Güncelleme Tarihi:
Başbakan Yılmaz, Nesim Malki ve Yener Kaya cinayetlerinin birbiriyle bağlantılı olduğunu belirtti ve ‘‘Bu cinayetlerle, Susurluk kesinlikle iç içe’’ dedi. Bütün çete bağlantılarının bilindiğini söyleyen Yılmaz, herşeyin en fazla 3 ay sonra açığa çıkacağını iddia etti.
Tefeci Nesim Malki'nin öldürülmesinin üstündeki sır 3 yıl sonra aydınlığa kavuşurken, şimdi sıra Borsacı Yener Kaya cinayetine geldi. Nesim Malki'nin kara paralarını Borsa'da değerlendirerek aklayan ve ondan 3 gün sonra otomobilinin içinde yakılarak öldürülen Kaya ile ilgili sis perdesi de yavaş yavaş dağılmaya başladı. Malki'nin senetlerini elinde tuttuğu belirtilen Kaya'nın, bu senetleri almak isteyenler tarafından öldürüldüğü anlaşıldı. Başbakan Mesut Yılmaz da Malki ve Kaya cinayetlerinin birbiriyle bağlantılı olduğunu belirterek, ‘‘Malki ve Yener Kaya cinayetleri ile Susurluk kesinlikle iç içe’’ diye konuştu. Yılmaz, bütün çete bağlantılarının kendisi ve devlet tarafından bilindiğini belirterek, ‘‘Şimdi herşey delillendiriliyor. Bir, en fazla 3 ay sonra herşey açığa çıkacak’’ dedi.
Yıllardır 'Faili meçhul' olarak kalan Nesim Malki cinayeti geçtiğimiz günlerde tetikçilerden Mehmet Sümbül'ün sahte kimlikle pasaport alarak yurtdışına kaçmak isterken yakalanmasının ardından çorap söküğü gibi çözülmeye başlandı.
ÇORAP SÖKÜĞÜ
Sümbül'ün sorgulaması sonucu elde edilen bilgiler ışığında Macaristan'da sahte kimlikle yakalanan 'Tetikçi' Oğuz Işıklı, Macar yetkililer tarafından bırakıldı, ancak olayın ardındaki kişiler, eyleme katılanlar, yardımcı olanlar ve bu kişilerin bağlantıları tek tek gün ışığına çıktı.
Sümerbank'ın özelleştirilmesiyle başlayan ve Nesim Malki ile Yener Kaya'nın öldürülmesine kadar giden süreç içindeki karanlık ilişkiler aydınlanmaya başladı. Malki'nin Sümerbank'ı alan işadamı Hayyam Garipoğlu'na verdiği 26 milyon dolarlık borcun ardından Bursalı 'Zeytin Kralı' Erol Evcil ile kurduğu milyonlarca dolarlık para alış verişi yüzünden öldürüldüğü belirlendi. Evcil ile Fransa'da tutuklanan Alaattin çakıcı arasındaki bağlantının çözülmesinin ardından 'Zeytin Kralı'nın Malki'yi milyonlarca dolarlık borcunu ödemesi için sıkıştırdığı gerekçesiyle adamlarına öldürttüğü ortaya çıktı.
3 GÜN SONRA
28 Kasım 1998'de Bursa'da öldürülen Malki'den sadece 3 gün sonra, 1 Aralık 1995'te de İstanbul'da Yener Kaya öldürüldü. DYP'nin İstanbul 1. bölgeden, 13'üncü sırada milletvekili adayı, para piyasalarının tanınmış siması Yener Kaya, dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in milletvekili adayları ile Ankara'da yaptığı toplantının ardından saat 21.00 uçağıyla İstanbul'a döndü. Atatürk Havalimanı'nın otoparkındaki 34 YK 487 plakalı 1990 model Mazda marka otomobili tam 2 saat 15 dakika sonra alınan Yener Kaya bir süre sonra, Mahmutbey, İstoç karşısındaki yanyolda alev alev yanan otomobilin içinde kül olmuş olarak bulundu.
