Skandalın yaşandığı hastane önünde protesto

’Atakent Kadın Meclisi’ üyesi yaklaşık 50 kadın, saat 14.00 sıralarında hastanenin poliklinik binasının önünde toplandı. ’Çocuğa istismarı örtemezsin’ pankartı açan grup "’Karanlığa teslim olmayacağız’, ’Çocuk korkar, sen korkma’ sloganları attı.

Basın açıklamasını grup adına okuyan Gamze Şimşek,"2017 yılının ilk 5 ayında yalnızca bir hastanede duyarlı ve cesaretli bir kadın görevlinin şikayeti üzerine ortaya çıkan 115 çocuğun hamilelik vakası, toplum vicdanına infial yaratmıştır. Bu durumun sorumlusu, olaylara sessiz kalan, olayların üzerini örten ve soruşturmaya izin vermeyen ve ısrarla çocuk hamileliklerini meşru gören devletin ta kendisidir" ifadelerini kullandı. Eylem boyunca kadın çevik kuvvet ekipleri hastane önünde güvenlik önlemi aldı. Eylemin ardından grup, hastane önünden ayrıldı.

Öte yandan Kocaeli Barosu da konu ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Baro Başkanı Sertif Gökçe imzası ile yapılan açıklamada şöyle denildi: 

TARTIŞMALARI KAYGI İLE İZLİYORUZ

İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çocuk yaşta gebelikler ve doğumların ilgili mercilere bildirilmediğine dair iddialar ve sonrasında, sorunun, sadece, suçu fark eden kamu görevlisinin ya da sağlık mesleği mensubunun bildirim yapması zorunlu mudur değil midir noktasında tartışılmasını büyük kaygı ile izlemekteyiz.

Tüm suçlar için geçerli olmak üzere, herkes (TCK 278. madde) kamu görevlisi (TCK 279. Madde) sağlık mesleği mensupları (TCK 280. madde), suçu bildirmekle yükümlüdürler.

BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR

15 yaşından büyük çocuklara karşı işlenen cinsel suçlar belli koşullarda şikayete tabidir. Ancak suçun şikayete tabi olması bildirim yükümlülüğünü bertaraf etmez. Zira; 15 yaşından büyük olan çocuğa karşı işlenen suçun hukuki nitelemesini yapmak, mağdur çocuğun 15 yaşından büyük olup olmadığını belirlemek, suçun cebir tehdit, hile ile işlenip işlenmediğini, mağdur çocuğun cinsel davranışı algılama yeteneği bulunup bulunmadığını tespit etmek, sonuç olarak eylemin şikayete tabi olup olmadığını ve şikayetin bulunup bulunmadığını belirlemek yetkisi savcıya aittir. İhbar yükümlülüğü olan kamu görevlisinin ya da sağlık mesleği mensubunun tüm bu hususları tespit etme görev ve yetkisi yoktur.

AÇIKLAMANIN HUKUKİ KARŞILIĞI YOK

Bu nedenle de çocuğa karşı işlenen cinsel eylemi öğrendiklerinde soruşturma yapılmak üzere cumhuriyet savcılığına bildirmekle yükümlüdürler. Bunun yanı

sıra bir diğer bildirim yükümlülüğü de cinsel istismar sonucu hamile olan çocuğun ve hatta onun doğurduğu/doğuracağı çocuğun korunma ihtiyacının karşılanması için Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne yapılması gereken bildirimdir. (Çocuk Koruma Kanununun 6. Maddesi uyarınca yapılması gereken bu bildirimi yapmayan kamu görevlisinin soruşturulması ise yine Çocuk Koruma Kanununun 44. Maddesi uyarınca idari makamların iznine tabi değildir.) Sayın İstanbul Valisinin '15-18 yaş arasındaki çocukların hamileliğine ilişkin bildirim yükümlülüğü yok' ifadesinin hukuken karşılığı bulunmamaktadır. Bu konudaki hukuki gerçekliği vurgulamayı görev bilmekle birlikte sorunun bununla sınırlı olmadığının ve asıl yapılması gerekenlerin takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz.

SORUN BÜYÜK

Konunun gündeme oturmasından bu yana, maalesef, hamile çocukları polise bildirmeyen iki görevli hakkında soruşturma başlatılmasından başka somut adım atıldığına tanık olamadık. Olayın kendisi, yani kısa bir zaman zarfında çok fazla sayıda çocuğun hamile olarak hastaneye başvurmuş olması büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Biz bu sorunla nasıl mücadele etmekteyiz. Elbette bu sorunun cevabı, “bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyenleri cezalandırarak..” olmayacaktır.

KÜÇÜKÇEKMECE İLE SINIRLI DEĞİL

Bu olay Küçükçekmece ile sınırlı bir sorun olarak görülmemeli ve tüm hastanelerde konuyla ilgili inceleme başlatılmalıdır. Hamile olarak hastaneye başvuran istismar mağduru çocukları ve bu hamilelikten doğacak çocukları koruyucu ve destekleyici tedbirler alınmalıdır. Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Anayasamızın 41. Maddesi gereğince, devletin çocukları her türlü istismara karşı koruyucu tedbirleri alma yükümlülüğünün gereği olarak konunun kapsamlı bir şekilde incelenmesi, bu kadar az zamanda bu kadar çok sayıda çocuğun cinsel istismarına yol açan sosyal sorunlar varsa ortaya çıkarılması ve üzerine gidilmesi gerekmektedir. Kocaeli Barosu olarak, bu sorunun, çocuğun yüksek yararını gözeterek, çocuk odaklı bir yaklaşımla çözüme ulaşılması için yetkili tüm kurum ve kuruluşları göreve davet ediyoruz."