Güncelleme Tarihi:
Başbakan Erdoğan, Beytüşşebap'ta 10 askerin şehit olduğu, 7 askerin yaralandığı terör saldırısı sonrasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e başsağlığı mesajı gönderdi.
“Bu canilerin hedeflerine ulaşmalarına asla müsaade etmeyeceğiz”
Mesajında, “Vatanları uğruna şehit düşen askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve aziz milletimize sabır, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum” ifadelerine yer veren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Şunu herkesin bilmesini isterim ki Türkiye Cumhuriyeti, milletiyle ve devletiyle terörle mücadeleye kararlılıkla devam edecektir. Uluslararası karanlık çevrelerin kuklası haline gelen terör örgütü hangi kalleşçe tahrike, hangi namert senaryoya sarılırsa sarılsın millet olarak bizler, bu canilerin hedeflerine ulaşmalarına asla müsaade etmeyeceğiz.”
Mesajında, “sağduyu ve metanet” vurgusu yapan Erdoğan, “Bu alçakça saldırılar karşısında milletçe sağduyu ve metanetimizi de sabırla muhafaza edeceğiz. Hainlerin, millet olarak bizleri öfke ve nefrete sevk etme tuzaklarına asla düşmeyeceğiz” ifadesini kullandı.
Ankara'da terör zirvesi
Bu arada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel bu akşam saat 18:00’de Başbakanlık’ta buluştu.
Hain saldırı sonrasında siyasilerden tepki mesajları geldi
Gül'den mesaj
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde teröristlerin saldırısı sonucu 10 askerin şehit olmasının, milletçe herkesi derinden sarstığını belirterek, “Milletimize bu büyük acıyı yaşatanlar, bunun hesabını mutlaka vereceklerdir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılar açıklamaya göre, Gül, Şırnak'ta 10 askerin şehit olması üzerine açıklama yaptı.
10 askerin şehit olmasının milletçe herkesi derinden sarstığını belirten Gül, şunları kaydetti:
“Milletimize bu büyük acıyı yaşatanlar, bunun hesabını mutlaka vereceklerdir.İnsanlık dışı eylemleri sürdürenler; yapılan reformlara, atılan sağlam demokratik adımlara rağmen, şiddete başvurarak, kan dökerek, kirli emellerini bir kez daha gözler önüne sermişlerdir.
Bugüne kadar çocuk-yaşlı, asker-sivil demeden binlerce masum insanın hayatına kasteden bölücü terör örgütü, alçakça bir oyunun içindedir. Bu hain oyunun iç ve dış destekçileri de yanlış bir hesabın içinde olduklarını er geç anlayacaklar ve bunun cezasını çekeceklerdir. Bunun vebali ağırdır ve altından kimse kalkamaz. Şu da unutulmasın ki: Bugün kendilerine konjonktürel bir fırsat doğduğunu zannedenler, büyük tarihi yanılgıyı eninde sonunda görecekler ve hüsrana uğrayacaklardır.
Devletin şefkatinin, suçsuz insanların korunması konusundaki azami özeninin, asla bir zafiyet olarak görülmemesi gerekir. Silahla Türkiye Cumhuriyeti'ni kararlılığından vazgeçirmek, ülkenin bölünmez bütünlüğüne zarar vermek, bir hayal olmaktan öteye geçemeyecektir. Türkiye'nin birliğini bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Türkiye yaşadığı acılar ne kadar büyük olursa olsun, terörle mücadelesini, vatandaşlarının hayat hakkını, temel hak ve özgürlükleri koruyarak, demokrasi ve hukuk içerisinde, topyekun bir anlayışla sürdürecektir.
Teröre karşı amansız bir mücadele veren, emsalsiz fedakarlıklarıyla milletimizin takdirini kazanan güvenlik güçlerimizin tüm mensuplarına şükranlarımı sunuyorum.
Şehitlerimizin ailelerinin acısını yürekten paylaşıyorum.”
