Güncelleme Tarihi:
SİVAS'TA ACININ 17. YILI / FOTO GALERİ
SİVAS'TA 17 YIL ÖNCE BUGÜN / WEB TV
Daha önceki programlarda hiçbir devlet yetkilisi hazır bulunmazken, bu yıl ilk kez Devlet Bakanı Faruk Çelik, Vali Ali Kolat ve Belediye Başkanı BBP'li Doğan Ürgüp, otel önünde anma programı düzenledi. Bakan Çelik, “Madımak'ın acısı tüm Türkiye'nin acısıdır. Bu olayın tarafı olmaz” dedi.
Sivas Olayları’nın yıldönümü etkinlikleri, ilk olarak Devlet Bakanı Faruk Çelik'in ziyaretiyle başladı. Sabah erken saatte ‘Ata’ uçağıyla kente gelen Bakan Çelik, Valiliği ziyaret ederek programlar hakkında bilgi aldı. Bakan Çelik'e AK Parti Sivas milletvekilleri Selami Uzun, Hamza Yerlikaya, Osman Kılıç, Adıyaman Milletvekili Şevkit Gürsoy, İstanbul Milletvekili Ayşenur Bahçekapılı da eşlik etti.
Bakan Çelik, daha sonra beraberinde kent Valisi Ali Kolat, Belediye Başkanı BBP'li Doğan Ürgüp ve aralarında Cem Vakfı Sivas Şubesi Başkanı Ali Rıza Kaçan'ın da bulunduğu kenttekti çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileriyle birlikte yürüyerek Madımak Oteli'nin önüne geldi. Otel önünde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
‘TARİHİMİZİN ACI GÜNLERİNDEN BİRİ’
Ardından konuşan Devlet Bakanı Faruk Çelik, 1993 yılındaki acı olaydan dolayı duydukları üzüntüyü dile getirerek, “Hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz” dedi. “2 Temmuz 1993, tarihimizin acı günlerinden biridir” diyen Bakan Çelik, şöyle devam etti:
“O gün sinsi odaklar karanlık senaryolarını sahnelemek istediler. O gün hain mihraklar tırnağı etten ayırmak istediler. O gün farklılıklarımızı istismar etmek suretiyle yüzlerce yıllık kardeşliğimizi kanla gözyaşı ile sınamak istediler. O günden bugüne tam 17 yıl geçti. Biz o günü unutmadık. Hayatlarını kaybedenleri anmak için bugün hep birlikte buradayız. Madımak'ın acısı tüm Türkiye'nin acısıdır. Bu olayın tarafı olmaz. Bu aslında yangını söndürmemek demektir. Aslında bir gerçek var. Ortada birliğimizi dirliğimizi istemeyen unsurlar var ve burada hayatlarını kaybedenl er var. Dolayısı ile bu işin tarafı yoktur herkes 73 milyon insanlık adına bir taraftadır. Oteli saran ateş hepimzin bağrına düşmüştür. Bu olayı tezgahlayanları sinsi güçleri şiddetle ve nefretle lanetliyorum. Hayatlarını kaybedenleri saygı ile anıyorum. Yakınlarını kaybedenlerin acını yürekten paylaşıyorum.”
