Güncelleme Tarihi:
Şırnak'ta çocukları ve yakınları PKK'lı teröristlerce kaçırılan aileler, şehit ve gazi yakınları ile Şırnaklı kadınlar, Şehit Üsteğmen Mehmet Esin Caddesi'nde yürüyüş yaparak, ellerinde Türk bayraklarıyla PKK'yı protesto etti. Güvenlik önlemleri eşliğinde HDP İl Başkanlığı önüne gelen kadınlar, HDP'ye ve terör örgütü PKK'ya tepkilerini dile getirdi. PKK'lı teröristlerce dağa kaçırılan çocuklarının fotoğraflarını taşıyan aileler, "Kahrolsun PKK", "Tırnakçı HDP", "Kahrolsun PKK, iş birlikçi HDP", "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganları attı.
'AYAKLARIM BENİ TAŞIDIĞI SÜRECE GELMEYE DEVAM EDECEĞİM'
Terör örgütü PKK tarafından 7 yıl önce 15 yaşındayken kaçırılan oğlu Metin için HDP binası önüne gelen Emine Üstek, oğlunun kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak, "Ben oğlum için HDP'nin önüne geldim. Yaşadığım sürece de HDP'nin önüne gelmeye devam edeceğim. Neden bu HDP, oğlumu götürdü? Neredeyse geri getirsinler. Neden zenginlerin çocuklarını götürmüyorlar? Neden fakirlerin çocuklarını kaçırıp, satıyorlar? Gücüm yettiği kadar ve ayaklarım beni taşıdığı sürece buraya gelmeye devam edeceğim" diye konuştu.
Şırnaklı kadınlardan Hatice Atan da, bu haklı mücadeleye sonuna kadar devam edeceklerini dile getirerek, şunları söyledi:
"Evlatlar gelinceye kadar bu haklı mücadelemiz devam edecektir. Dün Diyarbakır'da annelerimizle bir araya geldik. Şırnaklı annelere gönülden selamları var. Orada her anne ve babanın şu ifadesi vardı; Şırnak, bizi yalnız bırakmadı. Biz de sonuna kadar o annelerimizin yanında olacağız. Bir çocuğumuz daha ailesine kavuştu. Biz bunun mutluluğunu yaşıyoruz. En büyük hayalimiz ve temennimiz Emine teyzenin de çocuğuna kavuşacağı gündür. O günü dört gözle bekliyoruz. Bu sokakları Türk bayraklarıyla inletmeye devam edeceğiz. Buradaki kadınlarımız çok cesurlar. Biri vatan uğruna eşini kaybetmiş, birinin çocuğu kandırılıp dağa kaçırılmış, birinin evi yıkılmıştır. Öyle yapacağız ki, Allah'ın izniyle bu HDP binalar yıkılacaktır. Sözde Kürtlerin temsilcisi olan HPD milletvekilleri, il başkanları gelsin bize açıklama yapsınlar. 'Biz bu işin sorumlusu değiliz' desinler. 'Biz bu çocukları kandırmadık, dağa götürmedik' desinler. O zaman biz de bu işten vazgeçeriz."