Bahçeli terörü lanetledi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “terörle arasına sınır çizmeyen, mesafe koymayan ve bölücülüğün yaygınlaşması için küstahça faaliyet içinde olan kim varsa Türk milletinin azameti ve yaptırımıyla en kısa sürede tanışmasını ve karşılaşmasını” istedi.
Bahçeli, Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde meydana gelen terör saldırısı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, “Bu hain eylem bardağı taşıran damla olmuş, milli vicdanları infiale sürüklemiştir. Türk milleti ayaktadır, ama kayıplarına dayanacak sabrı kalmamıştır. Acımız, hüznümüz tarifsiz; öfke ve nefretimiz tanımsızdır” ifadelerini kullandı.
Hunhar terör saldırısını ve faillerini şiddetle lanetlediğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
“Bölücü haramzadelerin cüretkar bir şekilde gerçekleştirdikleri sözkonusu menfur saldırıda kamu binaları, askeri ve güvenlik üst ve lojmanları ahlaksızca hedef alınmıştır. PKK terör örgütü alan ve eylem üstünlüğünü temin etmek için her yola başvurmakta, psikolojik avantaj oluşturmak adına her caniliği vicdansızca hayata geçirmektedir. Şemdinli'den sonra Beytüşşebap'ın seçilmesi ve saldırıların bu ilçeye yönelmesi buna işaret etmektedir. Sınır ötesinden sızdığı anlaşılan teröristlerin, Irak'ın kuzeyinden ikmal ve destek sağlayarak cinayetlerini arkası arkasına icra ettikleri bir kez daha teyit ve tescil edilmiştir.
Bu itibarla, artık AKP hükümeti bir karar vermeli, bölücülüğün fitne ve karargâh merkezi olan Kandil'i ve mücavir alanlarını yerle bir etmelidir. Terörle huzur ve emniyet arasında tarafsız bir yer olmadığı mutlaka görülmeli ve bölücü terörün yok edilmesi amacıyla devletin tüm imkânları seferberlik anlayışıyla harekete geçirilmelidir.
Ayrıca bölücü hainlere umut ve heyecan kaynağı olacak niyet, teklif ve yaklaşımlardan kaçınmak için olağanüstü bir dikkat ve itina gösterilmesi zorunluluktur. Bu nedenle, İmralı projesi olan yeni bir 'akil adamlar' oluşturma çabasından ve girişiminden yol yakınken vazgeçilmelidir.”
“Anaları ağlatanları doğduğuna pişman edilmeli”
Açıklamasında, “Terörle arasına sınır çizmeyen, mesafe koymayan ve bölücülüğün yaygınlaşması için küstahça faaliyet içinde olan kim varsa Türk milletinin azameti ve yaptırımıyla en kısa sürede tanışmalı ve karşılaşmalıdır” ifadesine yer veren Bahçeli, Türkiye'nin bölücü terör belasından kurtarılmasını ve nifak yangınının gecikmeksizin söndürülmesini istedi.
Bahçeli, açıklamasında şu görüşlerine de yer verdi:
“AKP hükümeti Türk milletinin birlik ve beraberliği daha fazla yara almadan müzakereci adımlardan, yılgın ve yavaş siyaset tercihlerinden acilen çıkarak aldığı millet görevini layıkıyla yerine getirmelidir.
Milliyetçi Hareket Partisi savaş şartlarını andıran bugünkü süreçte, her mücadelenin verilerek milletimize musallat olan terör musibetinin belinin kırılmasını her şeyden öncelikli görmektedir. AKP hükümeti laf üretmemeli, bahanelere sığınmamalı ve zaafiyet içinde bulunmamalıdır. Henüz zaman varken, anaları ağlatanları doğduğuna pişman etmeli, Türk devletinin güç ve kuvvetini siyasi kararlılık öncülüğünde ispatlamalıdır.
Bu kapsamda Başbakan Erdoğan ve hükümetinin önünde büyük ve tarihi bir sorumluluk durmaktadır. Bilinmelidir ki partimiz niteliği milli olan her müdahale ve hazırlığın yanında olacak, yanlış ve sakat gördüğü her uygulamayı da şuurlu bir şekilde eleştirecek ve uyarıcı işlevini gösterecektir.”