Şişmanlar Okulu'nda Kuşhan uyarısı
Güncelleme Tarihi:
Nesrin COŞKUN/İZMİR (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 2008 10:40
İSTANBUL Polonezköy'deki Dr. Muzaffer Kuşhan Zayıflama Merkezi'nde yaşanan ölüm olayı, Ege Üniversitesi Hastanesi Şişmanlar Okulu'nun yeni dönem açılışını da etkiledi.
Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, açılışı uyarılarla yaptı, “Son dönemde yaşanan olay bir kulübe, bir sisteme ait değil. Olayın kendisiyle ilgili. Bizim etik olarak bildiğimiz şey çok hızlı kilo kayıplarının vücutta iyon denge bozukluğu yarattığı biçiminde. Biz asla sizi 30-40- 50 kilo zayıflatarak sizin gençliğinizdeki hatırladığınız rakamlara getirmeye çalışmıyoruz. Elimizde sihirli değnek yok. Yani okula gelen herkese 10 haftanın sonunda 10 kilo verip çıkacak diye bir mukavele imzalamıyoruz. Elimizle ağzımız arasına beynimizi koymamız gerekiyor” dedi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı bünyesinde Prof.Dr. Taylan Kabalak ve Prof.Dr. Candeğer Yılmaz tarafından kurulan Türkiye'nin ilk Obezite Okulu'nda yeni öğretim yılı 61 öğrenciyle başladı. Endokrinoloji uzmanı olan Rektör Prof. Dr. Yılmaz, açış konuşmasında Dr. Kuşhan Zayıflama Merkezi'ndeki ölüm olayına dikkat çekerek başladı. Rektör Yılmaz, aşırı kilolarından dertli şişman öğrencilerine şöyle seslendi:
“Buna benzer olaylar her zaman oluyor. Evlerde de var farkında değiliz, bir kurum içinde, uygulama alanların içinde de var. Dolayısıyle biz sağlıklı olma sağlıklı kalma bilincini öğretmek için sizlerle birlikteyiz. Bu programı belli bir gruba yönlendirdik. Onlar da ağırlığı normalin üstünde olanlar, sağlık riski taşıyanlar ya da birlikte sağlık bozukluğu da katılmış olanlar. Siz bunların bir kompozisyonusunuz. Biz size niye burada olduğunu, neden diğer insanlara göre farklı olduğunuzu, niye geldiğinizi, bununla baş etmek için hangi yöntemleri uygulamanız gerektiğini anlatmaya çalışacağız. Sizlerden özel olarak rica ettiğimiz şey hedeflerini doğru saptamak ve kararlı olmak. Elimizde sihirli bir değnek yok. Yani okula gelen herkes 10 haftanın sonunda 10 kilo verip çıkacak diye bir mukavele imzalamıyoruz. Buradaki başarı sizin kendi yaşamanızı kontrol etmenizle ilgili. Biz size sadece kendi yaşamınızı nasıl yöneteceğinizi öğretmeye çalışıyoruz. Sebebi bu bir yapısal özellik. Sizin bedenleriniz kalorinin fazlasını, giren enerjinin fazlasını ileride lazım olacak diye depolamayı seçmiş. Ve bu konuda o kadar kararlı ki bizim herhangi bir nedenle bunu kırmamız o kadar kolay değil. Biz sadece onu yanıltarak bir daha o uyarıyı almamasını sağlamaya çalışıyoruz.”
