Şirketler vakıfların yerini alıyor
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2008 10:50
Kurumsal Sosyal Sorumluk Derneği (KSSD) Başkanı Serdar Dinler, toplumun eskiden vakıflardan beklediklerini şimdi şirketlerin sosyal sorumluluk projelerinden beklediğini söyledi.
Dinler, yaptığı açıklamada, kurumsal sosyal sorumluluk bilincini yerel ve ulusal düzeye taşımayı amaçlayan derneklerinin, 2005 yılında kurulduğunu ve şirketleri temsil eden 61 üyesinin bulunduğunu bildirdi.
Serdar Dinler, Türkiye'deki kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarının Osmanlı İmparatorluğuna kadar uzandığını, bu dönemde sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik alanlarında faaliyet gösteren vakıfların, devletin temel kurumsal mekanizmasını oluşturduğunu ifade etti.
Toplumun vakıflardan beklediklerini artık şirketlerin sosyal sorumluluk projelerinden beklediğini anlatan Dinler, “Artık devlet baba yok, şirket baba var. Toplumun şirketlerden beklentisi, vakıf felsefesinde olduğu gibi bağış ve hayırseverlik faaliyetlerinde de bulunmalarıdır” dedi.
Şirketlerin, daha iyi bir toplum ve daha iyi bir çevre için gönüllü olarak katkıda bulunması gerektiğinin altını çizen Dinler, Türkiye'de son dönemlerde şirketlerin, sosyal sorumluluk kapsamında daha bilinçli ve uzun vadeli stratejiler geliştirdiğini ifade etti.
-KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK ÇALIŞMA GRUBU-
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Şirket İşleri Komisyonu Başkanı Ali Kibar öncülüğünde Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çalışma Grubu oluşturulduğunu belirten Dinler, bu grubun, TÜSİAD'a üye olan şirketlerin sosyal sorumluluk faaliyetlerini yapısal ve kurumsal hale getirmeyi amaçladığını bildirdi.
Grubun, ilk toplantısını iki hafta önce İstanbul'da yaptığını anımsatan Dinler, toplantıya davet edilen Avrupa Parlamentosu Kurumsal Sosyal Sorumluluk Raportörü Richard Howitt'in, Avrupa ve dünyadaki sosyal sorumluluk uygulamalarını anlattığını söyledi.
Dinler, Howitt'in, Türkiye'nin uzun yıllara dayanan bir dayanışma ve hayırseverlik kültürü olduğunu, sosyal sorumluluk konusunda gerekli hamlelerin yapılması halinde Türkiye'nin AB pazarında rekabetçi güce sahip olacağını anlattığına dikkati çekti.
Serdar Dinler, AB'ye uyum sürecinde kurumsal sosyal sorumluluğun daha etkin kullanılması amacıyla çeşitli eğitim çalışmaları yaptıklarını sözlerine ekledi.
-KURUMLARDA SOSYAL SORUMLULUK-
Kurumlarda sosyal sorumluluk kavramı 1950'leri yıllara dayanıyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar tarafından yayımlanan bildirilerde öneminden sıkça bahsedilen bu kavram, OECD'ye üye ülkelerce geliştirildi.
Sosyal sorumluluk kavramı ABD, Avrupa, Asya ve Orta doğu'dan 60 uluslararası şirketin önderliği ve mali katkısı ile desteklenen Uluslararası İş Dünyası Liderleri Forumu (IBLF) tarafından yaygın hale getirildi.
Serdar Dinler, Türkiye'deki kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarının Osmanlı İmparatorluğuna kadar uzandığını, bu dönemde sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik alanlarında faaliyet gösteren vakıfların, devletin temel kurumsal mekanizmasını oluşturduğunu ifade etti.
Toplumun vakıflardan beklediklerini artık şirketlerin sosyal sorumluluk projelerinden beklediğini anlatan Dinler, “Artık devlet baba yok, şirket baba var. Toplumun şirketlerden beklentisi, vakıf felsefesinde olduğu gibi bağış ve hayırseverlik faaliyetlerinde de bulunmalarıdır” dedi.
Şirketlerin, daha iyi bir toplum ve daha iyi bir çevre için gönüllü olarak katkıda bulunması gerektiğinin altını çizen Dinler, Türkiye'de son dönemlerde şirketlerin, sosyal sorumluluk kapsamında daha bilinçli ve uzun vadeli stratejiler geliştirdiğini ifade etti.
-KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK ÇALIŞMA GRUBU-
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Şirket İşleri Komisyonu Başkanı Ali Kibar öncülüğünde Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çalışma Grubu oluşturulduğunu belirten Dinler, bu grubun, TÜSİAD'a üye olan şirketlerin sosyal sorumluluk faaliyetlerini yapısal ve kurumsal hale getirmeyi amaçladığını bildirdi.
Grubun, ilk toplantısını iki hafta önce İstanbul'da yaptığını anımsatan Dinler, toplantıya davet edilen Avrupa Parlamentosu Kurumsal Sosyal Sorumluluk Raportörü Richard Howitt'in, Avrupa ve dünyadaki sosyal sorumluluk uygulamalarını anlattığını söyledi.
Dinler, Howitt'in, Türkiye'nin uzun yıllara dayanan bir dayanışma ve hayırseverlik kültürü olduğunu, sosyal sorumluluk konusunda gerekli hamlelerin yapılması halinde Türkiye'nin AB pazarında rekabetçi güce sahip olacağını anlattığına dikkati çekti.
Serdar Dinler, AB'ye uyum sürecinde kurumsal sosyal sorumluluğun daha etkin kullanılması amacıyla çeşitli eğitim çalışmaları yaptıklarını sözlerine ekledi.
-KURUMLARDA SOSYAL SORUMLULUK-
Kurumlarda sosyal sorumluluk kavramı 1950'leri yıllara dayanıyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar tarafından yayımlanan bildirilerde öneminden sıkça bahsedilen bu kavram, OECD'ye üye ülkelerce geliştirildi.
Sosyal sorumluluk kavramı ABD, Avrupa, Asya ve Orta doğu'dan 60 uluslararası şirketin önderliği ve mali katkısı ile desteklenen Uluslararası İş Dünyası Liderleri Forumu (IBLF) tarafından yaygın hale getirildi.