın adamlarıyla Kumburgaz'da Arnavut İsmet'in evine gittiler. Korkmaz ve adamı Nurettin Akçil, 'Hacı' (Uyuşturucu dünyasında Hacı Asa olarak tanınan, Mehmet Çelik takma isimli Muhammad Asa) lakaplı birini Silivri'deki mezbahaya götürüp, dövdü. ‘‘Paramı kimse yiyemez. Yedirtmem ulan’’ diye bağırıyordu. Bu sırada Ayvaz Korkmaz'ın ortağı Hüseyin Uzun da mezbahaya geldi. O da Hacı'yı dövdü. Güneş'in konuşmalardan anlaşıldığına göre, Hacı'nın TIR'a yüklediği eroin kaybolmuştu. Patronu 800 bin markı istiyordu. Hacı, mezbahada bir ay rehin tutuldu.
İLK SEVKIYAT Güneş, şahit olduğu ilk uyuşturucu sevkiyatında otomobili, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde görevli Doktor İsa Şahin'in kardeşi Musa'dan aldığını anlattı. Patronu Ayvaz Korkmaz ve Hüseyin Uzun'un, Kemal Sarıtaş'ın ricasıyla bir İranlıyı öldürttüğünü öğrenmiş.
EROİN TESLİMATI Menekşe'deki Kayı Kıyı Çay Bahçesi'nde Kemal Sarıtaş ve Ayvaz Korkmaz tarafından tanıştırıldığı Nizamettin adındaki şahısla bir süre sonra Continent Alışveriş Merkezi'nin otoparkında buluştuğunu belirten Güneş, ondan 100 kilo eroin teslim almış. Eroini Maslak'ta Hüseyin Uzun'a teslim etmiş. Güneş, Kemal Sarıtaş cinayetini de, Korkmaz'ın planlayıp işi Erdoğan Karaçam'a verdiğini söyledi.
BAŞARISIZ CİNAYET GİRİŞİMİ Korkmaz'ın, Cemal Sarıtaş'ın öldürülmesi işini Mehmet Belli'ye verdiğini söyleyen Birkan Güneş ‘‘Cemal Sarıtaş'ın Bakırköy'deki evi önüne pusu attık. Devriye gezen polis bizi yakaladı. ancak serbest kaldık. Patron bu kez işi, Tayyar Kargın ile Ramazan Taşer'e verdi. Cemal Sarıtaş'ın öldürüldüğü haberini, Yeşilköy Marina'daki yatta, patronla bekledik’’ dedi.
POLİS BAĞLANTILARI Güneş, çetenin polis bağlantılarını da anlattı:
Cinayet Masası'nda çalışan Bahadır isimli polise ve arkadaşlarına 80 milyar lira verdi. Suçu üstlenen adamlarını bu polis ve arkadaşları teslim alıyordu.
Özel Harekat Şubesi'nde görevli Ali adında polis, bir süre önce ölen polis memuru Orhan Şahin, patronumla sürekli bağlantı halindeydi.
Doğan marka bir otomobili, polis memuru Celal Kuzu'ya yarı fiyatına verdi.
Soyadını bilmediğim Ziya isminde bir polise Ayvaz Korkmaz Toyota marka otomobil hediye etti.
Jilet lakaplı Yavuz ismindeki polise, kurban bayramında bir koç ve otomobiline dört lastik aldı.
Patronum, Metris Cezaevi Müdürlerine, Akmerkez'den 43 tane altın kaplamalı Dupont çakmak aldırdı.
Cemal Sarıtaş'a pusu atıp yakalandığımızda Kartaltepe Karakolu'na para verildiğini duydum.
Oral Çelik'le buluşmuş
Patronu Ayvaz Korkmaz'ın, Yeşilköy Marina'daki teknesinde Doktor İsa Şahin ve Oral Çelik'le buluştuğunu anlatan Birkan Güneş, ‘‘Daha sonra İsa Şahin ile Oral Çelik'i, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne götürdüm. Bu buluşmadan birkaç gün sonra, İsa Şahin'in kardeşi Musa bana 100 bin mark verdi. 90 bin markını, Hüseyin Uzun'a iletmeleri için, Ayvaz Korkmaz'ın bir arkadaşına verdim’’ dedi.
Ayvaz Korkmaz'ın bir süre sonra, yanına iki kişi alıp Muratlı'ya gitmelerini istediğini söyleyen Birkan Güneş, Sarıtaşların yanına cezaevine girmek için neler yaptıklarını şöyle anlattı:
‘‘Burhan ve Mahir, çevreye ateş edecek, polis tarafından yakalanıp, tutuklanarak cezaevine konulacaktı. Burada yatan, Sarıtaşlar'ın kardeşi Cenap Sarıtaş'la ilişki kurup Ayvaz Korkmaz hakkında ne düşündüğünü öğreneceklerdi. Mahir vazgeçti. Dönüşte kaza yapınca iş yattı. Bundan sonra Burhan, Turgut Reis Mahallesi ve Cennet Mahallesi'nde havaya ateş açmış. İki girişimde de yakalanıp serbest bırakılmış. Niyeti, Metris Cezaevi'ne girip, Norkotik Komiseri Bora Barış Güler'i vuran Nazmi Deliktaş'ı öldürmekti. Sonradan öğrendiğime göre Burhan ile Turgay gitmiş Metris'e. Biri Nazmi'nin ziyaretçisi olduğunu, diğeri de Azmi ya da Reşat'ın ziyaretçisi olduğunu söylemişler. Ayvaz Korkmaz da askerle silah sokmuş içeriye. Nazmi'yi vurmuşlar ama öldürememişler. Nazmi'yi vuran adama gardiyan Avni işkence yapmış. Ayvaz da bunu öğrenince, gardiyanı ayağından vurmaları için Burhan'a talimat vermiş.’’
Ayvaz Korkmaz'ın Silivri'deki mezbahayı almak için bir yaralama işini mezbaha sahibinin üzerine yıktığını da ileri süren Birkan Güneş, ‘‘Hiçbir suçu olmadığı halde cezaevinea düşen adama senet imzalattılar. Mezbahayı elinden aldılar’’ dedi.