Sınırda son durum: Göçmenler Meriç Nehri'nde yıkandı
Güncelleme Tarihi:
Edirne'de Yunanistan'a geçmek için bekleyen bir grup göçmen, sınırı ayıran Meriç Nehri'ne girip yıkandı. Bazı göçmenler ise nehirde çamaşırlarını yıkadı. Yunanistan sınırı geçmeyi başaran sığınmacıları dövüp, para ve kıymetli eşyalarına el koyduktan sonra elbiselerini de soyarak Türk sınırından geri gönderiyor. Prof. Dr. Nuray Ekşi, Yunanistan’ın 2011’den beri yöntemi uyguladığını ve bunun insan haklarına ve mültecilere dair hukuka aykırı olduğunu belirterek ‘Çocukların ve bebeklerin dahi ayakkabı ve çoraplarını çıkarıyorlar. Erkekleri soyup çıplak halde sınıra gönderiyorlar. Özellikle böyle yapıyorlar ki Türk askerleri acısın da onları geri alsın’ dedi.
Yunanistan'a geçiş için göçmen akınının sürdüğü Edirne'de yoğunluk Yunanların giriş ve çıkışlara kapattığı Pazarkule Sınır Kapısı ve çevresinde yaşanıyor. Yunanistan'ın sınırları kapatması üzerine göçmenlerin büyük bölümü, karşı tarafa geçmek için Meriç Nehri'ni kullanıyor.
Lastik botlarla Yunanistan'a geçenlerin yanı sıra geçiş için bekleyen bir grup göçmen de Edirne'de Yunanistan sınırına sıfır Meriç ve Arda nehirlerinin birleştiği noktada bekliyor. Bu bölgedeki yaklaşık 30 göçmen, soğuk havaya rağmen nehir ortasında oluşan adacıktan suya girip yıkandı.
Bazı göçmenler, nehirde çamaşırlarını da yıkadı. Göçmenler, daha sonda ateş yakarak ısınırken yıkadıkları çamaşırlarını da bu ateşte kuruttu. Göçmenlerin suda temizlenip çamaşırlarını yıkadığı sırada Yunanistan'a ait helikopterle uçuş yapıldığı görüldü.
YUNANİSTAN NEDEN SOYUYOR?
Yunanistan sınırı geçmeyi başaran sığınmacıları dövüp, para ve kıymetli eşyalarına el koyduktan sonra elbiselerini de soyarak Türk sınırından geri gönderiyor. Prof. Dr. Nuray Ekşi, Yunanistan’ın 2011’den beri yöntemi uyguladığını ve bunun insan haklarına ve mültecilere dair hukuka aykırı olduğunu belirterek ‘Çocukların ve bebeklerin dahi ayakkabı ve çoraplarını çıkarıyorlar. Erkekleri soyup çıplak halde sınıra gönderiyorlar. Özellikle böyle yapıyorlar ki Türk askerleri acısın da onları geri alsın’ dedi.
Uluslararası Göç Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Nuray Ekşi Hürriyet’e şunları anlattı:
‘Yunanistan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olmasına rağmen sınırdan, Meriç Nehri’nden, kara toprağından Yunanistan’a geçmek isteyenlere ateş açıyor, göz yaşartıcı bomba ve sis bombası kullanıyor. Paralarına, cep telefonlarına özellikle el koyuyor. 2011’den yılından beri Yunanistan sistematik bir şekilde bunu yapıyor. Türkiye-Yunanistan sınırına da bu şekilde en ufak geçişte çocukların dahi ayaklarındaki çorapların, ayakkabılarını çıkararak, erkeklerin komple belden yukarı soyulmuş bir vaziyette ayaklarındaki ayakkabılarını dahi çıkarttırarak, onları darp ederek, üzerlerinde ne varsa alarak, feci bir şekilde kadınlara da şiddet uygulayarak Türkiye’ye gönderiyor. Niye her şeylerini çıkartıp üstlerini alıyor? Çünkü acısın bunlara, Türkiye sınırındaki Türk muhafızları, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın personeli bunları alsın diye. Hatta Yunanistan, bizim yurt dışına ihracat yapan tırları durdurarak bu şekilde sınırda kendi yakaladığı göçmenleri bu tırlara yükleyerek, tırlara; ‘Aksi takdirde size ceza keseriz, Bunları Türkiye sınırına götüreceksiniz’ diye tehdit ederek Türkiye’ye gönderiyor. Yani Yunanistan, bugünlerde, son haftada değil, ta 2011 yılından beri sürekli uluslararası insan hakları metinlerini ihlal ediyor’ (MUSA KESLER / HÜRRİYET)