Prof. Dr. Yılmaz, kendilerinin sadece yol gösterici olduklarının altını çizdi. Okul sonrasında öğrencilerin kararlılıklarından vazgeçtiğini deneyimlerinin gösterdiğini belirten Yılmaz, hızlandırılmış eğitim programlarıyla kendilerine yeniden destek vereceklerini söyledi. Prof. Dr. Yılmaz sözlerini ve uyarılarını şöyle sürdürdü:
“Hiçbir doktor, diyetisyen kilo veremeyen hasta görmez. Çünkü herkes isterse kilo kaybına uğrayabilir. Biz size illa kilo kaybettirmek değil, kaybettiğiniz kiloları yerinde tutma becerisi öğretmeye çalışıyoruz. Biz asla sizi 30-40- 50 kilo zayıflatarak sizin gençliğinizdeki hatırladığınız rakamlara getirmeye çalışmıyoruz. Sağlığınıza risk oluşturan fazlalıkları belli bir takvim içinde vermeye o takvimle oluşan rakamları yavaş yavaş sürdürmeye, eğer yeterliyse aynı noktada kalmanızı zorlamaya çalışıyoruz. Hepimizin bilmesi gereken şu, hiç kimse kalori artırmadan şişmanlamaz. Eğer kilo artımı varsa giren enerji mutlaka fazladır. İçinizden diyorsanız ki ben çok perhiz yapıyorum, çok hareket ediyorum, yine şişmanlıyorum mutlaka kaçağınız vardır. Kendinizi sorgulamanızı ögreteceğiz. Dolayısıyla siz bu artışlar sırasında nerede, ne yaptım acaba diye geri dönüp değerlendirdiğinizde tekrar hedefinize ulaşabilir olacaksınız. Su ve havanın hiçbir enerji değeri yok. Dolayısı ile su içerek şişmanlama becerisi gösteren hiçbir varlık da yok. O halde birlikte yaptığımız bir şey olmalı. Birisi bizi kandırıyor olmalı. Ya elimiz ya dilimiz. İkisinden birinin tuzağına kurban gidiyoruz. O halde buraya bir beyin eklemek gerekiyor. Elimizle ağzımız arasına beynimizi ve kontrolomuzu eklemek gerekiyor. Eğer biz beyin kontrolunu kendi bedensel yönetimimizi ele alırsak sorunu çözmüş olacağız. Aracıya ihtiyaç yok.”
HIZLI KİLO KAYBI RİSK
Öte yandan Prof. Dr. Yılmaz, Dr. Kuşhan Zayıflama Merkezi'ndeki ölüm olayıyla ilgili DHA muhabirin sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
“Son dönemde yaşanan olay bir kulube, bir sisteme ait değil. Olayın kendisiyle ilgili. Bizim etik olarak bildiğimiz şey çok hızlı kilo kayıplarının vücutta iyon denge bozukluğu yarattığı biçiminde. Tabii ki bu çok özel bir durum, dışarından yorum yapmak son derece sakıncılıdır. Lütfen böyle anlaşılmasın. Ama biz buradan bir çıkarım yaparak söylüyoruz, onu değerlendirerek değil. Hızlı kilo kayıplarının sağlığı bozucu etkisinin olduğunu hatırlıyoruz. Biz bu nedenle de okulda hızlı kilo kayıplarından değil tam aksine sağlığı koruyucu, sağlık tehditi yaratmayan model öğretmeye çalışıyoruz. Bütün okul boyunca, polikliniklerimizde, uygulamalarımızda hızlı kilo kayıplarının riskli olduğunu düşünüyor, önermiyoruz.”
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı bünyesinde Prof.Dr. Taylan Kabalak ve Prof.Dr. Candeğer Yılmaz tarafından kurulan Türkiye'nin ilk Obezite Okulu'nda yeni öğretim yılı 61 öğrenciyle başladı. Endokrinoloji uzmanı olan Rektör Prof. Dr. Yılmaz, açış konuşmasında Dr. Kuşhan Zayıflama Merkezi'ndeki ölüm olayına dikkat çekerek başladı. Rektör Yılmaz, aşırı kilolarından dertli şişman öğrencilerine şöyle seslendi:
“Buna benzer olaylar her zaman oluyor. Evlerde de var farkında değiliz, bir kurum içinde, uygulama alanların içinde de var. Dolayısıyle biz sağlıklı olma sağlıklı kalma bilincini öğretmek için sizlerle birlikteyiz. Bu programı belli bir gruba yönlendirdik. Onlar da ağırlığı normalin üstünde olanlar, sağlık riski taşıyanlar ya da birlikte sağlık bozukluğu da katılmış olanlar. Siz bunların bir kompozisyonusunuz. Biz size niye burada olduğunu, neden diğer insanlara göre farklı olduğunuzu, niye geldiğinizi, bununla baş etmek için hangi yöntemleri uygulamanız gerektiğini anlatmaya çalışacağız. Sizlerden özel olarak rica ettiğimiz şey hedeflerini doğru saptamak ve kararlı olmak. Elimizde sihirli bir değnek yok. Yani okula gelen herkes 10 haftanın sonunda 10 kilo verip çıkacak diye bir mukavele imzalamıyoruz. Buradaki başarı sizin kendi yaşamanızı kontrol etmenizle ilgili. Biz size sadece kendi yaşamınızı nasıl yöneteceğinizi öğretmeye çalışıyoruz. Sebebi bu bir yapısal özellik. Sizin bedenleriniz kalorinin fazlasını, giren enerjinin fazlasını ileride lazım olacak diye depolamayı seçmiş. Ve bu konuda o kadar kararlı ki bizim herhangi bir nedenle bunu kırmamız o kadar kolay değil. Biz sadece onu yanıltarak bir daha o uyarıyı almamasını sağlamaya çalışıyoruz.”
