Güncelleme Tarihi:
Tefrika halinde Güneydoğu izlenimleri ve aylardır aynı tempoda devam eden dinci terör yüzünden, biri ordu, diğeri dinle ilgili iki haberin üzerine mal bulmuş Mağribli gibi atılmam kaçınılmazdı.
Haberlerin her ikisi de Le Monde Gazetesi'nden ve durumu gayet güzel özetliyorlar: Avrupa'da asker ve papaz nüfusu giderek azalıyor.
İngiltere'de Majestelerinin ordusunda tam beş bin açık var.
İşin ilginç yönü, ordunun içine düştüğü acıklı durum, İngiliz hükümetlerinin işsizliğin kökünü kazımasından kaynaklanıyor.
İşsizlik oranının yüksek olduğu yıllarda orduya kaydolmak isteyenler kuyruktaymış. İşsizlik oranı düşünce orduda işler kesatlaşmış.
Orduyu cazip hale getirecek çarelerin hiçbiri işe yaramayınca tek umut bildiğimiz ‘‘pub’’lara kalmış.
Şimdi İngiltere'de ne yapılıyor biliyor musunuz?
Gönüllü çavuşlar ‘‘pub’’lara gidip, biralarını yudumlarken askerliğin erdemleri üzerine ahkâm kesiyorlar. Gözlerine kestirdikleri asker adaylarını tavlamayı başardıkları takdirde kendilerine belirli bir prim ödeniyor.
Tabii işin içine prim girince işlerini bayağı ciddiye alıyorlar.
Arada sırada küçük yayın organlarına ilan veriyorlar.
Bedava dağıtılan ‘‘Evsizler Gazetesi’’ bunlardan biri. Ancak bu gazetede ilanı okuyup orduya kaydolanlar da ayrı bir dert.
İngiliz Ordusu, üst düzey askeri bir yetkilinin ‘‘karton kutularda uyuyan alkolikler’’ diye tarif ettiği evsizlere bel bağlarsa gerisini artık siz düşünün.
Gelelim ikinci firarilere yani papazlara.
Avrupa ülkeleri arasında en umutsuz tablo Fransa'da.
Son verilere göre, 1965 yılında 40 bin dolayında olan papaz sayısı 25 bine düşmüş. (Türkiye'deki din adamı sayısını merak edenlere küçük bir bilgi: İmam sayısı 61 bin).
Fransızlar 10 yıl içersinde bu rakamın 10 bine düşeceğini hesaplıyorlar; çünkü her yıl sadece 100 genç din adamı olurken, bunun sekiz misli yaşlı papaz dünyaya veda ediyor. Yani bu durumda bile, papaz sınıfı dinozorlaşırken, kiliselerin çoğu din adamı eksikliğinden kapılarına kilit asmış.
Fransız Kilisesi'nin papaz açığını gidermek için bulduğu çareye- din adamı olmayanların da din eğitimi, kiliselerin canlandırılması gibi işlerle ilgilenmesi- Vatikan karşı çıkıyor.
Fransız Kilisesi ile Vatikan birbirlerini yiyedursun, son kitabı ‘‘Asinin Politikası’’ fırtınalar kopartan hedonist felsefeci Michel Onfray bakın ne diyor: ‘‘Hıristiyanlığın suyu çıktı. Papa'nın da öyle. Marksistlerin durumu içler acısı, komünistlerin sesi çıkmıyor. Sahip olduğumuz tek ve mutlak zenginlik iki hiçlik arasındaki bedenimiz’’.