DİŞİNDEN BULDULAR
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar otomobilde yanan kişinin Yener Kaya olduğu doğrularken, kimliğinin tespitinin hiç de kolay olmadığını söyledi. Dedektifler otomobilde öncelikle saat ve alyans aradı. Otomobil araştırıldığında, önce ‘‘Simit & Wesson’’ marka bir tabanca, yarım bir kelepçe ve bir kutu mermi bulundu. Saatl geçtikçe Yener'in hayatta olduğu ve olayın seneryodan ibaret olduğu söylentileri kulaktan kulağa yayıldı. İlk ipucu aile dişçisi Yarbest Kabaçıyan'dan geldi. Kaya beş yıl önce 2500 derece ısıya dayanıklı porselen diş yaptırmıştı. Dedektifler arabayı bir kez daha aradı. bulunan dişler, dişçinin arşivindeki röntgen filmleri ile karşılaştırıldığında dişlerin Yener Kaya'ya ait olduğu anlaşıldı. Otomobilde bulunan kelepçeninse Kaya'nın el ve ayaklarına bağlı olmadığı, sadece para çantası taşımak için bir güvenlik gereci olarak araçta bulunduğu belirlendi. Polis bir başka önemli gerçeği de ortaya çıkardı. Kaya'nın, içinde özel evrak ve parası olduğu çantası kayıptı.
Otomobilde yapılan incelemede bağlantı zinciri kopmuş 'Masolot' tipi bir kelepçe, 38 Kalibrelik, 'Layd Smith' adı verilen Smith Wesson marka tabanca, arka koltukta hemen tamamen yanmış cep telefonu, sayfalarının çoğu yanmış Çiller'in seçim kampanyası nedeniyle hazırladığı 'Haydi Türkiyem İleri' isimli kitap ve bazı hukuk kitapları bulundu. Olay yerinin 20 metre ilerisinde bir kutu içinde 15 adet 38 kalibrelik mermi ve kelepçe anahtarı elde edildi.
KELEPÇENİN SIRRI
Mermi kutusunun ve kelepçe anahtarlarının otomobilin uzağına nasıl gittiği belirlenemedi. Bu arada Kaya'nın sol elinden kapıya kelepçeli olduğu iddiaları ortaya atıldı. Otomobilde tek bir kelepçe bulunurken, şirket yetkilileri zaman zaman para naklinde kullanılan araçtaki kelepçenin kendilerine ait olduğunu belirttiler.
Kim Kimdir?
Yener Kaya
Kastelli'nin öğrencisi...
1950 yılında İstanbul'da doğan İsmail Yener Kaya, Saint Benoit Lisesi'ni bitirdikten sonra İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Felsefe ve Psikoloji Bölümü'ne devam etti. Buradan mezun olduktan sonra da İslam Enstitüsü'nde 2 yıl öğrenim gördü. Profesyonel iş yaşamına 1977 yılında Koç Holding'te başlayan Kaya, 1978 yılında, 'Banker Kastelli' Abidin Cevher Özden'in yanında yatırım uzmanı olarak çalıştı. Ardından Mentaş'ın İzmit Şube Müdürlüğü'ne getirildi. 1982 Haziranına kadar bu görevde kalan Kaya, 22 Ocak 1987'de İMKB'de borsa komisyonculuğu yapmaya başladı. Kaya, Yener Kaya Menkul Değerler A.Ş. ve 2K İnşaat Taahhüt, Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin Yönetim Kurulu Başkanı ve İMBK Yönetim Kurulu üyesiydi. Kaya, evli ve 3 çocuk sahibiydi.
CEZAEVİ MÜDÜRÜYMÜŞ
Yener Kaya'nın iş hayatına atılmadan önce cezaevinde müdür olarak görev yaptığı belirtildi. Elazığ ve İstanbul Paşakapısı Cezaevleri'nde müdürlük yapan Kaya'nın daha sonra Koç Holding'te ithalat servisinde çalışmaya başladığı bildirildi. Yener Kaya'nın cezaevi müdürü olduğu sırada evinin bombalandığı öğrenildi. Borsa aracı kurumunda yaklaşık 3 bin müşterisi bulunan Yener Kaya'nın sık sık ekonomik gidişten şikayetçi olduğu ve katıldığı toplantılarda bunu dile getirdiği öne sürüldü. Kaya'nın katıldığı bir yemekte, ‘‘Ekonomi iyi değil. Biz bile borsada çevirmek yerine 1.5 trilyonu faize yatırdık. Yüzde 105 faizle bu ekonomi nasıl ayakta durur’’ dediği iddia edilmişti.