Siyasi PKK dağdakinden iyidir
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 25, 2002 12:43
Devlet Bakanı Keçeciler, ''PKK'nın dağda olmasındansa siyasette olması iyidir. Halk onları seçmez, biz onları sandıkta yeneriz'' diyerek tartışma başlattı.
Akşam Gazetesi'ne konuşan Devlet Bakanı Keçeciler, "PKK'nın dağda olmasındansa, siyasette olması iyidir" dedi. DEP ve HEP örneğini veren Keçeciler, şöyle konuştu: "Sözlerimin anlamı açık. Ben bugünkü yasalar, Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu çerçevesinde hareket etmeleri kaydıyla diyorum. Doğu ve Güneydoğu halkı o zaman kimi seçecek görülür."
Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, ‘‘Dağda olmasındansa, siyasette olması iyidir. PKK'yı sandıkta yeneriz’’ sözlerinin ‘‘Yasalara uymak kaydıyla kendini PKK'lı görenler için söylediğini’’ belirterek, ‘‘Geçmişte DEP ve HEP, PKK'nın uzantısı değil miydi? Doğu ve Güneydoğu'da sandıkta ne hale geldikleri görülmedi mi?’’ dedi. Keçeciler, sözlerinin ‘‘PKK gelsin seçime girsin’’ anlamında söylemediğinin de altını çözdi ve şöyle devam etti: ‘‘Sözlerimin anlamı açık. Ben bugünkü yasalar, Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu çerçevesinde hareket etmeleri kaydıyla diyorum. Doğu ve Güneydoğu halkı o zaman kimi seçecek görülür. Bu yıllardır böyle olmadı mı? DEP ve HEP'in, PKK ile ilişkisi yok muydu? Neden kapandılar? Daha önce seçime girdiklerinde de durumları görüldü. Bugünkü mevzuatta bir değişiklik olmadan, yasalara uyarak herkes gelir seçime girer. O zaman halkın kimi seçtiği de görülür. DEP ve HEP'i biz bilmiyor muyduk? Seçimlere de katılmadılar mı? Doğu ve Güneydoğu halkının diğer bölgelerimizdeki halkımızdan farkı ne? Ben onu söylüyorum. Onlar da diğer bölgelerimizdeki halkımız kadar ülkesinin birliğine bütünlüğüne bağlıdır. Bir Kamran İnan'ı, Safter Gaydalı'yı seçimde Bitlis'te geçecek kim var? Benim kastım budur. Yoksa PKK adıyla gelsin seçime girsin anlamında söylenmiş bir söz değil.’’
NE DEMİŞTİ?
Keçeciler, dün Akşam Gazetesi'nde yer alan röportajında da, ‘‘PKK'nın siyasallaşma gayretleri de var. Bu şartlarda Kürtçe yayın ve eğitime karşı gösterilen tepki sizce normal değil mi?’’ sorusuna şu yanıtı vermişti: ‘‘Dağda olmasındansa siyasette olması iyidir. Niye siyasetçilerimize güvenmiyorsunuz? Niye oradaki vatandaşlarımıza güvenmiyorsunuz? Onları seçmezler, biz onları sandıkta yeneriz. Görüyorum bunu hissediyorum. Oradaki vatandaşlarımız en az batıdaki, orta Anadolu'daki, ne bileyim Karadeniz'deki vatandaşlarımız kadar bu ülkeye bağlıdır. Bu memleketin evladıdır. Katiyen bölünmek istememektedir. Hem de çok zor şartlar altında güzel sınav vermişlerdir. Dolayısıyla oradaki vatandaşlarımıza güvenin. Türkiye'den hiç kimse bir karış toprak koparamaz.’’
