Sıradan bir av partisi yüzünden az kalsın Kırım’ı kaybedecektik

Güncelleme Tarihi:

Sıradan bir av partisi yüzünden az kalsın Kırım’ı kaybedecektik
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2005 00:00

Kırım hanlarından Mehmed Giray, 1610’lu yıllarda Sultan Birinci Ahmed’le beraber ava çıkmış ve padişahın kovaladığı ceylánı okla vurup öldürünce ‘saygısızlık ettiği’ gerekçesiyle Yedikule Zindanı’na kapatılmıştı. Hapisten kaçan Mehmed Giray bir ara Kırım’a yeniden Han yapıldı ama Osmanlı İmparatorluğu’nun başına belá kesildi. Bir ceylán yüzünden başlayan tartışma, Osmanlı Devleti’ni daha sonra senelerce uğraştıracaktı.

Kırım hanlarından Mehmed Giray, 1610’lu yıllarda Sultan Birinci Ahmed’le beraber bir av partisindeyken padişahın kovaladığı ceylánı vurup öldürünce dedikodular çıkmış ve Tatar Hanı’nın aslında padişahı öldürme niyetinde olduğu yolundaki söylentiler alıp başını yürümüştü. Mehmed Giray bunun üzerine hapse atılmış ancak bir süre sonra akıllara durgunluk veren bir oyunla zindandan kaçmış fakat tekrar yakalanmıştı.

Mehmed Giray İstanbul’a gelmeden önce isyan edip devleti uzun süre uğraştırmış, zamanın veziriazamı Nasuh Paşa ise Giray’ın devletin başına daha fazla belá olmasını önlemek için Kırım’a haber göndererek isyancı Han’ı tatlı dille İstanbul’a davet etmişti. Mehmed Giray 1613’te adamlarıyla birlikte İstanbul’a gelmiş ve Şeyh Vefa türbesi yakınlarındaki bir saraya yerleştirilmişti.

Sultan Ahmed, bir süre sonra Edirne’ye giderken, Mehmed Giray’ı da maiyetine aldı. Mehmed Giray bu sırada zaten Nasuh Paşa aracılığıyla padişahla münasebetlerini güçlendirmeye çalışmaktaydı. Ancak, Edirne’de yaşanan garip bir olay Mehmed Giray’ın Yedikule Zindanı’na gönderilmesine sebep oldu.

Birinci Ahmed, seyahat sırasında çıktığı avda bir ceylánın peşine düştü ama Mehmed Giray da bir başka taraftan ortaya çıkarak padişahın kovaladığı ceylánı ok atıp öldürdü. Sultan Ahmed, Osmanlı protokolüne göre büyük küstahlık sayılan bu harekete fena halde kızdıysa da önceleri birşey demedi. Ama sultanın adamları, ‘Saadetli padişahımız bu hayırsız Tatar’ı niçin yakınına alır? Eğer bu kötü huylu düşman ceylána attığı oku avının peşinde koşan hünkárımıza atmış olsaydı, Allah göstermesin hal nice olurdu? Tutalım ki Tatar’ı bin parça etseydik Allah’ın halifesinin mübarek vücuduna derman bulabilir miydik? Böyle bir hayırsızı ve edepsizi padişahın yakınından uzaklaştırıp terbiye için uzun müddet hapse atmak lazımdır’ diye söylenmeye başlayınca padişahın tavrı değişti. Hükümdar, Mehmed Giray’ın İstanbul’a götürülmesini Yedikule zindanına hapsedilmesini emretti.