Prof. Dr. Yılmaz, kendilerinin sadece yol gösterici olduklarının altını çizdi. Okul sonrasında öğrencilerin kararlılıklarından vazgeçtiğini deneyimlerinin gösterdiğini belirten Yılmaz, hızlandırılmış eğitim programlarıyla kendilerine yeniden destek vereceklerini söyledi. Prof. Dr. Yılmaz sözlerini ve uyarılarını şöyle sürdürdü:
“Hiçbir doktor, diyetisyen kilo veremeyen hasta görmez. Çünkü herkes isterse kilo kaybına uğrayabilir. Biz size illa kilo kaybettirmek değil, kaybettiğiniz kiloları yerinde tutma becerisi öğretmeye çalışıyoruz. Biz asla sizi 30-40- 50 kilo zayıflatarak sizin gençliğinizdeki hatırladığınız rakamlara getirmeye çalışmıyoruz. Sağlığınıza risk oluşturan fazlalıkları belli bir takvim içinde vermeye o takvimle oluşan rakamları yavaş yavaş sürdürmeye, eğer yeterliyse aynı noktada kalmanızı zorlamaya çalışıyoruz. Hepimizin bilmesi gereken şu, hiç kimse kalori artırmadan şişmanlamaz. Eğer kilo artımı varsa giren enerji mutlaka fazladır. İçinizden diyorsanız ki ben çok perhiz yapıyorum, çok hareket ediyorum, yine şişmanlıyorum mutlaka kaçağınız vardır. Kendinizi sorgulamanızı ögreteceğiz. Dolayısıyla siz bu artışlar sırasında nerede, ne yaptım acaba diye geri dönüp değerlendirdiğinizde tekrar hedefinize ulaşabilir olacaksınız. Su ve havanın hiçbir enerji değeri yok. Dolayısı ile su içerek şişmanlama becerisi gösteren hiçbir varlık da yok. O halde birlikte yaptığımız bir şey olmalı. Birisi bizi kandırıyor olmalı. Ya elimiz ya dilimiz. İkisinden birinin tuzağına kurban gidiyoruz. O halde buraya bir beyin eklemek gerekiyor. Elimizle ağzımız arasına beynimizi ve kontrolomuzu eklemek gerekiyor. Eğer biz beyin kontrolunu kendi bedensel yönetimimizi ele alırsak sorunu çözmüş olacağız. Aracıya ihtiyaç yok.”
HIZLI KİLO KAYBI RİSK
Öte yandan Prof. Dr. Yılmaz, Dr. Kuşhan Zayıflama Merkezi'ndeki ölüm olayıyla ilgili DHA muhabirin sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
“Son dönemde yaşanan olay bir kulube, bir sisteme ait değil. Olayın kendisiyle ilgili. Bizim etik olarak bildiğimiz şey çok hızlı kilo kayıplarının vücutta iyon denge bozukluğu yarattığı biçiminde. Tabii ki bu çok özel bir durum, dışarından yorum yapmak son derece sakıncılıdır. Lütfen böyle anlaşılmasın. Ama biz buradan bir çıkarım yaparak söylüyoruz, onu değerlendirerek değil. Hızlı kilo kayıplarının sağlığı bozucu etkisinin olduğunu hatırlıyoruz. Biz bu nedenle de okulda hızlı kilo kayıplarından değil tam aksine sağlığı koruyucu, sağlık tehditi yaratmayan model öğretmeye çalışıyoruz. Bütün okul boyunca, polikliniklerimizde, uygulamalarımızda hızlı kilo kayıplarının riskli olduğunu düşünüyor, önermiyoruz.”