Güncelleme Tarihi:
Hasara bakmak için de biraz gittikten sonra durup aracını emniyet şeridine çekti. Bu sırada Koç Üniversitesi öğrencisi Faruk Kalkavan’ın (24) kullandığı ve çok süratli olduğu iddia edilen cip, girilmesi yasak olan emniyet şeridine girerek Sinem Yalçın’a hızla çarptı. Yalçın, ağır yaralanırken yanındaki Elif Çelik bariyerin arkasına atlayıp canını zor kurtardı.
Faruk Kalkavan, yan yatıp yaklaşık 20 metre sürüklenen cipten çıktıktan sonra genç kızı ölüme terk edip kaçarken bütün kemikleri kırılan ve kaldırıldığı hastanede 12 ünite kan verilen Sinem Yalçın, doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti.
Polis, kaçan cip sürücüsünün peşine düşerken ertesi gün aracı kullandığını iddia eden Ahmet isimli bir kişi, Çengelköy Polis Merkezi'ne gelerek teslim olsa da polisi kandıramadı. Yapılan soruşturmada aracı kullanan kişinin Faruk Kalkavan olduğu belirlendi ve gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Kalkavan, tutuklanarak cezaevine gönderilirken, soruşturmayı yürüten savcılık tarafından hazırlanan iddianamede Faruk Kalkavan hakkında ‘bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İLK DURUŞMADA SERBEST BIRAKILDI, KAYIPLARA KARIŞTI
Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Faruk Kalkavan, 3 ay cezaevinde kaldıktan sonra ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kalkavan, yaklaşık 11 ay süren dava sonucunda ise ‘bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan 5 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararın ardından dosya Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, tam 28 ay sonra Faruk Kalkavan’a verilen 5 yıl 4 ay hapis cezasını onadı. Ancak bu kararın ardından Faruk Kalkavan kayıplara karıştı.
FARUK KALKAVAN İÇİN KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILDI
Yalçın ailesi ise Kalkavan’ın yakalanması için hukuk mücadelesi başlattı. İddiaya göre, Amerika’ya kaçtığı belirlenen Kalkavan için kırmızı bülten çıkarıldı. Ancak firari Kalkavan, Amerika ile Türkiye arasında suçlu iadesi anlaşması olduğu için yakalanacağını anlayınca kez de Belarus’a kaçtı. Belarus’un Minsk şehrine yerleşen Kalkavan, üniversitede dil eğitimi almaya başladı. Kurulan bir madencilik şirketinin de başına geçti.
BELARUS’TA GÖZALTINA ALINDI
Kalkavan’ın adresinin belirlenmesinin ardından harekete geçen Adalet Bakanlığı yetkilileri, Belarus hükümetiyle iletişime geçti. Kalkavan, 8 Kasım 2011 tarihinde Belarus polisince gözaltına alındı. İki ülke arasında karşılıklı olarak suçluları iade anlaşması olmadığı için Türk ve Belarus’lu yetkililer arasında aylar süren görüşmeler sonunda netice verdi. Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol Daire Başkanlığı yetkilileri, 9 Ağustos 2012 tarihinde Faruk Kalkavan’ı Türkiye’ye getirdi. Kalkavan, kalan cezasını çekmek üzere Ümraniye Cezaevi’ne konuldu. 3 ay burada kaldıktan sonra da 3. Yargı paketi kapsamından yararlanarak Kartal H Tipi Açık Cezaevi’ne nakledildi. Burada cezasının 14 ayını tamamlayan Kalkavan, denetimli serbestlikten tahliye yolu açılınca da 4 Şubat 2014’te tahliye edildi.
10 YILDIR BİTMEYEN ACI
Yalçın ailesi, ölümünün 10. yıldönümünde kızlarının mezarına giderek gözyaşı döküp, mezara beyaz duvak koydu. 10 yıl önce yaşamını yitiren kızlarının acısını hala içinde hissettiklerini söyleyen anne Neşe Yalçın, “Sinem toprakta ama katili elini kolunu sallayarak geziyor. Ama vicdanı rahat mı onu bilemiyorum. Onu Allah’a havale ediyorum. Bir gün onlar da bu acıyı çekecek. Kocaman bir 10 yıl oldu aramızdan ayrılalı ama Sinem hep yanımdaymış gibi. Bugün de yavruma beyaz duvak getirdim, yüzünü örtmek istedim. Sinem’i duvaklı gelin edemedim. O yüzden böyle mezarına getirdim duvağı. Allah bunu yapanların yanına bırakmasın. Onlara gün yüzü göstermesin. Yattıkları kalktıkları yer cehenneme dönsün. Bizim dünyamızı kararttılar, onların da dünyası kararsın. Kızım öldüğünden beri her sabah kalktığımda bu şekilde Allah’a dua ediyorum. Kazaya neden olan Faruk Kalkavan cezaevinden çıktı ve rahat rahat işini yapıyor” dedi.
“ÇOK BÜYÜK HAYALLERİ VARDI”
Kızının çok büyük hayalleri olduğunu söyleyen Neşe Yalçın, “Yavrum Güzel Sanatlar bitirmişti ve moda tasarımcısıydı. Çok güzel hayalleri vardı. Dünya çapında bir modacı olmak istiyordu. Bir karıncayı bile incitmezdi. Benim yavrum çok üşürdü. Şimdi buz gibi yerde yatıyor. Çok farklı duygular içerisindeyim. Hiç unutulmayacak Sinem. Biz mezara gidinceye kadar, Sinem’e kavuşuncaya kadar aynı acıyı yaşayacağız. Bitmiyor bu acı. Allah kimseye yaşatmasın” dedi.
Baba Sinan Yalçın ise “Faruk Kalkavan kazadan sonra tutuklandı ve cezaevine konuldu. 3 ay cezaevinde yattıktan sonra serbest bırakıldı. Önce Pensilvanya’ya gitti. Sonra suçlu iade anlaşmamız olduğu için orada yakalanacağını anlayınca Belarus’a gitti. Türk adaleti onu oradan getirdi. Toplam 6 ay cezaevinde yattı. Ondan sonra da denetimli serbestlikle çıktı. Şimdi geziyor, tozuyor, işini yapıyor. Şu anda da Amerikan Remax şirketinin Türkiye ve Azerbaycan distribütörlüğünü aldı. Dünyanın her yerinde marketing sistem uyguluyor. Böyle bir suçluya nasıl verdi Remax şirketi onu da bilmiyorum. Çünkü Faruk Kalkavan bir katildir ve cinayet işlemiştir. Her Cuma günü buraya gelip kızımızın başında ağlamaktan başka yapacağımız bir şey kalmadı. 10 yıldır kızımızdan ayrıyız. Biz kendimizi çok yalnız hissediyoruz. Kızımız dünyadaki en güzel şeylere sahipti, donanımlıydı. Türkiye’de ilk defa gelinlik ihracatı yapan benim kızımdı. Türk bayrağını yurt dışında Amerika’da, Almanya’da dalgalandırmıştı” dedi.