<b>Emre ÖZPEYNİRCİ</b>
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2004 22:01
Teknoloji devlerinden Oracle'nin CEO'su Larry Ellison'un, yanında çalışan Mali İşler Direktörü Jeffrey Henley'i şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirmesi ‘CEO ve Yönetim Kurulu Başkanlığı ayrılmalı mı, ayrılmamalı mı?‘ tartışmalarına ilginç bir boyut kattı. İki görevi birbirinden ayıran Ellison, patron olmasına rağmen en tepeye bir yöneticisini getirdi. Amerika'da özellikle CEO ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı aynı kişinin yürütmesi gerektiği, aksi takdirde yöneticilerin şirket üzerindeki güçlerinin azalabileceği ileri sürülüyor.
1970'li yıllarda Amerika'da ‘chairman' (yönetim kurulu başkanı) ve president (başkan) görevlerinin birbirleriyle karışması nedeniyle ‘president' yerine kullanılmak üzere ortaya çıkan CEO (Chief Executive Officer) kavramı bugün yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Son dönemde Amerika'da özellikle ‘CEO’luğu ve yönetim kurulu başkanlığını aynı kişinin yürütmesi gerektiği, aksi takdirde yöneticilerin şirket üzerindeki güçlerinin azalabileceği ileri sürülüyor. Bu tartışmalara bağlı olarak CEO'luk unvanı olmayan bir yönetim kurulu başkanının şirket yönetimindeki gücünün zayıf kalacağı kaydediliyor.
Amerika'da üst düzey şirketlerin yönetici danışmanları, ‘‘Bugün 10 CEO'dan sekizi CEO ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerinin birbirinden ayrılmaması gerektiğini savunuyor. CEO'lar bu ayrımın olması halinde güçlerinin ve yönetimdeki etkilerinin azalacağına inanıyor’’ diyorlar.
KENDİNE PATRON ATADIDünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden Oracle'nin CEO'su Larry Ellison'un, uzun yıllardır yanında çalışan Mali İşler Direktörü Jeffrey Henley'i şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirmesi ise bütün bu tartışmalara farklı bir boyut kazandırdı. Ellison, hem iki görevi birbirinden ayırdı, hem de şirketin patronu olmasına rağmen en tepeye başka birini getirdi.
Amerika'nın üst düzey yönetici araştırma şirketlerinden Christian and Timbers'ın CEO'su Stephen Mader, Oracle'daki gelişmeye ‘‘Bir yönetim kurulu başkanının CEO olmaması son derece alışılmadık bir durum. Bu başarılı olmaktan uzak, zayıf bir
seçim’’ yorumunu yapıyor. Şirketlerin yönetim kurulları hakkında yayın yapan Boardroom Insider'ın yayımcısı Ralp Ward ise çok şeffaf olarak gerçekleşen bu durumun nadir görüldüğünü söylüyor.
Oracle'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı’na atanan Jeffrey Henley, 13 yıldır Larry Ellison'a bağlı olarak çalışırken, son yıllarda şirketin Mali İşlerden Sorumlu Direktörlüğü ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunuyordu.
Oracle’ın kurucusu ve en büyük hissedarı olan Ellison'un Yönetim Kurulu Başkanlığı'ndan vazgeçerek yoluna CEO olarak devam etmesi, teknik açıdan Henley'in altında çalışacağı anlamına geliyor. Daha önce hiç CEO'luk deneyimi olmayan Henley ise otomatik olarak yönetimin zirvesine çıktı.
WALL STREET'TE ÇOK ÜNLÜOracle sözcüsü Jennifer Glass atamayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, ‘‘Jeffrey Henley'in bağımsız bir düşünür ve şirketin danışmanı olarak Wall Street'te nasıl bir şöhreti olduğuna bakmanızı öneririm. Henley, düşündüğünü yapan biri’’ diyor. Glass, ‘‘Mali İşler Direktörünün, CEO olmadan doğrudan yönetim kurulu başkanı olması da çok ender görülen bir durum’’ diye ekliyor.