Ateşten sözler
AB'ye girmeden evvel, IRA'nın İrlanda'da, ETA'nın İspanya'da, Korsika'nın Fransa'da yaptıkları meydanda. Şimdi AB'ye girdiler. Bölünmek şöyle dursun, daha çok entegre oldular. Bu meseleler daha da küçük hale geldi. Türkiye AB'ye girerse PKK meselesini kökten çözer. Bölünme riski daha da aşağıya iner. Zaten böldürmeyiz. Bu memleketi kimse bölemez ama çıkardığımız kanunlarla bölüneceğiz endişesi taşımamalıyız. Bence Türkiye'yi AB'ye sokmak istemeyenlerin provokosyonudur. Dediğim gibi buna aldanmamak lazım.
Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, ‘‘Dağda olmasındansa, siyasette olması iyidir. PKK'yı sandıkta yeneriz’’ sözlerinin ‘‘Yasalara uymak kaydıyla kendini PKK'lı görenler için söylediğini’’ belirterek, ‘‘Geçmişte DEP ve HEP, PKK'nın uzantısı değil miydi? Doğu ve Güneydoğu'da sandıkta ne hale geldikleri görülmedi mi?’’ dedi. Keçeciler, sözlerinin ‘‘PKK gelsin seçime girsin’’ anlamında söylemediğinin de altını çözdi ve şöyle devam etti: ‘‘Sözlerimin anlamı açık. Ben bugünkü yasalar, Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu çerçevesinde hareket etmeleri kaydıyla diyorum. Doğu ve Güneydoğu halkı o zaman kimi seçecek görülür. Bu yıllardır böyle olmadı mı? DEP ve HEP'in, PKK ile ilişkisi yok muydu? Neden kapandılar? Daha önce seçime girdiklerinde de durumları görüldü. Bugünkü mevzuatta bir değişiklik olmadan, yasalara uyarak herkes gelir seçime girer. O zaman halkın kimi seçtiği de görülür. DEP ve HEP'i biz bilmiyor muyduk? Seçimlere de katılmadılar mı? Doğu ve Güneydoğu halkının diğer bölgelerimizdeki halkımızdan farkı ne? Ben onu söylüyorum. Onlar da diğer bölgelerimizdeki halkımız kadar ülkesinin birliğine bütünlüğüne bağlıdır. Bir Kamran İnan'ı, Safter Gaydalı'yı seçimde Bitlis'te geçecek kim var? Benim kastım budur. Yoksa PKK adıyla gelsin seçime girsin anlamında söylenmiş bir söz değil.’’
NE DEMİŞTİ?
Keçeciler, dün Akşam Gazetesi'nde yer alan röportajında da, ‘‘PKK'nın siyasallaşma gayretleri de var. Bu şartlarda Kürtçe yayın ve eğitime karşı gösterilen tepki sizce normal değil mi?’’ sorusuna şu yanıtı vermişti: ‘‘Dağda olmasındansa siyasette olması iyidir. Niye siyasetçilerimize güvenmiyorsunuz? Niye oradaki vatandaşlarımıza güvenmiyorsunuz? Onları seçmezler, biz onları sandıkta yeneriz. Görüyorum bunu hissediyorum. Oradaki vatandaşlarımız en az batıdaki, orta Anadolu'daki, ne bileyim Karadeniz'deki vatandaşlarımız kadar bu ülkeye bağlıdır. Bu memleketin evladıdır. Katiyen bölünmek istememektedir. Hem de çok zor şartlar altında güzel sınav vermişlerdir. Dolayısıyla oradaki vatandaşlarımıza güvenin. Türkiye'den hiç kimse bir karış toprak koparamaz.’’
Ateşten sözler
AB'ye girmeden evvel, IRA'nın İrlanda'da, ETA'nın İspanya'da, Korsika'nın Fransa'da yaptıkları meydanda. Şimdi AB'ye girdiler. Bölünmek şöyle dursun, daha çok entegre oldular. Bu meseleler daha da küçük hale geldi. Türkiye AB'ye girerse PKK meselesini kökten çözer. Bölünme riski daha da aşağıya iner. Zaten böldürmeyiz. Bu memleketi kimse bölemez ama çıkardığımız kanunlarla bölüneceğiz endişesi taşımamalıyız. Bence Türkiye'yi AB'ye sokmak istemeyenlerin provokosyonudur. Dediğim gibi buna aldanmamak lazım.