Mehmed Giray, bu emir üzerine senelerce Yedikule Zindanı’nda kaldı ve Genç Osman’ın 1618’de tahta geçtiği gün İstanbul’da yapılan şenliklerden istifade ederek hapisten kurtulmak için filmleri aratmayacak bir maceraya atıldı. ‘Yeni padişahın tahta geçiş merasimlerine adamlarımın da katılması gerekir’ diyerek 40 adet at kiraladı ve atları Yedikule’ye getirtti, bütün adamlarını atlara bindirdi ve birine de kendi bindi. Yedikule Kalesi’nin komutanı Kemal Ağa’ya ‘Ağa, çıkıp gitsem ne ederdin?’ diye şaka yapmaya başladı, Kemal Ağa da ‘Háşá, bana bu kötülüğü yapmazsınız’ dedi ama Mehmed Giray, bu konuşmadan sonra atını aniden dışarı sürüp ağanın şaşkın bakışları arasında doludizgin kaçmaya başladı.

Firar haberi kısa sürede İstanbul’da dilden dile dolaşarak saraya kadar ulaştı. Sadrazam vekili Mehmed Paşa, Mehmed Giray’ı yakalatmak için derhal denizden ve karadan asker gönderdi. Askerler, hızla Varna taraflarına ulaşıp Mehmed Giray’ın kaçış yolunu kestiler. Mehmed Giray o sırada bugün Bulgaristan sınırları içerisinde kalan Prevadi’ye ulaşmıştı. Kasaba halkı önceden aldıkları emir üzerine Tatarlar’ı yakalamak için bölgeyi araştırmaya başladılar, Mehmed Giray’ı ikindi vakti bir ağacın gölgesinde dinlenirken bulup yakaladılar. Mehmed Giray tekrar Yedikule’ye hapsedildi, bir müddet sonra da Rodos’a sürüldü.

Kaçak Kırımlı’nın şansı daha sonra oldukça yáver gitti. Veziriazam Mere Hüseyin Paşa, Mehmed Giray’ı 1623 Nisan’ında Kırım’a ‘Han’ tayin ettirdi, kardeşi Şahin Giray da ‘kalgay’, yani veliahd yapıldı.

Ama, Mehmed ve Şahin Giray kardeşler Kırım halkına dayanılmaz zulüm yaptıkları gibi, Osmanlı İmparatorluğu’na itaatten de ayrıldılar. Mehmed Giray, 1623’te Dördüncü Murad’ın tahta geçişini tebrik edip hediyeler sunmak için İstanbul’a giden Rus elçisini öldürüp hediyelere el koymaktan bile çekinmeyince 1623’te azledildi fakat azil de bir işe yaramadı ve yeniden isyan ederek ölümüne kadar devleti uğraştırdı.

Sorular ve cevaplar (Mehmet Nuri YILMAZ)

Sahurun belli bir vakti var mıdır? Sahura kalkarak yemek yesek ve niyet etmesek, sonra orucumuzu yesek ne olur?

Kenan MİRZALİ

İmsak vaktine kadar sahur yemeği yiyebilirsiniz. İkinci sorunuza gelince; Kuran diyor ki: ‘Bu aya yetişen orucunu tutsun.’ Geçerli bir mazeret olmadan orucunu yiyen büyük günah işlemiş olur. Buna rağmen, niyet etmeyip orucunu yiyen kişi başka bir gün kaza eder. Ancak, şunu hemen ilave edelim ki oruç ramazan ayında farz kılınmıştır. Kasten orucunu yiyen kişi, senenin bütününü tutsa ramazandaki orucun faziletini yakalayamaz.

Yurtdışından yazıyorum. Sahura kalktım, niyet ettikten sonra o gün aniden uzun bir yolculuğa çıkmamız icap etti. Seferi olabilir miyim?

A. KARA

Elbette seferi olur, sair günde tutamadığınız orucu kaza edersiniz.

Abim ve oğlu benimle birlikte yaşıyorlar. İkisi de işsiz. Yeğenim 19 yaşında. Bunların fitresini vermem gerekir mi?

Naz LARA

Abinizin ve yeğeninizin fitrelerini vermekle yükümlü değilsiniz. Ancak istiyorsanız verebilirsiniz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!