Geçtiğimiz yıllarda Oracle’dan ayrılan önemli yöneticiler ise Ellison'un daha net bir başarı planı sunması ve yönetim takımında kontrolünü daha fazla yayması gerektiğini savunuyor. Henley'in başkanlığa getirilmesinin başarı planının ortaya koymadığını belirten eski yöneticiler, Henley'in pozisyonunun ve yetkilerinin nasıl olacağının ileride net olarak anlaşılacağını söylüyor. Diğer taraftan piyasalarda, Larry Ellison'un ünü ve şirketteki gücüyle Henley'in kontrol sağlamasının zor ve ilginç gelişmelere sahne olacağı görüşü hakim.
Büyük şirketler yetkileri ayırmıyorŞirket yönetimi uzmanları, yönetim kurulu başkanlığı ve CEO'luk yetkilerinin ayrılmasını bugüne kadar bir çok ortamda tartıştı. Merrill Lynch'den Jason Maynard, CEO'luk yetkilerinin yönetim kurulu başkanlığı yetkilerinden ayrılmasının, Oracle gibi büyük şirketler için daha etkili bir yönetim sağlayacağını belirtiyor. Ancak bugün dünya çapındaki birçok şirkette bunun gerçekleşmediği görülüyor. Büyük teknoloji şirketlerine bakıldığında ise bu ayrım görülmüyor. IBM, Hewlett-Packard, Dell, Seibel Systems, PeopleSoft, gibi şirketlerin CEO'ları, yönetim kurulu başkanlığı görevini de yürütüyor.
Sonuç olarak şu an kimse Oracle'nın bu hareketinin, diğer şirketlerin de rolleri ayırması için bir baskı unsuru olmasını beklemiyor. Ancak uzmanlar, CEO'luk yetkileri olmayan bir yönetim kurulu başkanının, seçimle atanan bir başkan yardımcısı olduğu görüşünde birleşiyor.
Türkiye’de CEO ve başkan ayrıTürkiye’de
Koç Holding'in öncülük ettiği CEO'luk uygulaması bugün birçok holding ve şirket tarafından uygulanıyor. Türkiye'de biraz da moda olduğu için son yıllarda hızla yayılan CEO'luk kavramı, kendini daha çok aile şirketlerinde gösteriyor. Bazı aile şirketlerinin yönetimlerinde dışarıdan atanan profesyonel CEO'lar görev alırken, bazılarında ise holdingin Yönetim Kurulu Başkanı tüm yetkileri elinde tutuyor.
CEO'ya sahip holdinglerin başında akla ilk Koç Holding, Sabancı Holding, Doğan Holding, Eczacıbaşı Holding geliyor. Bu holdinglerin iş alanları birbirinden ayrılsa da yönetim stratejileri birbiriyle benzerlik gösteriyor. Yönetim kurulu başkanlığı görevini aile mensuplarının üstlendiği bu holdinglerin CEO'ları ise profesyonellerden oluşuyor.
Anadolu Grubu, Zorlu Grubu ve Doğuş Holding gibi büyük gruplarda ise CEO'luk koltuğu yok, bütün yetkiler yönetim kurulu başkanında toplanıyor. Yani bu grupların patronları yetki ayrımı yapmadan faaliyetlerine devam ediyor. Amerika'da yaşanan CEO ve Yönetim Kurulu Başkanlığı ayrılmalı mı, ayrılmamalı mı tartışmaları Türkiye'de de yakın bir gelecekte başlayacak gibi görünüyor.
CEO kime denir?Türkiye’de de son yıllarda popüler bir görev olan CEO'luğun anlamı tam olarak yerini bulamadı. Şirketler Türkçe karşılığı yerine Chief Executive Officer'ın kısaltılması olan CEO'yu kullanmayı yeğliyor. Ancak, bu durum dil uzmanlarından tepki görüyor. CEO'nun görev alanı, yaptığı iş konusunda farklı görüşler ortaya atılıyor. Bazı Avrupalı ve ABD'li şirketler, CEO'nun konumunu, ‘Genel müdürün üstü, ancak yönetim kurulu başkanının altı' diye tanımlarken, beyin avcısı olarak faaliyet gösteren danışmanlık şirketleri, Türkiye'de CEO'nun görevini ‘İcra Kurulu Başkanı' olarak tanımlıyor. Danışmanlar, profesyonel CEO'ların şirketin geleceğine yön veren kişiler olduğunu belirtiyor. Bugün CEO'nun itibarı kurumun itibarı ile aynı değere sahip.