Güncelleme Tarihi:
Entegrasyon çift taraflı
Irkçılık ve ayrımcılık kadar, asimilasyonun da insanlık suçu olduğu konusunda Almanya ile hemfikiriz. Biz, entegrasyonu kayıtsız şartsız destekliyor ve teşvik ediyoruz. Türklerin, Almanca’yı öğrenmelerini ve en iyi şekilde konuşmalarını teşvik ediyoruz. Alman vatandaşlığına geçmeyi teşvik ediyor, özendiriyor, Türkiye’deki haklarını muhafaza ederek tüm Türkiye kökenli kardeşlerimizi Alman vatandaşı olmaya çağırıyoruz. Ben de Alman vatandaşlarını Türk vatandaşı olmaya davet ediyorum. Takdir edersiniz ki entegrasyon tek taraflı değildir. Entegre olunan tarafın da anadilin öğrenilmesine, öğretilmesine; kültür ve geleneklerin muhafaza edilmesine saygı duymasını bekliyoruz. Birlikte yaşama kültürünü ne kadar yüceltirsek, geleceğin de o kadar aydınlık olacağına kalpten inanıyoruz.
Tarihimiz ayrı olmaz
Tarih, bilgilerimizi, muhayyilemizi ve sınırlarımızı aşan uzun bir süreci ve karmaşık bir tecrübe birikimini kapsar. Almanya ile Türkiye’nin tarih içindeki kesişme noktaları da son 50 yıldan ibaret değildir. Tüm Almanya vatandaşlarının şunu çok iyi bilmesini isterim; Türklerle Almanlar, 30 Ekim 1961’den itibaren birbirini tanıyan, birbiriyle tanışan ve yol arkadaşı olan milletler değildir. Ne Türkiye’nin ne de Almanya tarihi, birbirinden bağımsız olarak yazılamaz.
BERLİN'DE DÜZENLENEN ETKİNLİKTEN KARELER
En büyük ortağımız
Siyasi ve askeri sahada birbirini bu kadar yakından tanıyan iki millet, ülkelerinin kalkınma mücadelesinde de ortaklık yapmaktan kaçınmamıştır. Dikkatinizi çekiyorum, 2010 yılında, Türkiye ile Almanya arasındaki dış ticaret hacmi 25 milyar Euro’ya ulaştı. 2011 yılının sadece ilk yarısında 16 milyar Euro’luk ticaret gerçekleştirdik. Almanya için Türkiye, Türkiye için de Almanya, en büyük ticaret ortağı olma vasfını koruyor.
Almanca birlik mesajı
Açık söylüyorum; ne Almanya Türkiye için ‘Acı vatan’dır, ne de Türkler, Almanya için ‘Göçmen işçiler’dir. Bizler, tarihin bizi her açıdan yakınlaştırdığı iki ayrı milletiz. Biz birlikteyiz. Yani, ‘Wir sind zusammen’. Hiçbir milletin buna muhatap olmasını istemeyiz ama; ‘Dışarı’, ‘Raus’ sözcüğüne muhatap olacak en son millet, Türklerdir. Daha da ötesini söylüyorum; Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine en büyük desteği vermesi beklenen, vermesi gereken ülke Almanya’dır. Türkiye’nin uluslararası tezlerine sahip çıkması, Kıbrıs meselesinden 1915 olaylarına, AB müzakerelerinden terörle mücadeleye kadar her alanda işbirliği yapması beklenen ülke Almanya’dır.
Yalnız bıraktınız
Bizi anlamasını, bize destek vermesini umduğumuz, tarihten ve bugünden kendimize yakın gördüğümüz Almanya’nın, AB sürecinde bize daha güçlü şekilde destek vermesini bekliyoruz. Hele hele, tüm belgelerini, bilgilerini, somut delillerini ortaya koyduğumuz halde, Avrupa’nın kimi ülkelerinde terör örgütünün faaliyetlerine karşı gösterilen müsamahaya hiç ama hiç anlam veremiyoruz. İnsanlığa, demokrasiye ve barışa kasteden terör örgütüyle mücadelede Türkiye’nin yalnız bırakılması, vicdanları yaralamakta, Avrupa ülkelerinin inandırıcılığını sarsmaktadır.
Küçük düşünmemeli
Tarih, populizm yapanları, günübirlik politikaları tercih edenleri ve küçük siyasi hesaplar yapanları değil, erdemli davranarak sorumluluk üstlenenleri ve büyük düşünenleri kaydeder. Küçük düşünmek, AB’ye yakışmaz. Küçük düşünen liderler ise AB’yi küresel bir aktör haline getiremez. Beklentimiz, Almanya’nın büyük bir vizyon ortaya koyarak AB’nin geleceği için öncü rol üstlenmesidir.”
