OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 19, 2002 00:00
Başbakan Ecevit, Başbakanlık Konutu'ndaki söyleşimizin ikinci bölümünde, politikayı bırakınca sanat ve edebiyatla ilgileneceğini açıkladı. Sorularımız ve Ecevit’in yanıtları şöyle.Siyasal yaşamınızı sona erdirince neler yapmayı düşünüyorsunuz?Sanata, edebiyata daha çok vakit ayırabileceğim Allah nasip ederse.Çok yoğunsunuz, kitap okumaya fırsat bulabiliyor musunuz?Olabildiğince okumaya çalışıyorum. Daha çok siyasetle ilgili şeylerle ilgilenmem gerekiyor son zamanlarda. Fakat edebiyatla ilgilenmeye devam ediyorum. Özellikle bunaldığım dönemlerde Türk halk şiirinin aydınlatıcı, ferahlatıcı yönüne sığınıyorum. Türkiye'de, İslam aleminde bir noktadan sonra felsefe dışlanmıştır, ama Türk halk ozanları aslında bir anlamda Türk kültürünü ve felsefesini geliştirmiştir. Bu bakımdan da Alevi, Bektaşi türküleri önemlidir.VATANDAŞLIK NAZIM'IN HAKKISiz de bir şairsiniz, Nazım Hikmet de. Ama o büyük şair, bu ülkenin vatandaşı değil. Bu konuda bir şeyler yapacak mısınız?Vatandaşlık onun hakkıdır. Çünkü Nazım Hikmet'in şiirlerinde Türk halkı son derece önemlidir. Türk halkına ne kadar önem verdiği şiirlerinde bellidir.
Atatürk'le ilgili olarak çok etkileyici ÅŸiirleri vardır. KurtuluÅŸ Savaşı ve Türk köylüsü ile ilgili ÅŸiirleri de vardır. O bakımdan onun Türkiye'de yerinin olması doÄŸaldır.VatandaÅŸlık konusunda giriÅŸimde bulundunuz mu?Zaten o konuda çalışmalar yapılıyor. ŞİİR YAZMAYA ZAMAN YOKSiz, ÅŸiir kitabı da olan bir politikacısınız. Son zamanlarda hiç ÅŸiir yazabildiniz mi?Son bir kaç yılda maalesef ÅŸiirle katılımcı bir ÅŸekilde ilgilenme olanağı bulamadım. Çünkü çok yoÄŸun bir ÅŸekilde siyasetle ilgilenmem gerekiyordu. Fakat ÅŸiire ilgili düşüncelerimi hiçbir zaman yitirmedim. Åžiir daima benim için bir nefes alma olanağıdır. Bir siyasetçinin sadece siyasetle ilgilenmesini sakıncalı buluyorum. Yani her politikacı ille ÅŸiirle ilgilenmek durumunda olmayabilir, fakat baÅŸka bir alanda siyasetçinin ilgisinin bulunması, o siyasetçinin saÄŸlıklı kararlar alabilmesine de katkıda bulunur.Åžairlik ve baÅŸbakanlık. Bunlarla bir arada nasıl yaşıyorsunuz?Bunu baÄŸdaÅŸtıran politikacı sadece ben deÄŸilim. Özellikle Asya'da bu tür politikacı ve devlet adamları var. Genellikle dünyada ÅŸiirle, edebiyatla politikayı bir arada yürütebilen insanlar görülmüştür. Daha baÅŸka örnekler de vardır. Ben bir istisna durumunda deÄŸilim.HALK EDEBÄ°YATINA DAHA YAKINIMÅžiirlerinizde Yunan tragedyalarından, Hint Åžair Tagore'a; T.S. Eliot'tan Türk halk edebiyatının sözlü eserlerine kadar uzanan etkilenmeler var. Siz ÅŸiir çizginizi nerede görüyorsunuz?Özellikle halk ÅŸiirleri bakımından, halk türküleri bakımından Türk halkıyla çok yakından ilgilendim ve ilgilenmeye devam ediyorum. Halk ÅŸiirleri, halk türküleri benim için siyasetten soyutlanma olanağını saÄŸlamıştır. Benim için bu istisna deÄŸildir. PadiÅŸahlarımız arasında da, ÅŸarkıyla, ÅŸiirle yakından ilgilenenler vardır. O bakımdan benim durumum pek farklı sayılamaz. Batı'da çok azdır ÅŸiirle siyaseti birlikte yürüten, fakat doÄŸuda bu yadırganır bir durum deÄŸildir. Ben bir yandan halk türküsüyle, bir yandan da Hint edebiyatı ve felsefesiyle yakından ilgilenirim. Aslında Türkiye'de kamuoyu Hint edebiyatı ve felsefesini pek tanımıyor. Oysa Hint ulusal kimliÄŸinin geliÅŸmesinin Türk hükümdarlarının çok etkisi vardır.Â
button