Güncelleme Tarihi:
24 Ocak 1993 günü... Şarkıda ifade edildiği gibi, Ankara kar altındaydı. Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu, evinin önünde aracına önceden konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti. Mumcu için Ankara’da vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği bir cenaze töreni düzenlendi. Okuyucuları, sevenleri “Uğurlar olsun” diyerek, Mumcu ile vedalaştı.
Suikastı, İBDA-C ve Hizbullah gibi terör örgütleri üstlense de aradan geçen yıllara rağmen cinayetin üzerindeki sis perdesi aralanamadı. Türkiye’yi sarsan suikasta ilişkin ilk yargılamalar, Mumcu’nun ölümünden 7 yıl sonra başladı.
DAVANIN ADI ‘UMUT’
Mumcu suikastı ile Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok cinayetlerini de kapsayan davanın adı ‘Umut’ oldu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, cinayetlerin ardındaki sırları tam olarak ortadan kaldıramadı.
İlk dereceli mahkemenin kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden görülen davada, sanıklardan Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç ve Ekrem Baytap ‘silahlı suç örgütü kurma ve yönetme’ eylemlerinden 12 yıl 6’şar ay, Abdulhamit Çelik, Fatih Aydın, Yusuf Karakuş, Mehmet Şahin ve Recep Aydın ‘silahlı suç örgütü üyesi olmak’ suçundan 6 yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırıldı.
YENİDEN YARGILAMA
Anayasa Mahkemesi, gözaltında tutuldukları tarihlerdeki mevzuatın, gözaltı süresinde avukata erişim imkânı tanımadığı gerekçesiyle sanıklar Aydın, Tekin, Kılıç ve Karakuş’un yeniden yargılanmasına hükmetti. Yargılama yerel mahkemede devam ediyor.