Güncelleme Tarihi:
250’den fazla sivil toplum kuruluşunun katıldığı Denge Denetleme Ağı’nın raporunda OHAL uygulamasının sınırlarının Anayasa ve OHAL Yasası’nda çizildiği vurgulandı. Raporda özetle şu değerlendirmeler yapıldı:
“Maddedeki ‘darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması’ ifadesi hukuki açıdan çoklu bir belirsizliğe sahiptir. Ceza hukukunda suçun ve cezanın hudutlarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde net olarak çizilmesi esastır.
İnsanlık ve hukuk dışı uygulamalara yönelik cezasızlık getirmesi olasılığı, her şeyden önce o gece darbeye karşı durmuş vatandaşlarımıza dönük bir haksızlıktır. Hangi eylemlerin terör kapsamına gireceği, mevcut Terörle Mücadele Yasası’nın barındırdığı belirsizlikler de eklenince haklı tartışmalara yol açmaktadır. Aynı durum hangi eylemlerin ‘bastırma’ olarak niteleneceği hususunda da söz konusudur.
DOĞRU ADRES MECLİS
Bir diğer belirsizlik de, cezai sorumsuzluğun tam olarak hangi süreyi kapsadığıdır. Darbe gecesi meşru müdafaa hakkını kullanan vatandaşlara dair bir düzenleme için doğru adres TBMM olmalıdır.
Madde bu haliyle korunduğu takdirde, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, kanunların kesinliği ve geri yürümezliği ile kişi hakları başta olmak üzere en temel hukuk ilkelerinin zedelenmesi ihtimalleri göze alınmış olacaktır. Dahası mevcut toplumsal kutuplaşma ve çatışmayı besleme potansiyeli taşımaktadır.