‘BİZ AŞURE GİBİYİZ’
Anadolu coğrafyasının binlerce yıl barışın kardeşliğin havzası olduğunu Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli gibi gönül fatihlerinin bu topraklarda filizlendiklerini kaydeden Bakan Çelik, şunları söyledi:
“Bu abide şahsiyetlerin dilinden dökülenler kaleminden damlayanlar bizi birbirimize kaynaştırmıştır. Bu sebepledir ki değişik ırklardan inançlardan insanlar bu topraklarda huzur içinde yaşamışlardır. Bu topraklar birlikte yaşama modelinin en güzel örneği olmuştur. Anadolu keder ve kader birliğinin adıdır. Bu birlikteliğimizi bozmayı defalarca sınadılar. Maraş'ta sınadılar, Çorum'da sınadılar, Sivas'ta sınadılar. Ama başaramadılar başaramayacaklar. Çünkü bu milletin hamurunu Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veliler yoğurmuştur. Bu hamuru ayrıştırmaya hiçbir karanlık odağın gücü yetmez. Çünkü biz millet olarak aşure gibiyiz. Aşure binlerce yıllık kardeşliğimizi bir tat içinde simgeleştiren en güzel örnek değil mi? Birbirini değiştirme kaygısı gütmeden bir çok lezzet biraraya geliyor yeni bir tat ortaya çıkıyor. Üzüm üzümlüğünü, nohut nohutluğunu, fasülye fasülyeliğini, bugday bıydaylığını, kayısı kayısılığını koruyor ama hepsi bir araya geliyor ve bu coğrafyaya özgü aşureyi oluşturuyor. İşte Anadolu'nun özeti budur, Türkiye'nin özeti budur. Biz Alevisi ile Sünnisi ile tüm unsurları ile bu topraklara nakış nakış işlenmiş ve rengarenk Anadolu kilimi oluşturmuşuz. Aynı dertlerle dertlenmiş, aynı mutlulukları paylamşısız. Kerbela'da susuz kalmış, Çanakkale'de 7 düvele karşı omuz omuza mücadele etmişiz. Ülkemizin birliği için verdiğimizi şehitlerimizi aynı bayrağa sarmış aynı toprağa yan yana vermişiz. Ama hiçbir güç, hiçbir acı birlik ve beraberliğimizi bozamadı. Biz hep beraber müsade etmediğimizi sürece de birlikteliğimizi bozamayacaklar.”
“SIR PERDESİ AYDINLATILMAMIŞTIR’
İşte tüm bu nedenlerle 17 yıl önceki acı olayları unutmayacaklarını söyleyen Bakan Çelik, “Kardeşliğimizi de hiçbir zaman unutmayacağız. Bu olayı hatırladıkça daima kardeşliğimizi hatırlayacağız. Birbirimize her zamankinden daha sıkı sarılacağız. Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin dediği gibi ‘Daima bir iri ve diri olacağız’. Madımak'taki vahşeti bize yaşatanlara vereceğimiz en güzel cevap budur. 17 yıl önce burada yaşanan olayların ardındaki sır perdesi ne Sivaslılar'ın ne de toplumumuzun zihnindeki kuşkuları giderecek düzeyde ne yazık ki aydınlatılamamıştır” diye konuştu.
Yakın geçmişte karanlık kalan tüm olayların araştırılması için TBMM'ye bir araştırma önerisi verildiğini de hatırlatan Bakan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çünkü geçmişteki karanlık olayları aydınlattığımız oranda geleceğimiz de o kadar aydınlanacaktır. Bugünkü hukuk ve demokrasi ortamında konuşmayanların daha cesur olacağına inanıyorum. Artık Türkiye kronik sorunlarıyla yüzleşecek. Bu sorunlarını istismar eden odakların yakasına yapışacak hukuki ve siyasi kararlığa sahiptir. Çalıştay da görüşülen bir diğer husus da Madımak Oteli'nin durumu'dur. Bu konuyu da Valimizin koordinasyonu ile kamulaştırma işlemlerini tamamlayarak 17 yıllık bir sorunu gidermiş olacağız. Görünürdeki tüm sorunlar çözülür. Nitekim bu sorunları gelecek kuşaklara bırakmak istemiyoruz. Talepler neyse toplumun her alandaki talebi karşılanacak. Hepimizin önceliği sevgi barış ortamını daha da geliştirmek en önemlisi ön yargılarını zihinlerdeki Berlin duvarlarını kaldırmak lazım. Çocuklarımıza kardeşliğimizi miras olarak bırakalım. Sivas'ta barış var kardeşlik var. Sivas'ta yatırıma müsait her türlü ortam var. Sivaslılar yanlış bir olayla anılmak istemiyorlar. Sivaslıların bu konuda ki duruşları gayet net ve ortadadır. Birlikten yanalar, kardeşlikten yanalar. Bizim derdimizin çözümü bizdedir Sivaslılar. Birliğimizi ve beraberliğimizi daha ileri taşımak için hep birlikte atalım. 2 Temmuz 1993 yılında hayatını kaybeden 37 kişiyi saygıyla anıyorum.”
