A.A
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2010 14:10
İzmirli Moran çiftinin, yaşlılık nedeniyle artık taşıyamadıkları spastik kızları 30 yaşındaki Sinem'in yaşamını kolaylaştırmak için Balçova ilçesinde zemin kattaki bir eve taşınarak, apartman girişine yaptırdıkları portatif rampa, apartman sakinlerinin imza toplayıp belediyeye başvurmasıyla kaldırıldı.
Moran çifti ise kızlarının dışarı çıkabilmesi için Başbakanlık İnsan Hakları Kurulu'na başvuruda bulundu.
Sinem'in babası Mehmet Rıfat Moran (69), yaptığı açıklamada, yıllar boyunca İzmir'de apartmanların 2. veya 3. katlarında oturduklarını, bu süre içinde engelli kızını hep kucağında taşıyarak sokağa çıkardığını belirtti.
Yaşının ilerlediğini ve belinin ağrıdığını anlatan Mehmet Rıfat Moran, eşi ve kendisinin artık Sinem'i kucakta taşıyamadığını, öldükten sonra da kızlarının rahat şekilde hayati ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, tedavisini sürdürebilmesi için Balçova Hale Sokak'taki Umut Apartmanı'nın zemin katına 3 ay önce taşındıklarını anlattı.
Yeni eve taşındıktan sonra Sinem'in akülü arabasıyla sokağa çıkmasını sağlayacak yaklaşık 3 metre uzunluğunda bir rampa yaptırdıklarını ve apartmanın iç girişindeki merdivenlerin üzerine yerleştirdiklerini kaydeden Moran, herkesin kolaylıkla kullanabileceği bu rampadan bazı apartman sakinlerinin rahatsız olduğunu ve kaldırılması için topladıkları imzayı Balçova Belediyesine ulaştırdıklarını ifade etti.
Belediye yetkililerinin, “apartman sakinlerinin rızası olmadığı” için rampanın kaldırılmasını istediklerini belirten baba Moran, “Belediye yetkilileri, konuyla ilgili araştırma yapacaklarını, bir komisyon kurulacağını, daha sonra rampanın kullanılmasının belki mümkün olabileceğini söylediler ama 2,5 aydır kızım evde hapis. Rampa da evin salonunda bekliyor. Biz de konunun çözümü için Başbakanlık'a bağlı İzmir İl İnsan Hakları Kurulu'na başvuruda bulunduk” diye konuştu.
Mehmet Rıfat Moran, rampanın kaldırılmasını isteyen bazı apartman sakinlerinin kendilerini taciz ettiğini, kendisine saldırdığını, bu nedenle aile olarak polisten yardım istediklerini de iddia etti.
Anne Moran: “Depresyon ilaçları kullanıyoruz”
Sinem'in annesi Nermin Moran da (64), üç kızı olduğunu, en son kızını yüksek tansiyon nedeniyle erken doğurmak zorunda kaldığını, bebeğin spastik olduğunu anlattı.
Sinem'i yıllarca sırtında, kucağında ya da arabasında okula, fizik tedaviye, doktora götürdüğünü anlatan anne Moran, zorluklarla geçen bir ömrün en zor aylarını ise “rampa” nedeniyle yaşadıklarını kaydetti.
Satın aldıkları ev için sevinemediklerini anlatan Nermin Moran, şunları söyledi:
“Eşim de ben de kızım da depresyon ilacı kullanıyoruz artık. Sinem sürekli evde kaldığı için kasılmaları arttı. Geceleri uyuyamıyor. Ağlama krizine giriyor. Zaten tuvalete bile benim desteğimle gidiyor. Bütün gün evde kitap okuyor, bilgisayarla oyalanıyor. Zor bir hayatımız oldu. Sinem ameliyatlar geçirdi, hep engellerle savaştık. Ama ilk defa başkaları tarafından bu kadar kısıtlanıyoruz.
En büyük hayalim, Sinem'le beraber yürüyerek dışarı çıkmak ve gezmek. Anne-kız diğer çocuklarımla dolaşıyoruz. Neyse buna da şükür diyoruz. Çünkü en azından aklı yerinde ve biz böyle yaşamayı kabul ettik.”
Anne Nermin Moran, bugüne kadar kızı için elinden gelen her şeyi yaptığını, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bile konuyu götüreceğini söyledi.
Sinem: “Suçlu gibiyim”
Sinem Moran, yeni evi internette görüp beğendiğini ve anne babasının kendisini kırmayarak Balçova'daki bu evi satın aldığını söyledi.
Eve taşınmadan önce hayaller kurduğunu, özgür olacağını düşündüğünü, sosyal yaşama katılmak istediğini ifade eden Sinem Moran, şunları anlattı:
“Rampanın benim için anlamı özgürlüktü. Şimdi eve hapsolmuş bir insan kendini nasıl hissederse öyleyim, suçlu gibiyim, cezalı gibiyim. Sürekli ağlıyorum, depresyon ilaçları kullanıyorum. Bunu değiştirmek için bütün kanuni haklarımı kullanacağım, bana hayatı yasaklayamayacaklar. İnsanlık dışı bir olay bu, Amerika'da suçluları eve kapatıyorlar.
Genç bir kızım ama hiçbir özel hayatım yok. Bütün bu durum, hastalığımı etkiliyor, kasılmalarım artıyor. Artık dünyanın adaletsiz bir yer olduğunu düşünmeye başladım. Sadece yasal haklarımı istiyorum. Okula giderken de dışlanmışlığım olmuştu, ama bu kadar değildi, bundan sonra özgür olmak istiyorum.
Yine de bir umudum var, bir sevdiğim de var. İnternette görüşüyoruz, o da engelli, rampa konulursa belki beni ziyarete gelebilir.”
Sinem Moran, Türkiye'de yaşayan engellilerin bu tür sorunlarla sıklıkla karşılaştığını ve bir süre sonra mücadeleden vazgeçtiğini belirterek, kendisinin vazgeçmeyeceğini, yarım kalan eğitimi tamamlayarak meslek sahibi olmayı planladığını da anlattı.
-Belediye yetkilileri: “Apartman içine karışamıyoruz”
Balçova Belediyesi yetkilileri ise yaptığı açıklamada, apartmanda yaşayan bazı komşuların, rampanın kaldırılması konusunda kendilerine şikayette bulunduğunu, ancak belediye olarak apartman içine karışamadıklarını, sorunun apartman yönetimi tarafından giderilmesi gerektiğini söylediklerini bildirdi.
Apartmanın çıkışında yer alan rampa konusunda görüş açıklayabileceklerini ve engelli vatandaşların bir takım hakları bulunduğunu söyleyen yetkililer, apartmanın içindeki rampanın kaldırılması yönünde Moran ailesine sözlü ya da yazılı bir tebligatta bulunmadıklarını ifade etti.
Apartman sakinlerinin rampayı “güvenliksiz” bulduğunu kaydeden yetkililer, şunları söyledi:
“Apartman sakinleri bize apartman içinde rampanın, birinin düşmesine ve yaralanmasına sebep olabileceği yönünde şikayette bulundular. Çünkü rampa, giriş bölümündeki merdivenleri tamamen kapatıyordu. Ancak, biz yine de kaldırılmasını talep etmedik, çünkü o alan bizim sorumluluk, yetki alanımızın dışında. Valilik, Bayındırlık İl Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Makine Mühendisleri Odası'nın içinde yer aldığı bir kurul, bu tür konularla ilgileniyor. Kurul kararı sonucu, apartmandaki rampanın akıbeti belli olacak.”