Almancam iyi değil
BAŞBAKAN Erdoğan, terör ve AB konularında mesajlar verirken bir yandan da konuşmasını esprilerle süsledi. Konuşmasında Türkiye ile Almanya’nın yakınlığını anlatırken, “Biz birlikteyiz. Yani, wir sind zusammen” diyen Erdoğan, bunun ardından Merkel’e dönerek, “Kusura bakmayın Almancam pek iyi değil” dedi. Erdoğan konuşmasını “Danke Schön” diye bitirdi.
Özil esprisi güldürdü
İŞTE BAŞBAKAN'IN HERKESİ KAHKAHAYA BOĞAN KONUŞMASI / WEB TV
ERDOĞAN ve Merkel’in konuşmasında en öne çıkan isim Türk kökenli Alman futbolcu, Real Madrid’li Mesut Özil oldu. Erdoğan’ın, “Türk milli takımının kalesini hedef almadığı sürece Mesut Özil’in attığı her golle bizler de havalarda uçuyoruz” demesi salonda kahkahalarla karşılandı. Merkel’den de “Biz de Mesut Özil’in gollerine en az sizin kadar seviniyoruz” yanıtı geldi.
Almanca şartına tepki
Aşkın dili olur mu hiç? 50. yıl karanfili Başbakan Erdoğan, önceki gece Berlin Tempodrom’daki ‘Göç Sempozyumu’nun gala yemeğine katıldı. Gecede, Almanya’ya ilk göçen 50 aileyle hatıra fotoğrafı çektirildi. Erdoğan, kırmızı karanfil verdiği Türklerle tek tek tokalaştı.
ALMANYA’nın en etkili gazetesi Bild’e konuşan Erdoğan, evlilik nedeniyle göç etmek isteyen Türklere Almanca öğrenme şartı getirilmesine ‘aşk’lı tepki gösterdi: “Bir Türk genci Türkiye’den bir kızı severse ve onunla evlenmek isterse, bu bir hata olarak görülüyor. Çünkü Alman hükümeti bu kadınların önceden Almanca öğrenmesini istiyor. Söyleyin bana, sevgi hangi dili konuşur? Genç insanların sevgisi bir düzenleme ile sadece Almanca ile uygulanması olamaz. Kim Almanca bilmeyi ön şart olarak belirlerse, insan haklarını ihlal eder. AB yönetmeliklerinde böyle şartlar yok. Böyle şeyler bizi üzer.” Erdoğan, Fransa’yı örnek gösterip Almanya’nın da Türklere çifte vatandaşlık vermesini istedi.
PKK, Almanya’da 6 milyon Euro topladı
BAŞBAKAN Erdoğan ve Angela Merkel dün ikili görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, Yunanistan’da yaşanan kriz nedeniyle kamuoyunda “Yunanistan yerine Türkiye gelsin” seslerinin yükselmeye başladığı Almanya’da önemli bir mesaj vererek, şöyle dedi: “Bizim AB’yle olan tam üyelik süreci tabii ki mevcut gelişmelerden (ekonomik kriz) farklı. Bir AB coğrafyası içindeki üye olarak bütün bu ülkelerle böyle bir birlikteliğimiz hem AB’ye hem bize güç katacaktır. Biz yük olmaya değil yük almaya geldik.” Soruları da cevaplayan Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:
Dostum Yorgo
“(Yunanistan’ın referandum kararına nasıl bakıyorsunuz?) Bu sorunun muhatabı değiliz. Yunan hükümetinin aldığı karardır. Ben yine de çok sevdiğim değerli dostum Yorgo’nun bu sıkıntılı dönemden Euro bölgesiyle birlikte çıkmasını özellikle temenni ederim.”
Seyirci kalamayız
“Bölgemizde ciddi sorunlar var. Kuzey Afrika’da Arap baharı var. Son dönemde 910 kilometre sınırımızın olduğu Suriye’deki gelişmeler kabul edilemez. Buna seyirci kalmamız mümkün değil.”
G 20 için Cannes’a gitti
“(Terörle mücadele) PKK’ya 6 milyon Euro gibi sadece Almanya’da toplanılmış para var. Bunlar teröre mali destek olarak gidiyor. Başta değerli mevkidaşım ve Alman makamları, bunlar hususunda hassasiyetlerini daha da artıracaklardır.”
Başbakan Merkel, “Gerekeni yapıyoruz” diyerek, Erdoğan’ın PKK ile ilgili söylediklerine destek verdi. Başbakan Erdoğan, dün gece G 20 Zirvesi’ne katılmak için Fransa’nın Cannes kentine geçti.
Erdoğan’ın sözleri yapıcı değil
FEDERAL hükümetin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, Başbakan Erdoğan’ın Bild gazetesine verdiği röportaja tepki gösterdi. Böhmer şöyle dedi: “Erdoğan’ın röportajı, Almanya’da yaşayan Türk kökenli göçmenlerin uyumu açısından yapıcı değildir. Türk devleti, ülkemizdeki göçmenleri bırakmayı öğrenmelidir. Birçoğu 3-4 nesildir ülkemizde yaşıyor. Biz uyum politikamızla doğru bir yoldayız.” m BERLİN