Sismik araştırma olayının ötesine geçme noktasındayız
Güncelleme Tarihi:
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, kendi, topraklarında petrol bulunmasının ve ekonominin güçlü olmasının, Kıbrıs müzakerelerinde ellerini güçlendireceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, 5. Organize Sanayi Bölgeleri Enerji Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın, 11 Temmuz'da meydana gelen deniz üssündeki patlamanın ardından prestij kaybettiğine işaret ederek, "Rum liderin, müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde tüm uyarılara rağmen, biraz da Türkiye'ye meydan okurcasına, iç politikaya dönük, imajını kurtarmak için denizde petrol ve doğalgaz arama sondajı başlattığını" kaydetti.
Türkiye ile Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması imzaladıklarını, ardından Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) arama ruhsatı verildiğini anımsatan Eroğlu, "Şimdi memnuniyetle görüyoruz ki sismik araştırma olayının ötesine geçme noktasındayız. Bu da bizi hem memnun etmekte hm de kendi petrolümüzü bulacağız şeklinde umutlandırmakta" dedi.
Ekonomin güçlenmesinin müzakerelerde ellerini de güçlendireceğini ifade eden Eroğlu, "Toprağımızda bulunacak bir petrol, ekonomimizin istikrara kavuşması ve güçlenmesi elbette müzakere masasında bizim elimizi daha da güçlendirecektir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Rum kesiminin Doğu Akdeniz'de doğalgaz aramayla ilgili tutumunun, karışık olan bazı Ortadoğu ülkelerini, Kıbrıs'ı da içine alacak şekilde, siyasi bir karmaşanın içerisine çekme potansiyeli taşıdığını söyledi.
Eroğlu, Kıbrıslı Türkler'in KKTC'nin kuruluşuna kadar uzanan sürede Türkiye'nin yakın desteğiyle birçok alanda zorlu mücadeleler verdiğini belirterek, temel dönüm noktası olan 1974 Barış Harekatı'yla mücadelenin yaşanabilir, gelişmiş bir devlet ile birlikte müreffeh bir toplum oluşturma yoluna girdiğini kaydetti.
Gelişmişlikten ve kalkınmadan konuşabilmenin tek yolunun, sürdürülebilir ve ucuz enerji kaynaklarına sahip olmakla alakalı olduğuna işaret eden Eroğlu, bugün gelinen aşamada global ekonomik yapı içerisinde ucuz ve sürekli enerjiye sahip olmayan ülkelerin rekabet etme yeteneklerinin zayıfladığını ve kalkınma yolunda hızlı adım atmakta zorlandığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC'nin 1974 yılından sonra birçok ekonomik ve sosyal sorunla boğuşurken, temel enerji kaynağı olan elektrik enerjisini Güney Kıbrıs Rum yönetiminden almak zorunda kaldığını hatırlattı.
"KKTC, 37 YIL SONRA RUM YÖNETİMİNE ENERJİ SATIYOR"
Eroğlu, KKTC'nin, son derece sancılı ve zahmetli bir sürecin ardından, Türkiye Cumhuriyeti'nin desteği ve yardımlarıyla enerji santralini kurduğunu, akabinde de enerji dağıtımı konusunda gerekli altyapı çalışmalarını tamamladığını söyledi.
KKTC'nin kendi elektrik enerjisini üretir noktaya ulaşmasının ardından, üretilen enerjinin pahalı sayılabilecek bir düzeyde olmasından dolayı hükümetin enerji sektörünü özele açtığını kaydeden Eroğlu, "Bugün gelinen aşamada KKTC'de enerji üretimi kendi ihtiyacımızı karşılayabilecek noktanın ötesindedir. Ancak bu hikâyede esas çarpıcı olan nokta, 37 yıl sonra KKTC'nin Güney Kıbrıs Rum yönetimine enerji satıyor olmasıdır" dedi.
Eroğlu şöyle devam etti:
"Güney Kıbrıs'taki Mari Deniz Üssü'nde gerçekleşen patlama neticesinde tamamen devre dışı kalan en büyük enerji santrali, Kıbrıs Rum kesimini ciddi bir enerji açığıyla baş başa bırakmıştır. Patlamanın gerçekleşmesinden hemen sonra bizler, tamamen insani nedenlerden ötürü, elektrik enerjisi sağlama dahil olmak üzere, her türlü yardıma hazır olduğumuzu Rum lider Hristofyas'a bildirdik. Yapılan görüşmeler neticesinde Kuzey Kıbrıs'tan Güney Kıbrıs'a elektrik enerjisi sağlanması konusunda anlaşmaya varılmıştır ve halen de bu tedarik devam etmektedir."
Rumların KKTC'den elektrik almasına Kilise'nin karşı çıktığına da işaret eden Derviş Eroğlu, KKTC'de şu an en önemli konulardan bir tanesinin elektrik enerjisi fiyatları olduğuna işaret ederek, bundan sonraki süreçte bu enerjinin daha ucuza üretilmesi ve dağıtılmasının düşünülmesi ve ekonomik refahın artış yollarının aranması gerektiğini kaydetti.
Eroğlu, "Bu çerçevede en önemli süreçlerden bir tanesi de, alternatif enerji kaynaklarıyla ilgili yaşanan süreçtir. Bu alanda halen KKTC'nin yapması gerekenler vardır. Öncelikle mevzuatın bu tür enerjilerin üretimini sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir" diye konuştu.
"SİYASİ BİR KARMAŞA RİSKİ"
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum yönetiminin tüm uyarılara rağmen Doğu Akdeniz'de doğalgaz arama çalışmalarının, Kıbrıs'ı son dönemlerde enerjiyle ilgili dünya gündemine oturttuğunu kaydetti.
Eroğlu, "Çözüm arayışlarının devam ettiği bir süreçte, böyle bir yaklaşımın çözüm arayışlarına olumsuz etki etme potansiyelini öngörerek, bizler hem Rum kesimini hem de Birleşmiş Milletler'i uyardık. Bununla da kalmayıp bu konuda yapıcı bir öneri de geliştirdik ve bunu hem Rum lider Hristofyas hem de BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile paylaştık" dedi.
Derviş Eroğlu, Rum tarafının öneriyi geri iade etmesinin ardından, Türkiye Cumhuriyeti ile önce Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması imzaladıklarını, daha sonra da TPAO'ya doğalgaz arama lisansı verdiklerini anlattı.
Eroğlu, "Bütün bu yaşananlar ve Rum kesiminin tutumu, halihazırda çok karışık olan bazı Ortadoğu ülkelerini Kıbrıs Adası'nı da içine alacak şekilde siyasi bir karmaşanın içerisine çekme potansiyeli taşımaktadır. Bizler, bu riski görüp gerekli uyarıları yapmakta ve gerekli adımları atmaktayız. Umarım bu riskler gerçekleşmez ve gelecekte Kıbrıs Adası kendini karmaşık bir enerji probleminin ortasında bulmaz" dedi.