Güncelleme Tarihi:
Köy okulunda okul öncesi öğretmeni olan Selda Deveci, kukla ‘Kurabiye’ ile birlikte yaptığı derslerle öğrencilerini hem eğlendiriyor hem de kalıcı öğrenmeyi sağlıyor. Derslerini 5 yıldır Kurabiye adını verdiği kuklayla birlikte işleyen Selda öğretmen bu yöntemin çocuklardaki dikkat eksikliğini önlemek için çok yararlı olduğunu söylüyor. Ancak Selda öğretmen kukla Kurabiye’nin çocuklarla en iyi şekilde iletişim kurabilmesi için epey uğraştığını, vantrologluk, ritim ve perküsyon eğitimleri aldığını belirtiyor.
Selda Deveci 2008’de Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi bölümünden mezun olduktan sonra Adapazarı’nın Gölkent köyünde göreve başladı. Daha sonra Kocaeli’nin Solaklar köyüne tayini çıktı. Öğretmenliğinin ilk yıllarında kaynaştırma öğrencilerinin ilgisini çekmekte, gelişimlerini sağlamakta hatta bazen onlarla diyalog kurmakta zorlanıyordu. 8 yıl önce sınıfındaki otizmli bir öğrencisi onda ‘farklı bir öğretim yöntemi bulma’ ihtiyacı doğurdu. Selda öğretmen, uyguladığı sıra dışı öğretim yöntemini ve kazanımlarını şöyle anlattı:
KURABİYE GELİNCE ‘AĞLAYAN’ KALMADI
“Sınıfımda bir otizmli öğrencim vardı. Krizlere giriyordu, kendine vuruyordu. O ağlıyordu ben ağlıyordum. Ama ona bir türlü ulaşamıyordum. Ayrıca sınıfta başka kaynaştırma öğrencilerim de vardı. İşte o günlerde öğrencilerim için bildiklerimden daha fazlasını yapmam gerektiğini fark ettim. Onları topluma kazandırmak ve gelişimlerini sağlamak için ‘neler yapabilirim’ sorusu beni bir yandan vantrolog eğitimine bir yandan da dikkat geliştirme üzerine ritim ve perküsyon çalışmalarına yöneltti. Özel kurslardan eğitim aldım. Daha sonra bu yöntemin özellikle temel eğitimdeki tüm çocuklara faydalı olduğunu fark ettim. Böylece Kurabiye 5 yıl önce hayatıma girdi. Down Sendromlu bir öğrencim sınıfta oyunlar oynanırken yüksek sesten korkup masanın altına giriyor ve kulaklarını kapatıyordu. İki ay boyunca biz de Kurabiye ile birlikte onun yanına girip masanın altında ders yaptık. Bana güvendi, Kurabiye’yi sevdi. Onun sayesinde Kurabiye benim hayatımda daha kalıcı hale geldi. Kurabiye hayatıma girdiğinden beri sınıfımda ağlayan, uyum sağlayamayan hiçbir öğrencim kalmadı.
SINIFIN VE EĞİTİMİN BİR PARÇASI
Kurabiye başlarda sadece sınıfta masal anlatıp bir iki şarkı söylüyordu. Sınıfa girmek istemeyen çocuklar için çok ilgi çekici oluyordu. Aynı şekilde benimle konuşmaya utanan öğrencilerimin sanki Kurabiye’yi konuşturan ben değilmişim gibi onunla sohbet ettiklerini fark ettim. Bunun büyüsünü yaşadım. Masal saatiyle başladık ve öğretimin bir parçası haline geldi. Kurabiye ile birlikte ders işliyoruz. Mesela 10’ar 10’ar saymaları öğreteceğiz. Kurabiye sayıyor çocuklar peşinden geliyor. Müzik dersinde çocuklar ona eşlik ediyor. Bir deney yaparken malzemeleri ve işi Kurabiye tarif ediyor. Dümdüz bir öğretimdense işin içine bir kukla girince daha da farklı oluyor. Bence her öğretmen bu eğitimi almalı. Çünkü öğrenciler üzerinde mucizevi bir etkisi var. Bazen 10 öğrencili sınıfımın 7-8’inde dikkat dağınıklığı problemi olduğunu gördüm.Kuklayla birlikte beden, ritim ve perküsyon eğitimi sayesinde dikkat ve öğrenme güçlüğünü daha kolay aşıyoruz.
KURABİYE’DEN MESAJ VAR
Sınıfta çocukların arkadaşı olan Kurabiye miniklere şu mesajı veriyor.
Merhaba ben Kurabiye. 5 yaşındayım. Anasınıfına gidiyorum. Okulda bir sürü arkadaşım var. Onlarla oyun oynamayı, masal anlatmayı, deney yapmayı seviyorum.Ben çok meraklı bir kuklayım. Her şeyi araştırmak, öğrenmek istiyorum. Okulda bazen özel durumu olan arkadaşlarım oluyor, hemen sarılıyoruz. Selda ile birlikte hikayeler anlatıyoruz. Birlikte daha fazla çocuğa ulaşıp daha çok masallar anlatacağız. Selda bana “Sen benim mucizemsin” diyor. O zaman daha çok çocuğu aydınlatmaya devam edeceğiz.