GENİŞ ÖNLEMLER
Olayların yıldönümü nedeniyle kentte sabah saatlerinden itibaren büyük bir hareketlilik yaşandı. Kayseri, Tokat ve Malatya'dan gelen 500 çevik kuvvet ekibinin de desteğiyle toplam 1900 polis etkinliklerde görev aldı.
Sabah saatlerinden itibarden kente karayolu ile giriş sağlayan yollarda polis ekiplerince arama çalışmaları yapıldı. Etkinlikler nedeniyle Mehmet Akif Ersoy Caddesi, Hikmet Boran Caddesi, Mevlana Caddesi, Cumhuriyet Meydanı, İstasyon Caddesi, Atatürk Caddesi'nin bir bölümü, Meçhul Asker Sokak, otelin bulunduğu Eski Belediye Sokak, Afyon Sokak ve Aliağa Cami Sokak trafiğe kapatıldı. Grupların yürüyüş için kullanacakları güzergahlara geçişi sağlayan cadde ve sokaklara açılan yollarda güvenlik barikatları oluşturuldu. Polis bu alanlara giren vatandaşları tek tek aradı.
Bölgeyi görme imkzanına sahip olan 83 Mobese kamerası ile de polis programları yakından takip etti. Ankara'dan getirilen özel eğitimli köpeklerle, Bakan Çelik'in programı öncesinde Madımak Oteli'nde ve çevresinde bomba araması yapıldı.
SON KEZ MADIMAK
24 Şubat'ta Devlet Bakanı Faruk Çelik'in kentteki sivil toplum örgütleri ile yaptığı görüşme sonrası kamulaştırılması kararlaştırılan Madımak Oteli, bu isimle son kez anma etkinliklerine mekan oldu. Kamulaştırma süreci devam eden otelin istimlak bedeli için sahipleri ile anlaşma sağlanamamıştı.
Otel sahiplerinin 16.5 milyon lira isteğine karşılık 4.5 milyon lira teklif edilmişti. Uzlaşma sağlanmaması nedeni ile açılan dava Sivas 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 12 Ekim 2010 tarihinde karara bağlanacak. Bu tarihten itibaren otel resmen kamulaştırılmış olacak. Kamulaştırma işlemi ile birlikte otelin tabelası kaldırılacak. Kentteki sivil toplum örgütlerinin büyük bir bölümünün talebi doğrultusunda otel kütüphaneye dönüştürülecek ve olaylarda yaşamını yitirenler için giriş katında özel bir anma köşesi oluşturulacak.
KILIÇDAROĞLU: MADIMAK MÜZE OLSUN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Geçmişteki acıların bir daha yaşanmaması için Madımak'ın bir aydınlanma müzesine dönüştürülmesi uygun olur” dedi.
Kılıçdaroğlu, Sivas olaylarının 17. yılı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, 17 yıl önce 2 Temmuzda yaşanan olayın bir insanlık dramı olduğunu belirti. Kılıçdaroğlu, açıklamasında şunları dile getirdi:
“Aradan 17 yıl geçmesine rağmen yaraların kabuk bağladığını söyleyemeyiz. Yaraların kabuk bağlamamasının bir nedeni de bazı faillerin hala yakalanmamış olmasıdır. Yargılama sürecinde ciddi tartışmalar yaşandı. Yaşamını yitirenlerin aileleri, bu süreçle ilgili olarak kaygılarını ve acılarını henüz üstlerinden atmış değiller. Bu, çok vahim bir olay. Bu vahim olaya karşı bütün insanların ortak tavır alması gerekir.
Biz CHP olarak bu konuda da adımlar attık. Meclis'e teklifler verdik. Bu çerçevede, geçmişteki acıların bir daha yaşanmaması için Madımak'ın bir aydınlanma müzesine dönüştürülmesi uygun olur. Öte yandan, 2 Temmuzun da aydınlanma günü olarak, geçmişin dramını yaşatmaktan çok geleceğe güvenle bakan bir toplum yaratmak, demokrasiyi içselleştiren, hak ve özgürlükleri geliştiren, bunun için çaba harcanmasının öngörüldüğü bir gün olarak anılması ve bunun, toplumun her kesimince sahiplenilmesi çok önemlidir.”